01.08.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
MERİÇ KÖYATASI merickoyatasi@hotmail.com
İzmir, bu yaz iki yeni marinaya kavuştu. Daha önce Çeşme IC Marina’yı yazmıştım. İzmir’in şirin ve bozulmamış bir beldesi olan Sığacık’ta hizmete giren Teos Marina’yı gezip dolaştım. Sığacık’ta yapımı yılan hikayesine dönen marinanın inşaatını ve işletmesini Ankaralı Kolin İnşaat almış ve kısa sürede marinayı bitirmiş. Gördüğüm kadarıyla İzmir çok şık ve güvenli bir marinaya daha kavuşmuş oldu.
Sığacık, henüz diğer tatil beldelerimiz kadar isim yapmasa da esasında İzmir’e çok yakın ve bozulmamış ambiyansı ile etkileyici bir liman yerleşimi. Otomobili sürüşünüze göre 35 ile 40 dakika sonra İzmir’desiniz. Havaalanına da ara yoldan yarım saatten önce varabiliyorsunuz.
Televizyon izleyicileri Sığacık’ı Kanal D’de yayımlanan “Kavak Yelleri” dizisinden hatırlayacaktır. Dizinin önemli bölümleri burada çekildi. Sığacık yerleşiminin hemen yanı başındaki 12 İon kentinden Teos antik kenti de, marinaya adını vermiş. Sığacık Mahallesi Seferihisar ilçesine bağlı. Bölge sebze, meyve, balık ve termal su açısından büyük zenginliğe sahip. En büyük özelliği Türkiye’nin ilk ve tek Sakin Şehir, “cittaslow” üyesi olması. Bu yönüyle marina bir huzur marinası konseptinde konumlandırılıyor.
Çevresi bakir koylarla dolu
Teos Marina’nın genel müdürlüğünü uzak yol kaptanı ve ticari liman işletmeciliği genel müdürlüğünden tanıdığımız Cüneyt Acar yürütüyor. Teos Marina, bana göre şu anda gördüğüm ve duyduğum en çevreci marina. Mazot iskelesinin yanında atık alım istasyonu bulunuyor. Ayrıca tekneler bağlı iken atıklarını toplayan atık alım teknesi, marina içinde hizmet veriyor. Cüneyt
Acar marinadan çıkar çıkmaz hemen
6 millik mesafede çoğuna karadan ulaşımı olmayan 11 tane bakir koy bulunduğunu, bunun da yatçılar için büyük bir avantaj olduğunu söylüyor.
440 tekne kapasiteli Teos Marina, açılışı bir ay bile olmadan yüzde 35 kapasite ile dolmuş durumda. Çekek sahasının kapasitesi ile 80 tekne... 40 metre büyüklüğe kadar tekneleri bağlayabiliyorlar. Marinanın içinde yer alan kanalda da dört-beş metrelik tekneler için bağlama yeri yapılmış. Marina çarşısında 40 dolayında mağaza var. Kiraya verilen alanlar içinde en çok dikkatimi çeken ise SPA merkezi oldu. Yarın öbür gün termal su da bağlandığında bu mekanda yer bulmak için epey torpil gerekecek. Çekek yerinde yatçılar için ayrıca çok makul bir fiyatla kiraya verilen depolar bulunuyor.
Orkinos çiftliği ile bu körfeze kıymayın
Sığacık için her şey çok güzel ama böyle devam edecek mi? Kentin Cittaslow Birliği’ne üye olması, küreselleşmeye ve betona teslim olmasını engelleyecek en önemli faktörlerden biri, ama Sığacık Körfezi’ni bekleyen büyük bir tehlike var. Tarım ve Çevre bakanlıkları, Sığacık Körfezi’ne orkinos çiftliği kurulmasına izin vermişler. Çiftlik henüz kurulmadı. Bütün Sığacık ve Seferihisar halkı ayakta. Benim anlayamadığım ise Göcek’te neredeyse “terli terli denize girmek yasak” deme noktasına gelen Çevre Bakanlığı’nın bu yatırıma izin vermesi, Turmepa’nın sesinin çıkmaması...
Balık çiftliklerine asla karşı değilim. Balık çiftlikleri olmasa uygun fiyata balık yiyemeyeceğiz. Ancak balık çiftliklerinin kuruluş yerlerinin özenle belirlenmesi gerekiyor. Milyonlarca dolarlık yatırımla marina inşası yapın, güzelim bir körfezi yat turizmine açın, daha bunun nimetlerini toplamadan, daha küçük bir ekonomik faaliyet için körfezi kirletecek, hasat mevsiminde kan gölüne çevirecek orkinos çiftliğine izin verin! Anlamak mümkün değil. Elbette Türkiye’de orkinos çiftlikleri de olacaktır da 8 bin 400 kilometrelik kıyı şeridinde bula bula temiz kalmış turizm bölgesini mi buldunuz? Turizm Bakanlığı’nın olaya müdahil olup Çevre Bakanlığı ile Tarım Bakanlığı’nı ikna etmesi, çevrecilerin de ses getiren açıklama ve protestosu gerekiyor.
Teos Marina, marina içindeki suyun temiz tutulması için gerekli her türlü önlemi almış. Atık alım teknesi ile teknelerdeki bulaşık suyu ve pis suları toplayıp kentin kanalizasyon şebekesine veriyor. Peki hemen marina mendireğinin dışına bağlanan ve av yasağı sonuna kadar hareketsiz kalan büyük balıkçı teknelerinin atıkları ne olacak? Pis suları, bulaşık suları nereye gidecek? Doğrudan marinanın içine... Balıkçılar, biz amatör denizcilerin can dostlarıdır. Denizde müthiş yardımlaşma olur. Ama bu balıkçı teknelerinin av sezonu dışında ücretsiz bağlanabilecekleri limanları yok mu? Örneğin Karaburun Mordoğan’da yeni yapılan büyük balıkçı barınağı ne güne duruyor? Bu konuyu da İzmir Liman Başkanlığı’nın dikkatine sunalım.
Cittaslow nedir?
Sığacık, İzmir’in Seferihisar İlçesi’ne bağlı bir kıyı yerleşimi. Belediye Başkanı Tunç Soyer vizyonu geniş bir yönetici. Halk kendisinden övgüyle söz ediyor. Seferihisar’ı Cittaslow Birliği’ne üye yaptı. İtalyanca Citta (şehir) ile İngilizce slow (yavaş) kelimelerinden oluşan Cittaslow “Sakin Şehir” anlamına geliyor. İtalya’da kurulan ve dünyada 19 ülkeden
129 üyesi bulunan Cittaslow hareketi, küreselleşmenin yerel kültürlerde neden olduğu tahribatı önlemeye çalışıyor.
Belediye Başkanı Tunç Soyer, Cittaslow hareketi için şöyle diyor: “Küreselleşme, ulaştığı yerlerde yerel özellikleri tekdüzeleştirerek dejenere ütopyalar ortaya çıkarıyor. Türkiye ve dünya üzerinde diğer standart kentlerle aynı fast food restoranlarına, aynı dükkanlara, aynı mönülere sahip birçok kent bulunuyor. Seferihisar gelişmenin; sadece yıkarak, yok ederek ve kentin kendine has özelliklerini törpüleyerek olmadığını savunan Cittaslow felsefesini savunarak sakin şehir oldu.
Cittaslow kentin dokusunun, renginin, müziğinin ve hikayesinin uyum içinde, kent sakinlerinin ve ziyaret edenlerin zevk alabilecekleri bir hızda yaşanmasıdır. Yerel zanaatları, tatları ve sanatları, sadece eskilerin hatırladığı kavramlar olmaktan çıkarıp bunları çocuklarla ve misafirlerle paylaşmaktır. Hava, gürültü, ışık, elektromanyetik kirlilikleri kontrol edip sağlığı tehdit etmeyecek seviyede tutulmasıdır. Çevreye ve insana zararlı olmayan yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasıdır. Bir kenti, dünyadaki binlerce aynı kentten farklılaştırmasıdır. Fast food’a karşı daha yavaş yemek değil ama daha sağlıklı olan yerel besinlerin, organik ürünlerin ve yemeklerin özendirilmesidir.”
KAPTANIN MUTFAĞINDAN
Yerel bir lezzet: Yuvalaça
Teos Marina içinde Salyangoz Cafe’nin ilginç bir mönüsü var. Batı mutfağının örnekleri de var, Seferihisar’a özgü 28 yemek çeşidi de... Bu hafta Salyangoz Cafe’den, yerel lezzet Yuvalaça’nın tarifini veriyorum. Rahmetli anneannemin yaptığı ekşili sulu köftenin bir başka versiyonu...
Malzemeler (Köfte için): 1/2 kg yağlı kuzu kıyması, 1/2 kg yağsız dana kıyması, 1 çay bardağı pirinç, 1 çay bardağı ekmek kırıntısı, 1 adet yumurta, tuz, karabiber...
Sos için malzemeler: 2 yumurta, 4 yemek kaşığı un, ayçiçeği yağı ve et suyu.
Köfte malzemeleri karıştırılarak harmanlanır ve köftelere elips şekli verilir. Sos için çukur bir kapta 2 yumurta ve 2 kaşık un birlikte çırpılır, ayrı bir kaba 2 kaşık un konulur. Köfteler önce yumurtalı unlu karışıma, sonra una bulanır, kızgın yağa atılarak kızartılır. Köfteler kızartılırken sürekli döndürülmeli ve yumurtanın pişmesi önlenmeli. Kızartılan köfteler, kaynayan et suyuna atılarak pirinçleri pişip görünür oluncaya kadar haşlanır. Servis tabağına alınan köfteler kırmızı pul biber serpilip servis edilir.