“Gözler kalbin aynasıdır” diye boşa denmemiş! Yüzümüzde en farklı makyaj uygulamalarını yapabildiğiniz bölge gözlerimiz.
Hanımların gözleri ile ilgili en büyük şikayetleri ise; yaşla beraber ya da genetik sebeplerle, göz kapaklarının düşmesi. Genetik olarak da, dış kısmı aşağı doğru bakan düşük göz yapısına sahipseniz (-ki bu bir çok hanımın sahip olduğu bir durum ) bu durumda gözlere makyaj yapmak günlük bir uğraşı haline geliyor.
Göz kapağında yukarı doğru yapılan eyelinerlar gözleri daha kalkık ve iri göstermek için en iyi yöntem.
Uygulaması çok zor olmasa da, bunu her gün tekrar tekrar yapmak oldukça güç. Bir de yapıldıktan sonra ter, nem, göz yaşı gibi sebeple sürekli tazelemek gerekiyor. Kalıcıcık süresi en uzun olan kozmetik eyeliner ürünleri bile, gün sonuna kadar net kalamıyor. Göz kapakları düşük olan kişilerde sürülen eyeliner göz kapağına temas ettiği için kısa sürede bozulabiliyor.
Son dönemde hanımları bu dertten kurtaracak en etkili çözüm, mikropigmentasyon yöntemi ile yapılan kalıcı eyeliner uygulaması.
Nasıl oluyor bu uygulama derseniz; Kalıcı eyeliner uygulaması, tek kullanımlık mikro iğne ile, göz kapağı üzerinde uygulanan ve ortalama 2 yıl kalıcılığı olan bir makyaj uygulaması. İşlem sırasında deri altına yerleştirilen pigment; terden, nemden, sudan etkilenmiyor, kalıcı çözüm sağlıyor.
Sabah uyanıyorsunuz gözleriniz belirgin, sağlıklı ve güzel görünüyor. Üstelik organik pigmentlerle, steril ortamda ve tecrübeli uzmanlarca yapılan uygulamanın hiç bir zararı yok. Derinin en üst tabakasına yapılan uygulama öncesinde göz kapağına anestezi kremi uygulanıyor ve işlem süresince herhangi bir acı hissedilmiyor. Gözleriniz kapalıyken yapılan uygulama, ortalama 30 dakikada tamamlanıyor.
İşlemin hemen bitiminde hassasiyetten kaynaklanan hafif bir şişlik olabiliyor ancak bu durum 1 saat içerisinde geçiyor. Kalıcı eyeliner işleminin kozmetik ürünlerle yapılan makyaja göre bir diğer avantajı, makyaj kalemleri ile yapılan eyelinerda kirpik dibine boya yerleştirilemezken, kalıcı yapılan bu uygulamada kirpik araları da kalıcı olarak boyandığından, makyajdan daha doğal bir kirpik yoğunluğu görünümü elde ediliyor.
Makyajsızmış gibi görünen doğal bir göz üstü belirginliği oluşuyor.
Yüz tipine uygun doğrı tasarım yapıldığında düşük gözler daha kalkık, küçük gözler daha iri, daha çekik gösterilebiliyor. Birbirine yakın gözleri daha ayrık ve uzak göstermek mümkün, yine aynı şekilde birbirinden uzak gözleri yakınlaştırmak mümkün olabiliyor.
Seyrek kirpik ve düşük gözlerinden şikayetçi hanımlar bu işlem sayesinde uzun süreli olarak daha belirgin göz şekline ve daha canlı bakan gözlere sahip olabiliyor. Eskiden yapılan sürme gibi etki de verilmesi mümkün.
Bu yönüyle bir kozmetik makyajdan daha ziyade, göz estetiği olarak da değerlendirilebilir bu uygulama.
Kalınlığı, inceliği, şekli her göz yapısında farklı olarak belirleniyor. İşlem öncesi mutlaka bir ön çizim yapılıp, nihai şekle karar veriliyor. Üstelik renk alternatifleri mümkün. Tabii günlük kullanıma uygun olması sebebiyle en çok tercih edilen renk siyah.
Bu sebeplerle kalıcı eyeliner uygulaması doğal makyajı tercih eden hanımlar tarafında özellikle isteniyor. Öyle ki, çalışan hanımlar bir saatlik öğle yemeği arasında bile bu uygulamayı yaptırıp işlerine dönebiliyorlar.
İşlem her mevsim yapılabiliyor.
İşlemden sonraki ilk 1 hafta deniz, havuz, saunaya girilmemesi öneriliyor. Makyajdan sıkılanlar, göz makyajı yapmak isteyip de tam istediğini yapamayan, her gün tekrar tekrar bunu yapmaktan sıkılan hanımların imdadına yetişen bu işlemi, özellikle yazın şiddetle tavsiye ediyorum. Deniz, havuz, sıcaktan etkilenmeyen kalıcı göz güzelliğini kim istemez ki?