01.11.2020 - 03:04 | Son Güncellenme:
Seyhan Akıncı
Melih Cevdet Anday’ın “Simitçi, kahveci, gazozcu”... dizeleri dolaştı önce sokaklarda, ardından Sezen Aksu’nun sesiyle ‘80’lerin sonunda her mahalleden şinanay tınıları yükseldi. Kaset ve kalem ilişkisini asla anlayamayacak olanların devrinde bir kapıdan salçalı ekmeklerin, diğer kapıdan soğuk suların içildiği mahalle kavramı en fazla “Perihan Abla”da rastlanacak bir nostaljiden ibaret artık. Herkesin yalıda oturmadığı ve sabah kahvaltısına abiyeyle inilmediğini hatırlatan sıcak haberse İstanbul’un tarihi semtlerinden Şişli’den geldi. Sekiz yıldır Kurtuluş’ta mahalleliyi lezzetli simitlerinin müdavimi yapan Mehmet Ayışığı’nın seyyar tezgahına 21 Ekim’de Şişli Belediyesi’ne bağlı zabıta ekiplerince gelen şikayetler sonucu gürültü kirliliği nedeniyle el konuldu.
Yıllardır sabahları “Sıcak simitler sıcak sıcak, simitler yanıyorrr” nidasını duymaya alışkın olan mahalleli emektar simitçilerinin tezgahına el konulmasına sessiz kalmadı. Geçtiğimiz pazar adeta ‘70’lerde yazlık sinemaya gidermiş gibi toplaşıp simit tezgahının ardında “Sıcak simitler sıcak sıcak, simitler yanıyorrr” sesleriyle Mehmet Ayışığı ile birlikte yürüdü. Özlediğimiz dayanışma ruhu Kurtuluş’ta bir simitçinin tezgahının etrafında can bulunca biz de zaferle sonuçlanan eylemi bugünlerde mahallenin adeta kahramanı haline gelen simitçi Mehmet Ayışığı ile konuştuk.
Sabahları evden doğru fırına
56 yaşındaki Mehmet Ayışığı 10 yıldır Kurtuluş’ta yaşıyor. Bir arkadaşının simit tezgahına bakarak başlamış işe. Arkadaşının kardeşi askerden dönene kadar orada simit satan Ayışığı, ardından kendi seyyar arabasıyla koyulmuş simit satma işine. Yaklaşık 8 yıldır da Kurtuluş sokaklarında mahalleliyi sıcak simitle buluşturuyor. Öncesinde bakkal ve kırtasiye dükkanı işletmiş, insanlarla selamlaşmayı, sohbet etmeyi sevmesinin bir karşılığı olarak görüyor her şeyi: “Kurtuluş’a taşındığımda buradaki esnafla, semt sakinleriyle selamlaşırdım sürekli. Bir arkadaşım tezgaha bakmamı rica etmişti kardeşi askerden gelene kadar orada çalıştım. Buradaki simitçilik maceram öyle başladı. Sabahları saat 08.00’de evden çıkıyorum fırına gidiyorum, bir şeyler yedikten sonra 8 buçukta arabamı alıp çıkıyorum, 9’a çeyrek kala sokağa giriyorum. Öğlen 3’e kadar çalışıyorum. Ben insanları çok seviyorum, herhalde o sevginin karşılığı olarak insanlar bana destek oldu.”
“Bu kadar insanın geleceğini ummazdım”
Mehmet Bey’in yıllardır seyyar arabasıyla geçtiği sokaklarda onun sıcak simit sesleri kimilerini rahatsız etmiş. Gelen şikayet üzerine de arabasına zabıtalarca el koyulmuş. Mehmet Bey, “Şikayet üzerine gelindi ve seyyar tezgahım alındı. Birileri gürültüden şikayetçi olmuş sanırım. Ben şikayet edenlere de bir şey demiyorum. Sesten rahatsız olmuş olabilirler. Ben de fırına gidip tezgahıma el konulduğunu söyledim. Bana bir tezgah ayarlanmasını rica ettim. Kadıköy’de bir tezgahın başına geçtim. Bir mahalleli beni orada görünce ‘Hayırdır burada ne işi var?’ diye sordu. Sonra istersen durumunu sosyal medyada paylaşırım dedi. O paylaşımın ardından haberdar oldu pek çok kişi” diye anlatıyor. Kurtuluşluları yıllardır güler yüzden ve sıcak simitten mahrum bırakmayan Mehmet Bey’i mahalleliler de yalnız bırakmamaya karar vermiş. Geçtiğimiz pazar günü mahallelilerin birlikte yürüyerek destek vermesi üzerine iş tatlıya bağlanmış.
Ayışığı bu dayanışmayı “Bu kadar insanın bir araya geleceğini asla ummazdım. Ben onları müşteri olarak görmüyorum hepsini ailem olarak görüyorum. İnsanlara selam verdiğimde, onlarla konuştuğumda içime bir huzur, mutluluk gelir. Yürüyüş sonrası Şişli’den arkadaşlar aradı çay içip sohbet ettik, şikayet geri çekilmiş” sözleriyle anlatıyor. Ayışığı, şimdi kaldığı yerden her sabah Kurtuluşluları sıcak simitle buluşturmaya devam ediyor.