Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslar arası Kanser Araştırma Ajansı, kırmızı etin kanser riskini arttırabileceği üzerinde duruyor. 2015 yılında Lancet Dergisi'nde yayınlanan çalışmaya göre işlenmiş etin kanserojen olduğu ve kırmızı etin de olası kanserojenik etki taşıdığı belirtililiyor. Dana, kuzu, koyun, keçi etleri kırmızı et grubuna girerken; sucuk, salam, sosis, jambon gibi etin raf ömrünü uzatmak veya aromasını arttırmak için çeşitli bahratlarla veya yöntemlerle elde edilen et tüleri ise işlenmiş olarak adlandırılıyor. İşlenmiş etin kanser sebebi olabileceği 18 çalışmanın 12'sinde ortaya konulurken; 14 çalışmanın da sadece yarısında böyle bir etkinin olabileceği üzerinde duruluyor.
Yapılan bazı çalışmalarda, günde 100 g ve daha fazla miktarda et tüketen insanlarda, daha az et tüketenlere göre bağırsak kanseri riskinin %17 daha fazla olabileceği belirtiliyor. İşlenmiş etin ise günde 50 g tüketildiğinde bağırsak kanseri riskini %18 oranında artırabileceğine yönelik bulgular ortaya konuluyor. Bu sonuçlara göre toplumun %6’sı (1000 kişide 60 kişi) bağırsak kanseri geliştirme riskine sahipse;
- Kırmızı eti daha az tüketenlerde bu oranın %5,5 (1000 kişide 55 kişi)
- Kırmızı eti daha fazla tüketenlerde ise % 6,5 (1000 kişide 65 kişi) olduğu söylenebilir.
Kırmızı etin kesin olarak kanser sebebi olarak görülememesinin nedeni ise kanser sebebi arayışında multifaktörüyel bir yapının devreye girmesi. Yani hareketsiz yaşam, alkol ve sigara kullanımı, meyve ve sebze tüketiminin yeterli olmayışı, stres, kimyasallar, hava kirliliği, fazlaca radyasyona maruz kalma, genetik gibi sebepler toplu bir risk faktörü oluşturuyor.
Amerika ve Avrupa'daki sağlık otoriteleri son dönemde bu konu üzerine ayrıca eğilirken protein kalitesi yuksek ve demir, çinko, B12 gibi yoğun bir şekilde bünyesinde barındıran değerli bir gıdayı tamamen hayatımızdan çıkarmanın riskleri üzerine yoğunlaşıyor. Önemli olan noktanın ise tüketim miktarı ve sıklığı olduğu vurgulanıyor. Dünya Kanser Araştırma Vakfı ve bazı Avrupa ülkelerindeki beslenme rehberleri haftada 500 gr pişmiş kırmızı et tüketiminin yeterli ve dengeli beslennme alışkanlığının bir parçası olması gerektiğini vurguluyor. Fakat tüketilen etin pişirme tekniği de miktarı kadar önemli. Oksidatif stres ve DNA hasarını tetikleyecek yüksek ısıya maruz bırakan mangal, kavurma, kızartma gibi yöntemlerden uzak durmakta fayda var. Haftada 3 kez 150-170 gr kırmızı et tüketiminin üzerine çıkmamak ve posa alımını arttırmak ve anitoksidanlardan yararlanmak adına yanında mutlaka bolca salata ve sebzeye yer vermek en sağlıklı tercihlerden birini oluşturuyor.