Değerli papatyalar,
Sizin mevsiminiz geliyor diyerek ve sizleri sevgiyle selamlayarak bu yazıya başlamak istiyorum. Efendim malum konumuz muazzam ölçülerde ciddi çünkü biliyorum ki evlilik mevsimi yaklaşıyor, özellikle bayram sonrası düğün dernekler yapılmaya başlanacaktır. Bu durumda ben de sizlerle önemli bilgileri paylaşmak istiyorum.
Genelde söylenen şöyle bir söz vardır; Erkekler neden evlenmez istemezler? Ben şahsen bu çeşit genellemeleri doğru bulmuyorum çünkü kimi erkek evlilik konusunda son derece ciddi ve kararlı olabilir. Diyelim ki böyle bir erkek arkadaşınız var fakat yine de evlenmek istemiyor, size olan duygularından hiçbir şüpheniz yok ama konu evliliğe gelmiyor.
Bunun sebebi ne olabilir?
Ya da şöyle bir durumun içerisinde olabilirsiniz; bir adamla tanıştınız ve amacınız evlilik, adamla iyi giden bir iletişiminiz var fakat onun tavırlarından emin değilsiniz, bu adamın evlilik konusundaki ciddiyetini nasıl anlarsınız?
İşte bu ve benzeri sorulara detaylı bir cevap vermek istiyorum çünkü evlilik mevsimine girmiş bulunuyoruz, bu yazıdaki bilgileri bazı örnekler ile sizlere sunacağım.
Öncelikle bir erkek evlilik konusunda ne kadar ciddi olursa olsun kendi hayatında bazı noktalara ulaşmış olması gerekir. Bunu dediğimiz zaman adamın illa bir şirkette yönetim kurulu başkanı olması gerekmez ya da genç yaşında tüm hedeflerine ulaşması zaten mümkün değildir, sadece aşağıda sırlanan üç maddeyi yerine getirmiş olması onu kafa olarak evliliğe hazırlayacaktır.
Kendini tatmin edecek ve güvende hissettirecek bir iş bulması gerekir. Bazen bir erkeğin işi vardır ancak bu işi yaparken mutlu değildir, kendini gerçekleştirme duygusuna ulaşamaz. Bu duygu bir erkeğin avcı ruhunu beslediği için, doğru faaliyet alanını bulması şarttır. Başka bir iş yapsa nasıl olur? Dediğinizi duyar gibiyim, elbette bu devire iş bulmak ve çalışmak son derece önemlidir, hatta bu konuda seçici olmak yerine bir şekilde ekmeğini kazanmak konusunda sizlere katılıyorum ama erkek bu durumda kendini eksik hisseder. Aklı sürekli olarak yapmayı düşündüğü diğer işte kalacaktır. Dolayısıyla bir adamla tanıştığınızda, ilk birkaç buluşma süresince size işindeki sıkıntılardan ve patronundan ne kadar nefret ettiğinden bahsediyorsa bu adamın bırakın evliliği, doğru düzgün bir ilişkiyi bile kaldırabileceğini düşünmeyin.
Buluşmalarda bile aklını ve dikkatini size veremez ve kendini iş yerinde kanıtlamasını engelleyen koşulları sürekli olarak kafasında çözmeye çalışır; çareler arar. İlişki Koçu olarak yaptığım bireysel seanslarda danışanlarım bazen bu tip durumlardan bahsederler, “İlişkinin başında adamın işi yoktu, sonra bir iş buldu ama hiç mutlu değil, bu arada bana ilgi göstermiyor” dedikleri zaman onlara aynı yanıtı veriyorum: “Bu adamın şu anda sana ilgi gösterebilecek ya da ilişkiye dikkatini verebilecek bir durumda olmadığını görmelisin; çünkü o henüz kendine doğru işi bulamamış bir adam.” Asıl mesele işi gücü yerinde olan bir adamın ilgisiz davranmasıdır çünkü bu adam kafasında en önemli konuyu çözmüş olmasına rağmen kadına ilgi göstermeyen ve sadece onu cepte tutmaya çalışan sırtlanın tekidir. İşi gücü varsa ve size ilgi göstermiyorsa sakın cepte durmayın ve hemen uzaklaşın. Bakınız; iş konusu erkek dünyasında EN ÖNEMLİ konudur.
Bir erkek danışanımın yıllar öncesinde bu konuda bana söylediği bir sözü asla unutamıyorum: “Adil Bey hayatta her türlü sonu çözersin ama işsizlik var ya, işte bu zehir gibidir. Çalışıyorum diye yalan söyleyerek her sabah evden çıkıyorum, ne karıma ne de çocuklarıma karşı bir duygum kalmadı…”
İş buldu ve işinde mutlu, o iş yerinde istediği konuma ulaştı mı? Çok iyi giden ilişkilerde bazı kadınlar erkek arkadaşlarından şunu duyarlar: “Seni kaybetmek istemiyorum ve seninle bir gelecek istiyorum ama beklemelisin çünkü bazı hedeflerim var.” Burada ne demek istiyor? İşte bu ikinci maddeyi söylüyor; yani diyor ki benim iş hayatımda gelmek istediğim bir konum var ve tüm dikkatimi buna vermek istiyorum, bu esnada evlilik tantanasına girecek durumda değilim.” Ben erkeklerin size söylediği cümlelerin erkek dilindeki gizli anlamlarını size açıklıyorum; bu davranışları doğaldır veya doğrudur demiyorum, sadece karşılaştığınız durumları olduğu gibi analiz ediyorum.
Bir erkek, kariyerinde belirlediği hedefleri gerçekleştirme konusunda hele de hırslı bir adam ise, her yolu deneyecektir. Bunu öncelik yapması size ters gelebilir ve neden sizi ilk sıraya koymadığını haklı olarak düşünüyor olabilirsiniz, sizi gayet iyi anlıyorum, bununla birlikte erkeğin genetiğinde kendini önce yakın çevresine, sonra uzak çevresine eşe dosta ve sonra tüm topluma kanıtlama çabası vardır. Bu çaba, erkeğin genetiğinde yani özünde vardır, erkekler arası rekabet küçük yaşlarda mahalle arasında oynanan futbol maçlarında başlar ve sonsuza kadar böyle deva eder.
Çocukken mahalle maçında en çok golü atan çocuk mahalledeki kızlara kendini kanıtlar, büyüdüğü zaman aynı çocuk yine kendini kanıtlamak zorundadır. Bu arada hayatı ne zaman yaşayacaktır? Erkeklerin yaşam ortalamasının kadınlara göre on yıl kadar daha az olmasına şaşırmamak gerekir. Bu sorumluluklar altında eziliyorlar.
Evet tek kelimeyle budur. Kariyerinde hedeflediği yüksek rakamları kazanamıyor olsa bile en azından onu belli şartlarda yaşatacak bir rakamı kazanıyor olması, onun evliliğe hazır olmasını sağlar. Çevremdeki evli erkeklerde bu üç aşamayı sırayla gördüm, önce iş buldular, sonra belli bir noktaya geldiler ve sonra da onların yüzünü güldüren bir para kazanmaya başladılar. Sonra hepsinden benzer cümleler duymaya başladım: “Abi şimdi sıra geldi evlenecek bir kız bulmaya, aile kurmak istiyorum.” Bu sıralama hiç değişmedi ve bu periyodik aşamaları farklı adamlarda defalarca gördüğüm için sizlere bu bilgileri aktarmak istedim.
Şimdi diyeceksiniz ki, “İyi de bu aşamaları henüz geçmemiş bir erkek ile evlenmek büyük bir hata mı olacaktır?”
Elbette hayır; sadece şuna hazırlıklı olmalısınız, bir erkek bu aşamaların özellikle de birinci maddesini henüz yerine getirememiş olduğunda, yani işi gücü olmadığında onunla evlenip sonra da huzurlu bir evlilik arıyorsanız, o zaman siz gidin bir piyango bileti alın çünkü daha fazla şansınız olacaktır.
Bile bile lades yapmanıza gerek yok.
En azından bir işi olsun ve bu işi yaparken de mutlu olsun. Zamanla işinde yükselir ve para da onunla birlikte gelir, çalışkan ve azimli bir adamı kimse tutamaz, fakat bana gönderdiğiniz mesajlarda “Bu adamı tanıdığım andan beri hep tembeldi, hep uyuşuktu ama ben hırs yaptım ve evlendim. Şimdi tembelliği beni çok rahatsız ediyor onu nasıl değiştirebilirim?” diye yazanlar için özellikle bu yazıyı paylaşmak istedim.
Bir erkek, sizin onu evlilik öncesi tanıdığınız aşamalarda gördüğünüz adamdır. O adamı ya olduğu gibi kabul edin ya da eğer evlilik aşamasında size uymayacak ve sizi GERÇEKTEN rahatsız edecek tavırları var ise, “Ben bunu adam ederim” yanılgısına düşmeyin.
Kalın sağlıcakla!
Görüşmek üzere
Adil Yıldırım
Twitter: @authoradilyldrm
Instagram: @adilyildirimyazar
YouTube: Adil Yıldırım