Betül Topaklı / Milliyet.com.tr - Günümüzde hiç kimse yaşlanmak istemezken, herkes olduğundan daha genç ve bakımlı görünmek istiyor. Bu durum da estetik operasyonlara olan ilgiyi her geçen gün artırıyor. Cildin daha dolgun, aydınlık ve canlı görünmesini sağlayan botoks ve dolgu gibi işlemler her ne kadar kadınlarla özdeşleşmiş olsa da son yıllarda erkekler de yaşlarından daha iyi bir cilde sahip olmak ve memnun olmadıkları görünümlerden kurtulmak için estetik işlemlere yönelebiliyorlar. Ancak bazı erkekler yüzlerine yaptırdıkları müdahalelerle daha yakışıklı ve çekici bir görünüme kavuşmak isterken, hiç istemedikleri bir yüzle karşı karşıya kalabiliyorlar. Peki, erkekler hangi estetik müdahaleleri yaptırırsa daha doğal durur?
‘DOLGULAR FEMİNEN YERLEŞTİRİLMİŞ’
Özellikle son zamanlarda Gökhan Özen, Mustafa Sandal, Rafet El Roman ve Hakan Peker gibi ünlüler yüzlerine yaptırdıkları estetikler nedeniyle çok fazla eleştirildi. Botoks yaptırdığını itiraf eden El Roman, “Yaptırmaz olaydım, bazı insanların kesinlikle botoks yaptırmaması lazım. Ben de onlardan biriyim. Karizmam, yakışıklılığım resmen mahvoldu” dedi. Gökhan Özen her ne kadar estetik yaptırdığına yönelik iddiaları yalanlasa da sosyal medyada tepki çekmeye devam ediyor. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Esra Çelik, söz konusu bu ünlülerden bazılarının şanssızlık yaşadığını söyleyerek, “Örneğin bir ünlümüz kaş ortasında çok nadir gördüğümüz, az çalışan bir kasa botoks yaptırmış. Kas az çalıştığı için kaşları aşağıya doğru çekmiş. Botoks yapmadan önce elbette biz bu durumu tespit edebiliriz fakat bu bölge bazen gözümüzden kaçabiliyor. O zaman da yanlış yapılan bu botoksu düzeltmek için o kası gevşetmek gerekiyor. Böylece kaşlar eski yerine geliyor ve kızgın görünen bir kaş ya da göz görüntüsünün önüne geçiliyor. Yine bir başka doktor, erkek sanatçılarımızdan birine dolgu uygulaması yapmış. Ancak dolgular son derece feminen bir şekilde yerleştirilmiş. Evet, kadınlarda oval hat ve elmacık kemiğiyle dolgun yanaklar seviliyor ama yine onlar da da çok fazla olması güzel durmuyor” dedi.
"Özellikle gözün içine kadar giren, kıvrımları tamamen kaybettiren, neredeyse direkt kirpik dibine kadar uzanan göz altı dolguları doğal ve hoş durmuyor. Çünkü normal anatomide böyle bir şey göremeyiz. Göz altından kemiğe kadar olan kısım biraz daha ince gelir ve daha sonra elmacık kemiğine doğru yüzümüz hafif genişler. Ancak bazı hastalarda göz altına o kadar çok yağ konuyor ki gözler kayboluyor, bu da doğru değil. Hele ki bu erkek hastalara yapıldığında doğallıktan oldukça uzak bir görüntü meydana geliyor." - Op. Dr. Esra Çelik
‘ERKEKTE YÜZ DAHA KÖŞELİ GÖSTERİLMELİ’
“Erkek hastalara dolgu yaparken feminen ifade vermemek gerekiyor” diyen Op. Dr. Esra Çelik, “Erkek hastalarda dikkat etmemiz gereken şeylerden bir tanesi hastanın yüzünü daha köşeli göstermek. Örneğin elmacık kemikleri daha köşeli, hatları daha serttir. Kadın hastalara jawline dolgusu yaptığımızda çene köşesinin üstüne pek çıkmayız. Çünkü çıkarsak bu sefer de kadınlara maskülen bir görüntü vermiş oluruz. Fakat erkeklerde çene köşesinin biraz üstüne, kulak önüne doğru hafifçe dolguyu uzattığımızda daha yapılı ve daha güçlü görünen bir erkek modeli ortaya çıkarmış oluruz. Bu görüntü hepimizin hoşuna gider” açıklamalarını yaptı.
Erkeklere yapılan dolgu işlemlerinin maskülen görüntü vermesi yerine, feminen bir hava verdiği için genellikle mutsuz ettiğine dikkat çeken Op. Dr. Esra Çelik, “Bu nedenle erkeklere dolgu yaparken köşeli hatlar vermekte fayda var. Tabii bazen erkek hastalar daha dolgun elmacıklar, daha yuvarlak hatlar isteyebiliyorlar. O tamamen isteğe bağlı ama maskülen görünümlü bir yüz isteniyorsa mutlaka ona göre dolgu yapmak lazım” uyarısında bulundu.
"Estetik işlem yapılırken hem erkek hem de kadın hastaların dikkat etmesi gereken bir durum var. Botoks işlemi yaptıran kadın ya da erkek hastayla doktor ilk defa karşılaşıyorsa, hastanın 10-15 gün sonra bir rötuş botoksuna ihtiyacı olabilir. Çünkü doktor hastayı ilk defa görmüştür ve ilk defa tanıyordur. Doktor hastaya kas hareketlerine göre botoks yapar. Genellikle de bu yüzde 90-95 oranında tutar fakat ufak tefek düzeltilmesi gereken rötuşlar olabilir. Bu ünlü isimler de rötuş öncesi yakalanmış olabilir. Hasta birkaç ufak rötuştan sonra gayet iyi görünecektir. İşlemi beğenmediyse de bir sonrakine bu işlemi yaptırmayabilir." - Op. Dr. Esra Çelik
'BOTOKS PARLAKLIĞINA İHTİYAÇ YOK'
Erkeklerin yüzlerine işlem yaptırırken daha doğal bir görünüme sahip olmaya çalışmalarının daha doğru bir yaklaşım olduğuna vurgu yapan Op. Dr. Esra Çelik, “Kırışıklıkların tamamen yok edilmesi gerekmiyor; sadece çok derin ve çok baskın olan karışıklıkların giderilmesi yeterli. Alın bölgesinin dümdüz olması, parıl parıl parlaması ve botoks parlaklığının olması erkeklerde gerek duyulmayan bir görüntü. Tabii ki hastalarımız dümdüz olsun istiyorlarsa yapılabilir. Ayrıca göz kapağı ameliyatında da çok fazla deri çıkarılması, aşırı gergin görüntülü göz kapaklarına sebep oluyor. Kişilerin ameliyat olduğu özellikle de erkeklerin ki hemen anlaşılıyor. O nedenle çok daha sınırlı miktarda deri çıkarılması bence yapılması gerekenlerden biri” bilgilerini paylaştı.
‘İŞLEMLER AŞIRI YA DA YANLIŞ KONUMLANMIŞ’
Bazı erkek ünlülerin yaptırdıkları estetik işlemlerle gündem yarattığını belirten Medikal Estetik Hekimi Uzman Dr. Merih Tombul Yeşildal da, “Söz konusu ünlülerin birkaçında botoks uygulaması var ve istenmeyen kasların tutulduğunu görüyoruz. Birkaç ünlü de ise bazı işlemlerin aşırı ya da yanlış konumlandığını görüyoruz. Sonucun bu şekilde görülmesinin bir diğer nedeni de müdahalelerin çok erken döneminde olması olabilir” dedi.
“Yaş alma henüz önüne geçemediğimiz bir süreç olduğu için erkekte ve kadında bu sürecin genç kalma (antiaging ) tedavileriyle bağlantı göstermesi kanaatindeyim. Birdenbire yapılan değişiklikler, bu tip istenmeyen ve garip karşılanabilecek görünümlere neden olabilir. Ben kendimde ve bana başvuran danışanlarımda zamanla kaybedilen yağ dokusunun, bazen kemik dokudaki incelmelerin, mimik çizgilerindeki derinleşmelerin peyderpey yani oluştukça yerine konulması taraftarıyım. Bu şekilde belki 20’li yaşlarımıza dönmeyiz fakat yaşımızın en iyisi oluruz.” - Uzman Dr. Merih Tombul Yeşildal
'ERKEK VE KADIN ANATOMİSİ ÇOK FARKLI'
“Erkek ve kadındaki estetik müdahaleler yapımız gereği farklı olmak durumunda” diyen Uzman Dr. Merih Tombul Yeşildal, “Erkekler daha güçlü ve belirgin kaslara, daha iri kemik yapısına, daha kalın deri altı yağ tabakasına sahip. Yüz orantısı erkekte daha kare iken kadında daha yuvarlak, daha oval. Saç çizgimiz bile farklı. Testosteron nedeniyle erkekte saç çizgisi 20’li yaşların ortasından itibaren köşelerden çekilmeye başlar ve M şeklini alır. Kadın saç çizgisi ise düzdür. Erkek alnı daha çıkıntılı ve bombeli iken kadın alnı daha düzdür. Kaşlar erkekte daha yatay şekilli, kadında ise kavislidir. Erkek burnu daha büyük ve kemiklidir. Kadında ise elmacık kemiği, yanaklar, dudak vermillion hattı dediğimiz kısım daha belirgindir. Erkek çene hattı daha köşeliyken, kadınınki daha yuvarlaktır” diyerek yapılacak müdahalelerin bu anatomik yapıya göre şekillenmesinin önemine vurgu yaptı.
“Erkeklerde botoks tüm çizgileri açmak şeklinde değil de sadece belli alanları koruma amaçlı yapıldığında hem yaş almanın önüne geçiyor hem de garip görünümlere sebep olmuyor. Özellikle masseter botoksu yapılırken çok dikkatli olunmalı. Çünkü gülme kasına yayılması halinde gülerken ağız kenarında kayma ve garip şekilde gülme gibi komplikasyonlar gelişebilir. Saç ekimi, göz kapağı estetiği, rinoplasti, liposuction ve jinekomasti gibi işlemlerde erkeklere sık yapılan estetik cerrahi müdahaleler arasında yer alıyor. Ameliyatsız medikal estetik işlemler olarak erkeklere; botoks, doğru bir planla, doğru zamanda ve doğru ürünle yapılan dolgu uygulamaları, gözaltı ve cilt gençleştirme (kök hücre, mezoterapi, gençlik aşıları gibi ) uygulamaları yapılabilir.” - Uzman Dr. Merih Tombul Yeşildal
‘PROAGING KAVRAMINI DAHA SIK DUYACAĞIZ’
Bundan sonra antiaging (genç kalma) değil de proaging (yaş almaya hazırlanma) kavramının daha sık duyulacağını söyleyen Uzman Dr. Merih Tombul Yeşildal, sözlerini şöyle noktaladı: “Yaş alırken iyi beslenerek cildimizin sağlığını korurken, önleyici tedavilerle de yaşımızın en iyisi olma halinde oluruz. Bu şekilde ünlü ya da sıradan birisi olmanız tedavi şeklini değiştirmemeli. 'Şu ya da bu işlem kesinlikle yapılamaz' diyemiyorum çünkü kişiler anatomik yapılarına uygun şekilde yani aslını muhafaza ederek tedavi edilmeli. Hastaların sosyal yaşantıları göz önünde bulundurarak tedavi planlamaları yapılmalı."