23.01.2022 - 03:00 | Son Güncellenme:
BARIŞ ÖZTÜRK - Hafızanıza kaydettiğiniz yüzler, karşınıza imaj değiştirmiş veya kalitesiz bir fotoğraf karesi, video görüntüsü şeklinde çıkmış olsalar bile tanımaya devam ediyorsunuz. Bu olağanüstü yeteneğe sahip olanlara “süper tanıyıcı” deniyor ve dünya nüfusunun en fazla yüzde 2’sinde bu özellik olduğu düşünülüyor.
İlk olarak 2009 yılında psikoloji profesörü Richard Russel tarafından fark edilen “super recogniser” kavramı ile toplum içindeki bu yeteneğe sahip insanları bulup yetiştirmek için çeşitli girişimler başlatıldı. Association Of Super Recognisers (Süper Tanıyıcılar Birliği) çeşitli testler uygulayarak bu yeteneğe sahip kişileri dünya çapında tespit etme görevini üstlendi.
Tespit ettiği süper tanıyıcıları özel bir eğitim programının ardından sertifikalandırıyor. Sertifika ile yeteneği tescil edilmiş olan süper tanıyıcılar dünya çapında iş bulma imkanına sahip oluyorlar.
Süper tanıyıcı olan Yenny Seo henüz yeteneğinin farkına varılmamış bir çocukken, market alışverişinde gördüğü yabancıları annesine daha önce nerede gördüğünü söylüyordu.
Seo yetişkin olup sosyal medya kullandığı zaman yeteneğinin farkına vardı. Siz de yeteneğiniz olduğunu düşünüyorsanız facetest.psy.unsw.edu.au adresindeki testi uyguladıktan sonra başarılı olursanız birliğin üyesi olarak yeni iş imkanlarına yelken açabilirsiniz.
Gizli kahramanlar
Polis teşkilatları kurdukları süper tanıyıcı ekipler ile ciddi başarılar elde ediyorlar. İçinde bulunduğumuz teknoloji çağında güvenlik kameraları, mobese, sosyal medya ve cep telefonunu kayıtlarıyla neredeyse tüm olayların görüntüsüne ulaşmak mümkün. Çoğu zaman karanlık, kalitesiz ve zor açılardan çekilmiş bu görüntülerde cinayet, cinsel saldırı ve hırsızlık gibi olayların nasıl yaşandığına tanıklık ediyoruz.
Bu olaylarda suça karışanların tespiti için süper tanıyıcılardan kurulan ekipler polis veri tabanındaki sabıka ve olay fotoğraflarını inceleyerek eşleştirme yapıyor. Polis veri tabanındaki sabıka fotoğrafları ile suç tarihindeki kişinin görüntüsü arasında 10 yıl olsa bile, bu ekipler yüzde 95 doğruluk oranı ile eşleştirme yapabiliyor. İngiltere’de görev yapan polis memuru Andy Pope buna en iyi örnek, süper tanıyıcı ekibinin bir üyesi olan Pope 6 yıl içinde 2100 suçluyu tek başına teşhis etme başarısını gösterdi.
Birmingham toplu taşıma devriyesi görevinde bulunduğu dönemde bir günde tren ve otobüslerde seyahat eden 17 şüpheliyi teşhis ederek bir rekora imza attı.
Yapay zeka ile iş birliği
Yüz tanıma algoritmaları birçok sektörde çok uzun süredir kullanılmakta ve insan zekâsı ile karşılaştırıldıklarında çok daha başarılı olduklarını biliyoruz. Hong Kong Çin Üniversitesi tarafından 2014 yılında geliştirilen GaussianFace yüz tanıma algoritması yüzde 98.52 doğruluk oranıyla insanları geride bıraktı (yüzde 97.53 insanların yüz tanımadaki doğruluk oranı). 2015 yılında Google tarafından geliştirilen FaceNet ise yüzde 99.63 doğruluk oranı ile bu alanda yeni bir rekor kırdı ve herkesin erişebildiği Google fotoğraflar uygulaması ile algoritmayı kullanıma açtı. İlk bakışta yapay zekanın kullanımı insanın yeteneğinin önüne geçmiş gibi gözükse de bu konuda yapılan araştırmanın sonucu aksi görüşte. Adli süreçlere etki edecek ve suçsuz insanların hapis yatmasına neden olabilecek hassas karar ile ilgili Huddersfield Üniversitesi’nin yaptığı araştırma sonucunda yapay zeka ile süper tanıyıcılar arasında doğru tahmin konusunda eşitlik sağlandı. Yapay zeka ve süper tanıyıcılar birlikte çalıştırıldığında ise adli olayların çözüm oranının çok daha yüksek olduğu görüldü.