14.02.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Umut EROĞLU-umeroglu@gmail.com
Teknolojiyi yakından takip eden herkesin en sevdiği cümle: “2016 sanal gerçeklik yılı olacak!” İşte 2016’dayız ve sanal gerçeklik rüzgarı sahiden esmeye başladı. Peki gerçekten söylendiği gibi mi olacak? Görüştüğümüz “yetkili merciler”e bakılırsa asıl kasırga 2017’den itibaren kopacak, yani o yıl tam bu yıl değil. Fakat bu yıl, sanal gerçekliğin yeryüzüne indiği, sanatçıların, uygulamacıların ve filmcilerin her yerini kurcaladığı, kalburüstü çocukların en havalı cihaza kavuştuğu, akıllı reklamcıların ve markaların kaymağa ekmek bandığı yıl olacak.
“Sanal gerçeklik düzeni bozacak”
Eğlenceden sağlığa, habercilikten eğitime yepyeni bir dünya düzenini müjdeleyen bu teknolojiyi deneme fırsatını yakalarsanız kaçırmayın, gelecek 10 yılda hayatımızı neyin değiştireceğini anlayacaksınız.
Bahçeşehir Üniversitesi’nin oyun tasarım laboratuvarı BUG bünyesinde açılan VR First, Türkiye’nin ilk sanal gerçeklik merkezi. Türk menşeili Alman oyun üreticisi Crytek’in girişimiyle açıldı ve dünyadaki ilk şubesi. Merkezin yönetim kurulu başkanı Güven Çatak ile sanallık üzerine gerçek bir sohbete oturduk.
Sanal gerçeklik teknolojisi şimdiden oyun, eğitim, tıp, mimari görselleştirme gibi pek çok alana girmiş. Pazar büyüklüğü 2020’de 30 milyar dolara ulaşacak. Çatak’a göre Facebook, Sony, GoPro, Google gibi devlerin bastırmasıyla sosyal medyadan eğlence sektörüne uzanan geniş bir yelpazeden günlük hayata kadar inecek. “VR akıllı telefon devrimiyle aynı yönde gidiyor. Düzeni bozacak bir teknoloji. Hem sektörü hem uzun vadede yaşantımızı değiştirecek.”
Merkezde dersler ve atölyeler başlamış. Şu an herkes deney halinde. Sanatçılar, belgeselciler, filmciler ve oyuncular kurcalıyor. Mühendislik, eğitim ve tasarım fakültelerinde dersleri açılmış. VR First ise kütüphane, inkubasyon merkezi karışımı bir ortam. Çatak meraklı öğrencileri birlikte çalışmaya davet ediyor. “Lab’e üye olduktan sonra eğitimleri alabilecek, teknolojileri deneyimleyecek ve en önemlisi kendileri gibi insanlarla tanışabilecekler. Burada üye bölümü ve desteklenen proje takımları bölümü var. Üyeler kısa zamanda kaynaşarak diğer bölüme geçebilir.”
Çatak şu an herkesin bir şeyler denediği heyecanlı bir dönem olduğundan bahsediyor. VR disiplinlerarası bir yapı. Tasarımcılar, mühendisler ve sanatçılar ve senaristler birlikte çalıyor. Dışarıda da yine sanatçılar, film yapımcıları ve reklam sektörü ilgileniyor. “Öğrenciler, teknolojinin daha fazla gelişmesini beklememeli. Şu an bir şeyler yapmak için çok iyi bir dönem. Özellikle lab’e gelip kurcalamaları önemli. Onların doğdukları dünya sanal gerçekliğe daha yakın. Burada üye bölümünden proje takım bölümüne geçip üniversitenin ve Crytek’in de desteğiyle ileride kendilerine yatırımcı bulabilirler.”
Benim de VR’ım olsun!
VR gözlüklerin bu sene karne hediyesi olması zor. Zira teknoloji sadece gözlükten ibaret değil. Çok güçlü ve pahalı bilgisayarlar ya da PS4 gibi oyun konsollarıyla çalışabiliyor. Telefonla çalışan Samsung Gear VR uygun bir opsiyon ya da internetten ortalama 50 liraya edinilebilen bir Card Board. Card Board’lar, içine VR uygulaması yüklenmiş akıllı telefonlar yerleştirilerek kullanılıyor.
- HTC Vive: Piyasadaki en iyi VR gözlüğü. Çözünürlüğü yüksek. Sensörlerle yürüme ve hareket etme deneyimi de sağlıyor. Fiyatı el yakıyor; 1.500 dolar civarı olacak.
- Oculus Rift: Camianın en ünlüsü. Herkes onu bekliyor. Fiyatı 600 dolar ve ilk siparişler mart ayında teslim edilecek.
- Play Station 4 VR: Oyun tutkunlarının aklı onda. PS 4 ile VR başlıkları paket olarak gelecek. Yalnızca başlığın fiyatı 400 dolar civarında olacak.
- Samsung Gear VR: Samsung Galaxy S6 veya S6 Edge ile birleşince bir VR başlığına dönüşüyor. Fiyatı uygun ve kalitesi tatmin edici. Fiyatlara dikkat: İnternette 500 ile 1300 lira arasında değişiyor.
- VR Box: Card Board’dan daha konforlu ve uygun bir seçenek. Pek çok akıllı telefonla çalışıyor. 150 lira civarında.
- Card Board: Neymiş bu VR diyorsanız, bir tane edinin. Yeni nesil bütün akıllı telefonlarla çalışıyor. 20 liralık ucuzlarının lensleri plastik, 50 lira civarı olanları tercih edin.
Sanal gerçeklik nedir?
Hayal ürünü yaratılan veya dünyanın başka bir yerinde bulunan gerçek bir ortamı, teknoloji marifetiyle gerçekten oradaymış gibi deneyimlemeye sanal gerçeklik deniyor. Virtual reality (kısaca VR, “vi-ar” okunur) özel başlıklar ve güçlü bilgisayarlar yardımıyla deneyimleniyor. Kullanıcı, hareket sensörlü başlık sayesinde 360 derece çekilmiş görüntünün her yanına bakabiliyor, özel eldiven ve vücut sensörleriyle o dünyayla etkileşime girebiliyor.
Korsan VR’cılar başlamış
Yakında VR kafeler açılır mı sorusuna Güven Çatak’ın cevabı ilginç: “Aslında şu an korsan işler yapılıyor. Antalya’da eğlence parkı benzeri bir yerde lisanssız demoları para karşılığı insanlara denetiyorlarmış.” VR kafelere henüz var ama gözlükler yakında PlayStation salonlarına girmeye başlayacak.
Reklam sektörünün yeni gözdesi
Sanal gerçeklik uygulamaları reklam sektöründe hayat bulmaya başladı bile. VR tanıtım filmleri çeken Türkiye’nin ilk ajanslardan Loot Atelier’in kurucusu, yönetmen Fırat Giraygil ile çekim tecrübeleri üzerine konuştuk. Giraygil’e göre VR’ı öne çıkmak isteyenler yenilikçi markalar tercih ediyor. Sahada gören diğerleri de talepleri artırmaya başlamış. “VR ile yapılan tanıtımların etkileyiciliği su götürmez bir gerçek. VR’ı deneyimleyen pazarlama profesyonelleri bu teknolojiyi nasıl kullanabileceklerini planlamaya başlıyorlar. Talep her geçen gün artıyor. Tüketiciler de çok ilgi gösteriyor, deneyimlemek için bazen kuyrukta beklemeyi bile göze alıyorlar.”
Çoğu marka VR işlerini Card Board ile izletirken, önemli tanıtımlarda gerçek gözlükler tercih ediliyormuş. VR çekmenin sanıldığı kadar maliyetli olmadığını anlatan Giraygil’e göre maharet ekibi ve ekipmanı gizlemekte: “Filmlerde izleyiciye sahnede istediği yere bakabilme özgürlüğünü verdiğinizde karşısına çıkacak her şey sizin sorumluluğunuzda. Kadrajınız sadece objektifi değil, bütün çevrenizi görüyor ve aydınlatma ekipmanları bile sahnenin parçası haline geliyor. Atmosferi her detayın görüleceğini bilerek tasarlamanız gerekiyor. Montaj ve post-prodüksiyon da standardın üstüne çıkıyor ancak maliyetleri çok yukarılara taşımıyor.”
Filmleri VR’a uyarlayan görüntü yönetmeni ve oyun tasarımcısı Çağdaş Yıldırım ise sanal gerçekliğin en çok etkileşimle değer kazandığını anlatıyor: “Senaryonun izleyiciye göre şekillendiği VR filmler ve animasyonlar revaçta. Sahneye ve seçimlere bağlı olarak hikayenin değişmesi seyirciye filmin içinde olma hissi yaşatıyor. Bir sonraki sahneye karar verebilmek ve onun içinde olmak, klasik film deneyiminin çok ötesinde bir zenginlik sunuyor.”
VR haberciliğin kitabını yeniden yazabilir
Sanal gerçeklik televizyon haberciliğini de değiştirecek. Geliştirdikleri 360 derecelik kamerayla çarpıcı haber içerikleri üretmeye başlayan Jaunt firmasının Avrupa baş temsilcisi Michiel Frackers ile İstanbul Inovasyon Haftası’nda bir araya geldik. Jaunt bir teknoloji şirketinden çok, bir yayıncı olarak anılmayı doğru buluyor. Zira ürettikleri kameraları satmıyor, tüm dünyanın ilgisini çekebilecek içerikleri yakalayabilenlere ulaştırıyorlar. Bir bakıma YouTube’un, hatta Netflix’in sanal gerçeklik versiyonu olma hedefleri var.
2013’te kurulan şirket kısa sürede büyümüş ve Disney’den Pro7’a pek çok yatırımcının desteğini almış. 200 milyon dolarlık yatırım birikimleri var. Jaunt ile çekilen görüntüler buluta yükleniyor ve burada otomatik olarak sanal gerçekliğe uyarlanıyor. “İçerik üretenlerin bizimle kolay çalışmasını istiyoruz. Sadece teknolojiden anlayanlar kullanabilsin istemiyoruz” diyor Frackers.
Fuarda deneme imkanı bulduğum teknoloji sayesinde, Suriye’de IŞİD’in halen ulaşamadığı özel arkeolojik alanları gezme fırsatı yakaladım. Görüntü kalitesi hiç fena değil. Seslerle birleşince orada bulunma duygusunu yaşatıyor. Sonraki sahnede, Şam’ın bir mahallesinde çatıların üzerinden ufka doğru uzanan şehri seyrediyorum. Etrafta koşuşturan, bir şeyler ikmal eden adamlar var. Hemen ardından NBA’deki bir maça ışınlanıyorum. Koltuğum potanın dibinde, ribaunttan top kapmaya çalışan dev adamların altında ezilmemek için gayri ihtiyari refleksler sergiliyorum... En heyecan verici olanıysa kanatlı atlayışçıların ardından dağın yamacına koşmak. Maalesef kamera aşağı atlayamadığı için ayaklarım yerden kesildiği anda deneyim sona eriyor.