16.08.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Umut Eroğlu
İki insanın birbirine sunabileceği en muazzam duyguların zirvesidir sevişmek. Sevginin ve tutkunun en yoğun ifadesi, birbirinin saflığında varılan bir tamamlanma hali... Ve bir de yalnızca bedeninin kimyasıyla heyecan duyan, ruhuna sığınak arayan ya da sadece eğlenmeyi arzulayanların yakınlığı vardır. Sevmek mefhumu içinde barınmadıkça, sevişmek denmez bu halin karşılığına. Nihayetinde bu da bir o kadar gerçek, bir o kadar insandır.
Bazılarına iyi gelebilir
Seks ve sevişme arasındaki farkı “zaten” iyi biliyorsanız, öyle ya da böyle şanslısınız. Lakin sizin aydınlığınızda olmayan milyonlarca insan var. Belki bunun ayırdına birlikte varacakları doğru insanı bekliyorlar, belki de onlarcasının ardından hâlâ hiç fikirleri olmamış. Hayat kimilerini çaresiz bırakmış ya da nice heyecan yaşatıp doyumsuzluğa terk etmiş olabilir. Siz de yüksek benliğinizin tahtında oturmuyorsanız şayet, bugünkü sefa halinizden geçip yarın nereye varacağınızı bilemezsiniz.
İnsanlığın büyük evriminde şaşılası bir noktaya geldik. On binlerce yıldır bu en temel, en güçlü arzumuza başka bir insanla kavuşurduk. Şimdiyse teknoloji marifetiyle başkasına gerek kalmayacak. Sevinilecek durum mudur? Pek çok insan için muhakkak. Hakkımızda hayırlısı mıdır? Muamma. Fütüristlerin kehanetlerine bakılırsa, önümüzdeki 30 yıl içinde robotlarla ilişki yaşamak insanlık için normal hale gelecek.
Robotlarla seks konusunu gündeme taşıyan, “Humans” dizisinden bir sahne oldu. Dizideki aile babası, evde çalışan çekici robotla ilişkiye girdi ve bu sahne izleyiciler arasında şok dalgası yarattı... Robotlarla aşk yaşamanın gelecekte normal karşılanacağını savunan Dr. Helen Driscoll, Huffing Post’ta yayımlanan makalesinde bu durumun olumlu ve olumsuz etkilerinden bahsediyor. Driscoll’a göre şimdiden teknoloji yüzünden toplumdan izole olmaya başlayan insanlar, sosyal ihtiyaçlarını da makinelerle gidermeye alıştıkça ciddi psikolojik problemler yaşayacak. Bununla birlikte yalnızlık çeken, travmatik ilişkiler yaşayan insanların iyi huylu ve anlayışlı robotların yanında kendilerini daha iyi hissedebileceğini belirtiyor: “Makine de olsa hayatında birisinin varlığı, hiç kimsenin olmamasından iyidir.”
İnsanların robotlarla ilişkileri konusunda iyimser olan bir başka akademisyen de Dr. Michelle Mars. Avustralyalı doktorun tahminlerine göre 2050 yılında Amsterdam’daki Red Light genelev bölgesi “sexbot”ların (seks robotlarının) tekelinde olacak. Dr. Mars seks yaşamını geliştirmek isteyenlerin de sexbot’lardan faydalanacağını düşünüyor.
“Eğreti gelin” robotlar
Kimileri için seks sadece birkaç hareketten oluşsa da Tantra, Tao gibi öğretiler yüzyıllardır cinsel ilişkiyi daha derin ve nitelikli boyutlara taşıyor. Bütün bu bilgilere sahip sexbot’lar, tıpkı Anadolu’daki “eğreti gelin” geleneği gibi, seks konusunda deneyimsiz olanları eğitebilecek. Bu robotların bir başka faydası da partnerinin yatakta nelerden hoşlandığını öğrenecek ve bu konuda yeteneklerini geliştirecek olmaları. Kendini sadece eşine keyif vermeye adamış bir seks partneri ne de olsa herkesin kulağına hoş geliyor. Yeni fanteziler denemek isteyen fakat bu konuda utangaç olanlar için de sexbot’lar alabildiğince özgürlük vâdediyor.
Aldatmalar azalacak
Dr. Mars’ın tahminlerine göre Sexbot’ların belki de insanlığa sunacağı en büyük nimet, tek eşliliğe olacak katkıları. Bir ilişki ne kadar değerli, ne kadar düzeyli olursa olsun, cinselliğin sıradanlığa vardığı ilerleyen yıllarda aldatma riski doğabiliyor. Sexbot’lar işte tam bu noktada devreye girerek sonrasında pişmanlık duyulabilecek eylemleri önleyebilecek, hatta belki de çiftleri yeniden yakınlaştırabilecekler.
Bütün bu varsayımların, öncelikle geleceğin yeni etik değerlerine sahip nesiller için yapıldığını unutmamak gerek... 11 bin yıl önce tarımı keşfettiğimizde yemek bulma derdimiz ortadan kalktı ve kalan vaktimizde yeni şeyler icat ederek bugünkü medeniyetimize ulaştık. Acaba gelecekte seks yapmak için eş bulma derdimiz bittiğinde artan vaktimizi neye kullanacağız? İçine kapanık makine sevicilere mi dönüşeceğiz yoksa bilinç seviyesi daha yüksek varlıklar mı olacağız. Cevabı kendiniz bulmak ister miydiniz?
Seks oyuncakları teknolojisi koptu gidiyor
Porno sektörünün son günlerdeki en büyük heyecanı, sanal gerçeklik dünyasında bir bir açılan yeni seks kanalları. 2016’da sanal gerçeklik gözlüğü Oculus Rift’in piyasaya çıkmasını dört gözle bekleyenlerin sadece oyuncular olduğunu düşünmek saflık olur. Japonların yaptığı gerçek ten hisli seks mankenlerini de bilmeyen yoktur. Japon mühendisler bu mankenlere daha fazla sıcaklık katmak için canla başla çalışıyor.
Son günlerin moda seks oyuncağı ise sanal gözlüğüyle beraber gelen “sallayan kalça” Twerking Butt. Neler yapabildiğini merak eden keşfeder. İster inanın ister inanmayın, erotik mühendislik adlı bir meslek bile türemiş durumda. Comingle adlı firma beyin kontrolüyle çalışan, kadınlara özel oyuncakları açık kaynaklı hale getirmek için şu sıralar patent savaşı veriyor. Online bilgisayar bağlantılı seks oyuncaklarıysa birbirinin zevk aurasını uzaktan yönlendirme imkanı sağlıyor ve giderek popüler hale geliyor.
Filmlere de konu olmuştu
Makine-insan yakınlaşması Hollywood filmlerine de sık sık konu oluyor. Joaquin Phoenix’in oynadığı Spike Jonze imzalı “Her” filmi, bilgisayarının işletim sistemine âşık olan bir adamın hikayesini anlatıyordu. Bizdeyse robotik ilişki konusu çok daha evvel işlenmişti. Kemal Sunal 1987 tarihli “Japon İşi” filminde kendisine Japonya’dan hediye gelen kadın robota (Fatma Girik) âşık oluyor ve hikaye hazin bir sonla bitiyordu.
Artıları, eksileri, tartışmalarıyla...
Robotla seks; aldatma mı değil mi? Michelle Mars’ın iddiasına göre robotla seks aldatma sayılmayacak hatta tekeşliliği monotonluktan kurtaracak. Çiftlerin bu konuda ne düşündüğünü ve robotla seksin artılarını, eksilerini soruşturduk.
“Ben de Tom Hardy isterim”
A. Ö. (Kadın/27)
Bence robotla seks aldatma sayılmaz. Hatta sevgilimin bu işi bir insanla yapacağına robotla yapmasını tercih ederim. Ben Tom Hardy görünümlü bir robota hayır demem doğrusu.
“Erkekler, bu yarışa hazır mısınız?”
A.B.V. (Erkek/33)
Tamam, aldatma sayılmaz. Ama elektrik enerjili bir makineyle performans yarışına girmeye hazır mıyız? Ya sevgiliniz bunu bir alışkanlık haline getirirse? Taocu seksi harfi harfine bilen, Kamasutra pozisyonlarını belleğine kazımış bir metal yığınını kim ister ki yatağında!
“Kesinlikle aldatmadır”
Y.E. (Erkek/50)
Eşin rızası dışında yaşanan her ilişki aldatmadır. Hele bu robotların insana çok benzediği de düşünülürse kesinlikle aldatmadır.”
Artıları
Yoruldum demeyecek ya!
-En güzeli, ne zaman, ne kadar, ne süre istersen... “Bugün başım ağrıyor, işte yoruldum” bitti. İster oldu bitti, ister saatlerce. İster 1, ister 10 kez.
-Bacaklarını alma, seksi iç çamaşırı giyme, çoraplarını çıkarma, “terliyim bir yıkanayım” deme derdi yok. Hep güzelsin, hep yakışıklı.
-Seviştikten sonra poponu dönüp yatabilirsin ya da tam tersi sarılıp uyuyabilirsin. Hem sıcaklarda terleme derdi de yok. Bir de dizilerde gördüğümüz insan tenli yapay zekalardan değilse, metal serinliği yaz sıcaklarında harika.
-Yükle de yükle... Tantra da bilir, Kamasutra da...
-Dağ evinde sesini açar, apartmanda kısarsın.
-Sonrasında hizmet de tamam. Yoruldum demeyecek ya. Yapsın kahveyi getirsin.
-İster kadınla yap, ister erkekle. Hele ki bir de tak çıkar özelliği varsa...
-Paran varsa birle yetinme, al iki-üç tane.
-Tabii bir de hep aslansın, kaplansın; hep ne acayip kadınsın!
-Ne giydirirsen giyer, ne yapmak istersen yapar. İster kölen olsun, ister efendin, ister...
-Aynı anda kayıt özelliği de var mıdır?
EKSİLERİ
Elde etmenin heyecanı nerede
-Makine bu, ya takılırsa. Aman!
-E makine bu, ya şarjı biterse...
-Yeni sürümleri de çıkar şimdi bunların. Harca dur.
-Sürekli sana hayran, güzelsin, hoşsun da. Gerçekten bir kadının ya da erkeğin seni beğenmesiyle bir mi? Özgüven ne olacak?
-Elde etmenin heyecanı nerede?
-Ya da bir şeyler öğretmenin...
-Ne yaparsan yap şaşırtmanın mümkünü yok. Ya da onun performansına erişmenin.
-Bunlar duşa girebiliyor mu acaba?
-Bir insanın bakışıyla, gözlerini kapatmasıyla, robotunki bir mi?
-Yok, yok. O sarılmanın, gerçek bir seni seviyorumun yerini hiçbir şey tutmaz.