Pazar'Müziğim şekillendi laflarım büyüdü'

'Müziğim şekillendi laflarım büyüdü'

05.05.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

Model grubundan ayrıldıktan sonra ilk solo albümü “Elimde Dünya”yla sevenlerinin karşısına çıkan Fatma Turgut,  “Grupla yaptığımız işlerde herkes bir fikir veriyordu. Şimdi işin sahibi ben oldum. Bir de tabii çok gençtim. Şimdi 35 yaşında bir kadından bahsediyoruz. Ona göre şekillendim ben de. Müziğim de şekillendi, laflarım da büyüdü” diyor.

Müziğim şekillendi laflarım büyüdü

Bundan 10 yıl önce ilk kez Model’in solisti olarak tanış olduğumuz Fatma Turgut, yoluna tek başına devam etmeye karar vermişti. Turgut’un ilk solo albümü “Elimde Dünya” Avrupa Müzik etiketiyle çıktı. Turgut’la yeni albümünü konuşmak üzere Teşvikiye’de bir araya geldik. Sohbetimiz boyunca ilk albümü piyasaya çıkacak genç bir müzisyen gibi gözle görülebilir bir biçimde heyecanlıydı.

Haberin Devamı

- Sertab Erener, Sezen Aksu’nun prodüktörlüğünü yapmadığı ilk albümüne “Sertab Gibi” adını vermişti. Model’siz ilk Fatma Turgut albümü için de “Fatma Gibi” diyebilir miyiz?

Diyebiliriz aslında. Söylemekten keyif alacağım, bana yakışacağını düşündüğüm, alnımın akıyla söyleyeceğim şarkılar var çünkü. Ama bir taraftan da beni zaten dinleyen insanlar “Vay, bambaşka bir şey yapmış, bambaşka bir yöne gitmiş” demeyecekler. Yine olabildiğince samimi bir biçimde yaşadıklarımı anlatıyorum. Kendini kanıtlama albümü denir mi bilmiyorum ama Türk rock müziğine hizmet edecek güzel bir albüm olduğunu söyleyebilirim.

Müziğim şekillendi laflarım büyüdü

- Kimler var, neler var albümde?

Albümün prodüktörlüğünü benimle Tarkan Gözübüyük, Ozan Tügen ve Cihan Barış yaptı. Bir tane düetim var Can Bonomo ile. Zaten Can’ın albümde dört şarkısı var. Emre Aydın’ın, Umut Kaya’nın, Ersel Serdarlı’nın şarkıları var. Cihan Güçlü’nün iki şarkısı var. Ve bir de sözlerini Sibel Algan’la Sezen Aksu’nun birlikte yazdığı bir şarkım var. Bir şarkıda Model’in eski üyelerinden Burak Yerebakan, bir şarkıda da Mor ve Ötesi’nin üyelerinden Kerem Özyeğen gitar çaldı.

Haberin Devamı

- Size ait bir şarkı yok anladığım kadarıyla. Neden?

Bu albüme kendi şarkımı koymadım. Bu kadar güzel şarkının içinde benim şarkılarım acaba biraz sönük mü kalır diye çekindim sanki biraz.

- Model’in Fatma Turgut’u ile tek başına bir Fatma Turgut arasında ne fark var? Ne değişti sizce?

Model, dört kişinin bir araya gelip yarattığı, başka bir kimyaydı. Herkes bir fikir veriyordu. Şimdi işin sahibi ben oldum. Bir de tabii çok gençtim o zaman; 24-25 yaşlarındaydım. Şimdi 35 yaşında bir kadından bahsediyoruz. Ona göre şekillendim ben de. Müziğim de şekillendi, laflarım da büyüdü. O zaman bir grubun parçasıydım, şimdi tek başımayım ama yine aynı çatı altındayım aslına bakarsanız.

- Model’in dağılma süreci biraz sancılı oldu sanki. Magazine düşen birtakım haberler vardı. Onlara şöyle bir baktım da... Kendinizi “arıza” bir kadın olarak tanımlar mısınız?

Gençken öyleydim, evet. Hepimizin deli zamanları oldu, özellikle de bu işle uğraşan insanların. İnkâr etmiyorum; o da bendim çünkü. Ama yaş 35 olunca biraz duruluyorsun tabii, her şey yoluna giriyor.

Haberin Devamı

- Öte yandan söylediğiniz şarkılarda hep “melankolik” bir kadın var sanki?

Öyle bir tarafım var, evet. Böyle bir insan olduğum için belki o şarkıları öyle söyleyip karşı tarafa geçirebiliyorum. O bütünün parçalarının hepsi beni oluşturuyor zaten. O melankoliyi de seviyorum, ondan da besleniyorum. Ama eskiden çok daha fazlaydı, şimdi biraz daha değişik bakıyorum hayata.

- İzmir’de müzik eğitimi aldığınız yıllarda bugünlerin hayalini kurar mıydınız hiç?

Sahneye çıkıp şarkı söylemek değildi derdim. Mesela üç sene klasik gitar ve solfej öğretmenliği yaptım Karşıyaka’da özel bir dershanede. Onu da çok seviyordum... Üniversitede yeni arkadaşlar edinip, sahneye çıkmaya başlayınca kendi stüdyomuzu kurduk. Derken İstanbul’a gelip, menajerim Emrah Günkaya ile tanıştık. Biz İzmir’e döndük, Emrah iki ayı geçmeden bizi aradı ve “Plak şirketiyle anlaştım, albüm yapıyoruz” dedi. 6 Ocak 2009. Geliş o geliş, hâlâ buradayım.

Haberin Devamı

- “Keşke öğretmenliğe devam etseydim” der misiniz?

Hayır. Sahnede insanlarla göz göze gelip bütün derdini anlatabilmek apayrı. Öğretmenlik yapmaktan gocundum mu? Hiçbir zaman. Kıymetli zamanlardı. İyi ki de yapmışım çünkü o kadar öğrenciyle çalışınca sabırlı bir insan olmayı öğreniyorsun.

- Şimdilerde internet sayesinde bir dolu genç müzisyen adayı adını duyurma şansı yakalıyor. İçlerinde sizi taklit edenler de oluyor. Onları gördüğünüzde ne hissediyorsunuz?

Büyük sorumluluk aslında. Ben ilk çıktığımda bana da “Şebnem Ferah gibi söylüyor, Sertab gibi söylüyor” diyenler oldu. Özlem Tekin’e bile benzetenler vardı. Şimdi birileri benim gibi söylemeye çalışıyorsa büyük gurur. Ne mutlu bana.

Müziğim şekillendi laflarım büyüdü

“Bildiğimden şaşmadım”

- İşinizle ilgili kırmızı çizgileriniz nelerdir?

Beni yansıtmayacak bir şarkı yapmam. Karşıya geçiremem çünkü. Benle alakası yok ki. ‘Mış gibi’ olur o zaman. Eğer kendimi ifade edemeyeceksem, karşıya geçiremeyeceksem ki en büyük derdim bu, orada frene basarım. Ama bu konuda hep şanslı oldum. Hep çok güzel insanların çok güzel projelerinin içinde yer aldım. Hayır diyemeyeceğim projelerdi.

Haberin Devamı

- Zor bir sektörün içinde kendinizi ne kadar koruyabildiğinizi düşünüyorsunuz?

Bu albümde bu sorunun cevabını çok güzel bir şekilde vermiş olacağım aslında. Doğru bildiğimden hiç şaşmadım, yapmayı istediğim şeyden taviz vermedim. O konuda kendimi koruyabildiğimi düşünüyorum. Hayatımda da, yaptığım işte de.