Herkese merhabalar,
Bu yazıda sizlere genel geçer olarak erkek dünyası ile ilgili söylenen ancak gerçekleri yansıtmayan yanlış bilgileri aktaracağım ve bu yanlışları düzelttiğimiz zaman erkek dünyasını çok daha yakından tanımış olacaksınız.
Öncelikle sizlere bazı tabirleri açıklamam gerekiyor çünkü bunları ortaya koymalıyız ki kavram kargaşası ortadan kalksın.
En çok kullanılan tabir “Çapkın Erkek” kavramıdır, oysa bence çapkınlık kavramı tam olarak bilinmiyor ve sürekli yanlış yerlerde kullanılıyor.
Bir defa çapkınlık duygu odaklıdır, evet yanlış duymadınız duygu yaratmaya yönelik bir emek verilmesi anlamına gelmektedir. Gözünüzün önüne gelmesi açısından sizlere canlı bir sahne açmak istiyorum, Türk Sineması’nın unutulmaz aktörlerinden Rahmetli Tarık Akan şahsen benim en sevdiğim aktris kıymetli Gülşen Bubikoğlu ile oynadığı filmlerde ne yapıyordu?
Filmlerde onun kalbini çalmak için gülümsüyor, kibar ve neşeli davranışlar ile ona yaklaşıyor ve alttan girip üstten çıkarak türlü meziyetleri ile onun kalbini çalıyordu, işte çapkınlık tam olarak budur. Herkesin bildiği bir örnek olduğu için size bu sahneyi anımsatıyorum.
Çapkın çocuk diye tabir edilen adamlar kadının kalbini çalıp onda kendisine yönelik bir yakınlık duygusu yaratmaya çalışırlar, bunda başarılı oldukları ölçüde çapkınlık unvanını hak etmiş olurlar. Çapkınlık içerisinde güzel sözler, kibar davranışlar ve gönül çelen yaklaşımlar vardır, hiçbir zaman yatak konusu gündeme gelmez çünkü ikinci plandadır.
Oysa zamparalık böyle bir kavram değildir ve hatta bir zampara bu tip çapkın çocukları izlediği zaman onlara kahkahalar ile gülecektir. Zamparanın derdi kesinlikle kadında duygu yaratmak falan değildir.
Peki derdi nedir?
Kadında “Arzu” yaratmaktır. Kadını öncelikle sevimli ve sempatik hareketler ile değil, şekil ile yani göz boyama taktikleri ile ele geçirip, o kadını etkilemeye başlar. Onu en lüks yerlerde yemeğe götürür ve onu birlikteyken bir prenses gibi hissettirir. Kadın bu adamın yanında kendini seviliyor gibi hissetmez kendini “Kadın” gibi hisseder. Bu sebeple çapkın bir adamla ilişki yaşayan kadın “Beni sevdiğini hissediyorum” der; oysa zampara bir adamla ilişki yaşayan kadın “Onun yanında kadınlığımı hissediyorum” der.
Aradaki fark şudur, zampara adam sözleriyle kadını ne kadar arzuladığını ortaya koyar, çapkın bir adam ise onu ne kadar beğendiğini, sevdiğini vs ortaya koyar. Yani iki adamın hedefleri çok farklıdır, hatta size şöyle söyleyebilirim çapkın adam yatağı genelde hiç düşünmez kadına aşık olmaya başlamıştır ve kimi zaman kadına dokunmaya bile kıyamaz. Bu kadar ciddi bir anlayış farkından bahsediyoruz…
Zampara adam ilk görüşmelerde kadını etkilemeye başlamıştır, duygu odaklı olmadığı için mecburen ve illa ki “ŞEKİL ODAKLI” olmak zorundadır.
Ne gibi?
Lüks arabalar, lüks evler, lüks yazlıklar, lüks restoranlar, şampanyalar, lüks seyahatler vs…
Bakınız erkek dünyasında şu söz vardır: “Artık zamparalık yapamıyorum çünkü param yok, benden olsa olsa çapkın çocuk olur…” derler ve gülerler çünkü eğer şekliniz yok ise sizden zampara olmaz sadece çapkın olur…
Yani zampara bu işin profesyonelidir. Onlar çapkınlık yapan adamları çocuksu ve naif bulurlar, bu adamların bazen kendilerini kaptırıp bir kadına aşık olmalarını ve hatta evlenmelerini gülerek takip ederler.
Zamparaların kuralı asla aşık olmamak ve bir ilişkiyi mümkünse altı aydan fazla yürütmemektir ancak bu kuralın bir istisnası vardır. Eğer açıkça kopmak istemelerine rağmen bir kadın peşlerini bırakmaz ve sadece cinsellik odaklı bu ilişkide ısrar ederse o kadından uzaklaşmaz ve iki üç ayda bir onunla yatmaya devam ederler.
Bu durumun zamparaya bir kaybı olmaz çünkü kendisi uzaklaşmak istemiş ancak kadın buna rağmen ondan ayrılmamak için ısrar etmiştir. Yani kadın sadece seks odaklı ilişkiye onay vermiştir.
Anlatabiliyor muyum?
Bazen kadınlar bu tip adamların yaşadıkları hayat tarzından ve lüks yaşamdan etkilenip ondan kopmak istemezler ve arada bir görüşme teklifini kabul ederler oysa bu adamların değiştiğini ve bu hayattan vazgeçtiklerini pek görmedim, yani böyle adamlarla ciddi ilişki umuduyla devam etmek tamamen zaman kaybıdır.
Bunun altını çizmiş olalım.
Öte yandan doğru bilinen bir diğer yanlış ise zenginlik konusudur.
Bazı kadınlar erkeğin çok zengin olduğuna bakarak ondan etkilenir ve lüks yaşamak isterler, elbette bu tercih onların en doğal hakkıdır ancak bu zenginliğin nereden geldiğine yönelik en ufak bir fikirleri yoktur.
Yani bu adam zengin ama tam olarak ne iş yapıyor?
İşin bu kısmıyla ilgilenmezler çünkü kadınlar genel olarak adamın çizdiği tiyatroya bakarlar ve görüntü onlar için yeterlidir, daha derine inmeye gerek görmezler. İşte tam da bu noktada bir kadın en büyük hatayı yapar çünkü bir erkeğin “NE KADAR ERKEK OLDUĞUNU” varlık ile değil yokluk ile anlarsınız.
Lütfen bu sözüme dikkat ediniz.
Bir erkek her zaman çok zengin ve rahat bir yaşama sahip olduysa acaba bu adam hayatta bazı darbeler yediği zaman, ki mutlaka olacaktır kimse hep rahat yaşayamaz, acaba nasıl tepkiler verecek ve ayakta kalacaktır?
İşte bu kısmı kadınlar genelde düşünmezler. Yani bir adamın zenginliği aslında parası, arabası, evi falan değildir, asıl zenginlik adamın yaşadığı deneyimler ve aldığı hayat derslerinden ibarettir.
Bu tip adamlar bir kadını gerçekten sevdikleri zaman daha çok sahip çıkarlar çünkü kendilerine destek olan bir kadının bu hayat koşullarında ne kadar değerli olduğunu gayet iyi bilirler.
Geçmişte kaybetmiş adamlar, kaybetmemeyi öğrenmişlerdir.
Oysa hiç kaybetmemiş bir adam, sahip olduğu hiçbir şeyin kıymetini bilmez…
Sevgiyle kalın çünkü seviliyorsunuz.
Görüşmek üzere,
Adil Yıldırım
Twitter: @authoradilyldrm
Instagram: @adilyildirimyazar
YouTube: Adil Yıldırım