Türkiye'de her gün 245 milyon bardak çay tüketiliyor. Yılda kişi başına 1250 bardak çay tüketimi ile Türkiye dünya sıralamasında İngiltere ve İrlanda'yı geride bırakarak birinci sıraya yükselmiş durumda. 2013 yılında Türkiye'de Değişen Çay Tüketim Alışkanlıkları Projesi kapsamında yapılan bir çalışmalar; erkeklerin kadınlara göre daha fazla çay tükettiğine işaret ederken; yaş ortalaması düştükçe, çay tüketiminin de azalması yine çalışmanın işaret ettiği enteresan sonuçlar arasında. Çay tüketimi araştırmaya katılanlar arasında son beş yılda tüketimi en fazla artan içecek türü olmakla beraber, dünya çay tüketiminde de paralel artış söz konusu.
FAO verilerine göre dünya çay tüketimi 2006 yılındaki 3473 bin ton düzeyinden 2010 yılında 4042 bin ton düzeyine çıkmış durumda. Çay, dünyada sudan sonra en çok tüketilen içecek olma ünvanını kimseye kaptırmazken ve her gün keyifle tüketirken bakalım tam olarak ne işe yaradığının farkında mıyız?
ÇAYIN BESİNSEL İÇERİĞİ
Çay yapraklarında kafein, tein, teofillin, teobromin alkolitleri, flavonoidler, tanen, uçucu yağ ve az da olsa B vitamini bulunur.
Kalp krizi riskini azaltıyor
Kalp sağlığı ile arasında doğrudan bir ilişki olduğu üzerinde durulan bulgulardan birtanesidir. Harvard Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma; siyah çayın, kalp krizi riskini %44 oranında azaltabildiği ve kötü kolesterol dediğimiz LDL kolesterol seviyesini ise %11 oranında düşürebildiğine işaret ediyor.
Zihinsel performansı artırıyor
Siyah çayın içeriğinde bulunan Theanine’in; insan zihninde konsantrasyonu artırmaya yardımcı olduğuna yönelik bilimsel araştırmalar da giderek ilgi odağı olmaya başlamıştır.
Kanserden koruyor
Yapılan çalışmalar siyah çay tüketimiyle alınan polifenol ve kateşinlerin bazı kanser türlerinin oluşumuna karşı koruyucu etki yarattığını göstermiştir. Örneğin düzenli olarak günde 2-3 fincan siyah çay içen kadınlarda meme ve over (yumurtalık) kanseri oluşumunun azaldığı tespit edilmiştir.
Kan basıncının doğru ayarlanmasına yardımcı oluyor:
Kan basıncı yani tansiyonun önerilen düzeylerde olması için günlük 3 fincan kadar çay tüketimi önerilirken; 6 aylık bir süreçte çayın kan basıncını düşürücü olan pozitif etkisi kendini göstermektedir. Ancak yapılan çalışma 3 aylık tüketimin bu etkinin gözlemlenmesi için önemli olduğunu belirtmiştir.
Diyabet riskini düşürüyor
Akdeniz Bölgesi'nde yaşayan yaşlı bireyler ile yapılmış çalışmalar da düzenli olarak günde 1- 2 fincan siyah çay tüketimi yapıldığında, Tip 2 diyabet (şeker hastalığı) oluşumunun yüzde 70 oranında düşürülebildiği ihtimali üzerinde durulmuştur.
Stres karşıtı etki yaratıyor
Siyah çayda bulunan L- theanine kişide rahatlama sağlarken gün içinde ortalama 2-3 fincan çay tüketimi ile birlikte stres hormonu olan kortizol seviyesinin düştüğü gözlemlenmiştir.
Vücuttan sıvı kaybına neden olur mu, günlük ne kadar tüketilmeli?
İngiltere'de yapılan bir çalışma; günde 4 fincan çay içmenin aynı miktarda su içme kadar etki yapabildiğini göstermiştir. Başka bir çalışma ise tek seferde yüksek dozda kafein yüklemesini (250-500 mg) orta düzeyde sıvı kaybı yaratabileceğini ancak 38-400 mg kafein alımı (1-8 fincan çay) çok iyi tolere edilebileceğini belirtmiştir. 1 fincan çayda ortalama 40-60 mg kadar kafein bulunur. Tüm bunlardan yola çıkarak günlük 8 fincana kadar çayın vücut sıvı ihtiyacına katkıda bulunabileceği söylenebilir.
Kimler siyah çay tüketmemeli ya da kimler daha dikkatli olmalı?
-Böbrek taşı oluşan kişilerin okzalat zengini yiyecek ve içeceklerden sakınması öneriliyor. Bu nedenle böbreğinde taş oluşma riski bulunan kişiler, günlük çay tüketimi konusunda dikkatli olmalı ve 2-3 fincanı geçmemelidir.
-Demir eksikliği anemisi Türkiye’de sıklıkla rastlanan bir anemi türüdür. Çayda bulunan tanenler demirin vücut tarafından kullanımına engel oluyor. Bu nedenle demir eksikliği bulunan kişilerin çayı mümkün olduğunca açık ve limonlu içmesi öneriliyor. Ayrıca yemeklerle birlikte değil, en az 1-2 saat sonra tüketilmelidir.
-Bağırsak tembelliği ve bağırsak hareketlerinde yavaşlama olan kişiler, çay tüketimini azaltmalı.
-Gastrit, ülser, reflü gibi sindirim sistemi problemleri olanlar ise aç karnına asla çay tüketmemeli. Çayın içinde bulunan tanik asit, sindirim sistemi yaralanmalarını tetikleyebiliyor.
-Hamileler çayın içeriğindeki tanenlerden dolayı bu dönemde çay tüketiminde dikkatli olmalı. Günlük 2-3 fincan açık ve limonlu tükilebilir.
-Emzirme döneminde de çay tüketimi konusunda dikkatli olunmalı. Çayın içeriğindeki kafein anne sütü ile direkt bebeğe geçtiğinden; bebekte huzursuzluk, uykusuzluk ve hiperaktivite problemi görülebiliyor. Bu nedenle emziren annelerin çayı mümkün olduğunca açık ve limonlu içmesi öneriliyor.
MELİS TORLUOĞLU
BESLENME VE DİYET UZMANI
ACIBADEM ETİLER TIP MERKEZİ