14.08.2022 - 02:44 | Son Güncellenme:
Yıldızları seyretmek, başta büyükşehirde yaşayanlar olmak üzere birçoğumuz için imkansız. Özellikle yaz aylarında, doğayla baş başa kalınan nadir anlarda başımızı yukarı kaldırdığımızda hatırlıyoruz bu gerçeği. Halbuki gökyüzü öylesine büyüleyici ki, gezegen avcısı bir amatör astronoma, Samanyolu peşinde bir astrofotoğrafçıya ya da iflah olmaz bir hayalpereste dönüştürebilir bizi. Son yıllarda Türkiye’nin birçok bölgesinde düzenlenen gökyüzü gözlem etkinliklerine yönelik artan ilgi tam da bu yüzden. Geçtiğimiz haftalarda Kozmik Anafor Astronomi Platformu öncülüğünde Antalya’da düzenlenen Olimpos Gökyüzü ve Bilim Festivali de bunlardan biriydi. Olimpos antik kentinde üç yüzü aşkın kişinin katılımıyla gerçekleşen üç günlük festivalde, gün boyu süren astronomi temalı panelleri, gece boyu devam eden gökyüzü gözlem etkinlikleri ve temel astrofotoğrafçılık eğitimleri izledi. Hemen her yaştan katılımcı, eğitmenlerin rehberleri eşliğinde gökyüzünü hem teorik hem pratik anlamda keşfe çıkma imkanı buldu.
Festivalin tartışmasız en çok ilgi gören kısmı ise herkesin aktif katılımını mümkün kılan gözlemcilik. Etkinlik sırasında eğitmenler lazerler yardımıyla katılımcılara takımyıldızları, gezegenleri nasıl tespit edeceklerini anlatırken, bir yandan da alanda bulunan teleskoplarla gözlem yapmayı ve teleskop kullanımını anlatıyor. Gece boyu defalarca yaşanan yıldız kaymaları ise her seferinde gruba küçük heyecanlar yaşatmaya yetiyor.
Gözlemcinin el çantası
“Gözlem yapabilmek için önce gök cisimlerini tanımamız gerekiyor” diye anlatıyor Kozmik Anafor Astronomi Platformu’nun kurucusu Zafer Emecan: “Bunun için herkese tereddütsüz tavsiye edebileceğim, telefon ya da bilgisayarlarına ücretsiz olarak indirebilecekleri ‘stellarium’ adlı uygulama. Stellarium üzerinden gök cisimlerini tanıyın ve birkaç hafta boyunca, ışık kirliliği olmayan kırsal bir alanda çıplak gözle gökyüzünü izleyerek işe başlayın. Sonra 10x50’lik bir dürbün alın. Elinizi titreştirmeden, dürbünü sabitleyerek gökyüzünü gözlemlemeye başlayın. Ay’ın kraterlerini göreceksiniz, çift yıldızları göreceksiniz, bazı gezegenleri seçeceksiniz. Birkaç ay da dürbünle devam edin. Eğer hâlâ hevesiniz kaçmadıysa teleskop almayı düşünebilirsiniz. Teleskopla Ay’ı karış karış gezebilirsiniz. Satürn’ün halkalarını, Jüpiter’in dört Galilei uydusunu görebilirsiniz. Şunu ekleyebilirim: Görüntüden feragat etmeksizin en iyi teleskopla bir gök cismini en fazla 250-300 kat büyütebilirsiniz. Bin kat büyütüyor denilenlere pek inanmayın. Ayrıca fotoğraflardaki gibi renkli değil, siyah beyaz göreceğinizi hatırlatayım ama o bile yeterince tatmin edici.”
Gökyüzü gözlemciliğinin bir adım sonrası ise kaçınılmaz olarak astrofotoğrafçılık. Farklı arkaplanlardan birçok gözlemci de zaten bu amaçla orada. Çekimlerin neredeyse zifiri karanlık bir alanda, yaydığı beyaz ışık nedeniyle cep telefonuna bakmanın yasak olduğu bir ortamda yapılması şart. Fotoğraf makinesinin takip sistemiyle belli bir gök cismine sabitlenerek çekime hazırlandığı, test amaçlı çekimlerin ardından yüzlerce karenin çekildiği birkaç saatlik fotoğrafçılık performansı gerektiren zorlu bir uğraşa tanık oluyoruz. Asıl iş ise bundan sonrasında. İşin sırrını alandaki uzman isimlere soruyoruz.
Astrofotoğrafçılığın sırları
Metin Altundemir:
Ayrı bir eğitim gerekiyor mu?
Fotoğrafçılığı bilen ve gökyüzündeki nesneleri merak edip araştıran herkes bunu yapabilir. Fotoğraf çekmeyi bildikten sonra ilk aşamada özel kursa gerek yok. Üst üste istifleme gibi bazı işleme teknikleri için gereken programları internet üzerinden rahatlıkla öğrenmek mümkün. Neyin olup olamayacağını yerinde deneyimlemek için de bu tür etkinliklere katılmak yararlı.
Özel ekipman alınmalı mı?
Ne çekmek istediğinize bağlı. Sadece Ay çekecekseniz uygun fiyatlı makineler işinizi görür. Güneş’i çekmek istiyorsanız bazı filtreler lazım, ki pahalı olabiliyor. Samanyolu için geniş açı lense ihtiyaç var. Derin uzaya gireyim, nebula çekeyim derseniz, telelens lazım. Ayrıca dünyanın dönüşünün tersi yönde hareket eden takip sistemi gerekiyor.
Bir sonraki gökyüzü gözlem etkinliği, TÜBİTAK tarafından 18-21 Ağustos tarihlerinde Antalya, Saklıkent’te gerçekleşecek.
Enver Tokmak:
Yeni başlayanlara öneriler:
Astrofotoğrafçılığa 3 yıl önce başladım. YouTube videoları, PDF’ler, katıldığım astronomi ve astrofotoğrafçılık kamplarından faydalanarak kendi kendime öğrendim. İşin üstadları da sağ olsunlar her soruma yanıt verdiler. Çok kolay bir hobi değil. Sırtında 30kg ekipmanla yaylalara çıkmak, saatlerce eksi derecelerde makinanın başında beklemek, karanlık yerlerde tek başına kamp yapmak (ki en az 2 kişi yapılmasını öneririm), hava tahmininden veya ekipmandan dolayı sıkıntılar yaşama ihtimali, bu işin zorlu yanları.
Nelere dikkat edilmeli?
İyi bir astrofotoğraf çekimi için bulunduğunuz bölgenin ışık kirliliği açısından düşük seviyelerde olması gerekiyor. Bunu lightpollutionmap.info sayfasından öğrenebilirsiniz. Işık kirliliği değeri “Bortle” olarak adlandırılır. Değer ne kadar düşükse ışık kirliliğinden o kadar arınmış bölgedir. Mesela, İstanbul’un bortle değeri 8-9’dur, yani ışık kirliliği oldukça fazla. Bu yüzden çekim yapmak için uygun değil. İdeal değerler bortle 2-3 ve altı değerlerdir.
İdeal çekim rotaları neler?
Türkiye’de birçok bortle 2-3 değerinde yer bulmak mümkün. Genelde yayla tarzı yerler bu iş için uygun. Henüz gitme fırsatım olmadı ama Türkiye’nin en karanlık gökyüzünün Melikler Yaylası olduğunu biliyorum. Ben şu zamana kadar Denizli Beyağaç Topuklu Yaylası’nda en karanlık gökyüzünü deneyimledim. Bölge bortle 3 değerindeydi. Bunun yanısıra planlamanızı yaparken çekim yapacağınız yerin sıcaklık ve nem değerleri ile gökyüzünüzün açık, bulutlu olmaması önemlidir. Tarih olarak ise Ay’ın yeniay evresi idealdir. Yeniayın 1hafta öncesi veya sonrasında da ay nispeten daha erken batacağı için tercih edilebilir.
Bir astrofotoğraf hikayesi: Yıldız izi
“Bu fotoğrafı 2021’de Olimpos’ta çektim. Tripodun üstüne kamera ve 14mm geniş açı lensimi konumlandırıp önce ön plandaki ev ve ağaçların kadrajını ayarladım. Daha sonra kameramda ISO değerini 1600’e getirdim, bulb moduna getirip kumanda yardımı ile her bir kare için 20sn çekim süresi olmak üzere 5sn aralıklarla 100 kare çekim yaptım. 1 saatlik çekim süresine denk geliyor. Çektiğim fotoğrafları ücretsiz bir yazılım kullanarak birleştirip, dünyanın hareketiyle oluşan izi tek bir kareye yansıttım. Bu tür çalışmalara yıldız izi deniyor. Dünya kendi etrafında döndüğü için yıldızlar da gökyüzünde hareket ediyormuş gibi gözükür. Kutup yıldızı, dünyanın yaklaşık dönüş aksında olduğu için sabit kalırken diğer yıldızlar kutup yıldızının etrafında dolanma hareketi yapar. Bu çekimde uzun pozlama yaptığımız için yıldızların 1 saatlik hareketini görüyoruz.”
Işık kirliliği haritası lightpollutionmap.info üzerinden Türkiye’nin görünümü.