21.11.2021 - 03:00 | Son Güncellenme:
Özlem Ülkü - Ağız ve diş sağlığı, büyük küçük herkesin üzerinde hassasiyetle durması gereken bir konu. Kişisel olarak yaptığımız günlük bakımların yanı sıra hekim kontrolleri, ileri yıllarda hem önemli sağlık sorunları hem de yüklü tedavi masraflarının karşımıza çıkmasını engeller. Ancak özellikle doktor kontrolleri pandemi nedeniyle sosyal yaşamın kısıtlandığı süreçte ihmal edilen konuların başında geldi. Bu süreçte yaşanan ihmaller ileride ne gibi sıkıntılar doğurabilir? Etkili ve doğru bakım için nelere dikkat etmemiz gerekiyor? Her yaşta gülümseyebilmek ve diş sağlığımızı en iyi şekilde koruma altında tutabilmek için atmamız gereken adımlar neler? Prof. Dr. Atilla Sertgöz ile konuştuk.
Günlük hayatımızı derinden etkileyen pandemi nedeniyle ağız ve diş sağlığı ihmal edildi. Bunun yansımaları nasıl oldu?
Özellikle pandeminin başlangıç döneminde kişilerin eve kapanmaları kişisel bakımlarını etkiledi. Ayrıca diş hekimliği hizmeti de kesintiye uğramış ve bireylerin rutin kontrolleri yapılamadığından ağız sağlıkları istenen seviyede kalamamıştır. Bu dönemde en çok etkilenen kitle 60 yaş ve üzeri. Özellikle bu grupta protez kullanan bireyler diş hekimliği hizmeti alamadığından dolayı çiğneme fonksiyonlarında bozuklar ile karşı karşıya gelmişlerdir. Genç bireyler de acil diş hekimliği hizmeti alamadığından dolayı basit tedaviler ile hayatta kalabilecek dişlerini kaybetmek zorunda kalmışlardır. Erken dönem diş kayıpları toplumdaki bireylerin uzun dönem sağlıkları üzerine olumsuz etkileri olması kaçınılmaz olacaktır. Bu açıdan pandeminin uzun dönemdeki etkileri ilerleyen zamanlarda daha belirgin hale gelecektir.
Pandemi, ağız ve diş sağlığımızda hangi rahatsızlıkları artırdı, tetikledi?
Pandeminin en büyük etkilerinden biri psikolojik sorunlar oldu. Kendini diş sıkma veya gıcırdatma ile gösteren bu psikolojik rahatsızlıklar uzun dönemde dişi çevreleyen kemik dokunun erimesine bağlı olarak dişin kaybına kadar giden bir zincirin başlangıç halkası olabilir. Diş sıkma ve gıcırdatma sonucu oluşabilecek diş ya da kök kırıkları dişlerin çürümeden kaybına da neden olabilir. Çene eklemine de önemli etkileri vardır. Ayrıca pandemi döneminde ağız sağlığını etkileyen bir başka önemli durum da yemek alışkanlıklarındaki değişiklik ya da aşırı gıda tüketimine bağlı ki bu özellikle şekerli gıdaların aşırı alınımı ile oluşan ağızın asit dengesindeki değişimiyle çürüklerin artması.
Ağız ve diş sağlığını korumak için yapılması gerekenleri başlıklar halinde belirtebilir misiniz?
Ağız diş sağlığını korumak için temel şart bireysel bakım yani diş fırçalamadır. Günde 3 kez, üçer dakikalık etkin diş fırçalama, diş ve dişeti hastalıklarının önlenmesinde birincil yöntemdir. İkincil olarak yardımcı metotlar gelir ki bunlar diş ipleri ve ağız gargaraları gibi bakım ürünleridir. Diş fırçalamayı destekleyen diş arası ipleri olmaz ise olmaz sağlık ürünüdür ve fırçalama sonrası mutlaka uygulanmalıdır. Gargaralar da bakteri plağının nötralize edilmesinde etken bir ağız sağlığı ürünüdür ve kullanılmalıdır. Rutin diş hekimliği kontrolü de ağız sağlığının devamlılığı açısından çok önemlidir. Yılda en az iki kez diş hekimlerini ziyaret etmek, ağız sağlığını korumak açısından son derece önemlidir.
“Bozulmuş ağız sağlığı kalp hastalıklarının habercisi”
Ciddiye alınmayan ağız ve diş sağlığı sorunlarının genel sağlığa etkileri neler?
Ağız ve diş sağlığının bozulması başka mekanizmaların da etkilenmesine neden olabilir. Bu sistemik rahatsız-lıkların en sık görüleni sindirim sistemindeki değişikliklerdir. Diş eksikliğine bağlı olarak çiğneme fonksiyo-nunda oluşan bozukluk direkt olarak sindirim sistemini etkiler. Alınan gıdaların yeteri kadar öğütülmemesi, mide ve bağırsak sisteminin aşırı çalışmasına ya da bazı gıdaların yeteri kadar bağırsaklardan emilememesi-ne neden olabilir. Bu ise beslenme yetersizlikleri sonucu genel sistemin bozulması sonucunu doğurabilir. Bir başka sebep sonuç ilişkisi ağız sağlığı ile dolaşım sistemi arasında yaşanabilir. Bu açıdan bozulmuş bir ağız sağlığı kalp hastalıklarının bir habercisi olabilir. Bunun dışında ağız sağlığı bozulmuş kişilerde halitosis yani kötü ağız kokusu sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Bu durumun psikolojik olarak bireyin toplumsal davranış-larını derinden etkileyebildiği bilinmektedir.