01.05.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
Daha sonraları Yeşilköy diye adlandırılan Ayastefanos, Osmanlı döneminde mesire olarak gelişmiş. 1852 yılından sonra Karaköy'den Yeşilköy'e vapur seferleri başlamış, 1870'ten sonra da Yeşilköy trenle şehre bağlanmış.Yeşilköy'ün iki defa yanan ahşap Rum kilisesi, 1845 yılında Barutçubaşızade Bogos Bey tarafından kagir olarak inşa ettirilmiş.Yeşilköy'de birbirine bitişik üç kilise, bir ayazma bulunuyor. Rum kilisesinin hemen yanında İtalyan Katolik kilisesi, onun yanında Ermeni kilisesi, kiliselerin orta yerinde de ayazma var.Bu kiliselerin arasındaki sokak üzerinde açılan ilk balıkçı lokantası Bulgarın Yeri'dir. 100 yıl önce Yorgo Rizo'nun açtığı bu lokanta yakın zamana kadar oğulları Stefo Rizo ve Todori Rizo tarafından işletiliyordu. Torunları önümüzdeki yıl Bulgarın Yeri'ni tekrar açmaya çalışıyor.Todori Rizo benim 40 yıllık dostum. Yeşilköy'deki bu bölgeyi yıllar önce onun lokantasına gide gele tanıdım. Bulgarın Yeri mutfağıyla, servisiyle, havasıyla farklı bir lokantaydı.Şimdilerde kiliselerin çevresinde ve de özellikle eskiden Bulgarın Yeri'nin bulunduğu Çamözü Sokak'ta küçük küçük balıkçı lokantaları açıldı. Güzel havalarda lokantalar masaları sokağa diziyor.Geçenlerde bu sokakta güzel bir balıkçı lokantasında arkadaşlarla güzel yemekler yedik.Balıkçı lokantasının güzelliği, sahibinin, mutfağının, servisinin, yemek sonunda getirilen hesabın güzelliğine bağlıdır.Kilise vakfına ait eski ayazmanın üzerindeki iki katlı lokantanın ismi Mare Nostrum. Türkçesi Bizim Deniz.Bizim Deniz lokantasının sahibi ve işletmecisi Ersin Sözeri, aile mesleğini sürdürüyor. Babasının Aksaray'da Totem ismini taşıyan turistik bir lokantası varmış. Ersin Sözeri, Yeşilköy'deki Mare Nostrum'u altı yıl önce açmış. Açık anlatımıyla durmuş oturmuş bir balık lokantası.Sahibi ve işletmecisi medeni ve genç olunca, mutfağı ve servisi de farklı oluyor. Mutfak balık lokantası mutfağı ama farklı mevsimlik ot çeşitlerine de ağırlık veriliyor.Ersin Sözeri lokantanın mevsim salatasının da değişik olduğunu söylüyor. Şimdi siz "Salatasının farkı neymiş?" diye sual eyleyeceksiniz. Bana anlatılanları ben de nakledeceğim. Efendim, Mare Nostrum'un salatası 16 çeşit ot, el ile parçalanarak (bıçak ile değil) ve özel Edremit zeytinyağından yapılmış sos ile karıştırılarak hazırlandığı için farklıymış.Ersin Sözeri'nin lavunya kızartması adını verdiği bir de balık yemeği var. Karides, kalamar, ince kıyılmış taze fasulye, havuç bir güveçte kızartılıyor. Pazıda balığı, marine edilmiş çiğ balığı da lezzetli.Taze mısır ekmeği, klasik mezeleri de güzel. Şimdilerde sinarit, eşkina, dülger balığı ve iri barbunya balığı yeniliyor. Lakerdası da iyi kalite.Aşçıbaşı Mehmet Alpboğa'nın hazırladığı yemekleri Fevzi Karaşabak yönetimindeki servis personeli masalara getiriyor. Ersin Sözeri hem mutfağın hem servisin başında olduğundan mutfak da servis de aksamıyor.Havalar düzeldi... Yeşilköy'e gitmenin mevsimi geldi. Yolunuz düşerse Mare Nostrum'a (Bizim Deniz'e) uğrayın. Memnun kalacaksınız. Küçük bir Rum köyü olan Ayestefanos'un İstanbul'un kuşatılmasına hazırlık olsun diye alındığı, Fatih'in Yeşilköy-Zeytinburnu kıyılarındaki deniz savaşını, atını Ayastefanos Burnu'ndan denize sürerek başlattığı rivayet olunur.