PazarLezzet dalgaları Kıyı'ya vurmuş

Lezzet dalgaları Kıyı'ya vurmuş

12.03.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Tarabya'daki Kıyı Restaurant'da yediğim soğuk mezeler, dil mönyer ve tadına baktığım hamsi pek lezzetliydi. Ancak tarator sosun kalitesinden memnun kalmadım

Lezzet dalgaları Kıyıya vurmuş

vmilorster@gmail.com Gene de ülkemiz çok şanslı. Bir kere dünyanın hiçbir yerinde bulamayacağınız kadar lezzetli balıklarımız var: Lüfer, kalkan. Sonra gurmelik Türk insanının, diğer Akdenizliler gibi kanına işlemiş. Bu konuda bilgi birikimi kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Bilinen lezzetler söz konusu olunca lokantadan belli bir kaliteyi tutturmasını bekliyor tipik müşteri. Özellikle Boğaz lokantalarının sık sık orayı ziyaret eden ve damak zevki ve bilgisi derin müşterileri var. Lokantanın başarısı bu müşterileri memnun etmeye bağlı. Bu durumda lokanta taze ve kaliteli ürünleri sunmaya özen gösteriyor ama riske girip yeni lezzetler araştırmaktan da kaçınıyor. Benim anlamakta zorluk çektiğim bir şey var. Boğaz'daki balık lokantaları arasında acaba neden fahiş fiyat farkları var? Sonuçta kullandıkları malzeme ve mönüleri çok az farklılık gösteriyor. Hemen hemen hiçbir balık lokantası kendisini yenileyip yeni lezzetler yaratmak, nadir bulunan kabuklu deniz ürünlerini ne yapıp edip müşterilerine sunmak için bir çabaya girişmiyor. Taklitçilik ve işin kolayına kaçma maalesef yaratıcılık ve mükemmeli aramak gibi değerlerin önünde. Tarabya'daki Kıyı, söylendiğine göre, müdavimleri olan, başarılı bir işletme. Sadık bir müşteri kitlesi var. İyi yiyip içmekten, en "popüler" ve manzarası nefis lokantadan çok huzurlu bir ortamda ağız tadıyla yemekten hoşlanan ve muhtemelen gelir düzeyi yüksek bir kitle bu. Buraya gitmemizi teklif eden ve Ataköy'de oturan arkadaşımdan öğreniyorum Kıyı ile ilgili bilgileri. Önce ben Yeniköy'den minibüsle gelip lokantanın tam karşısında iniyorum. Benim dışımda herkes lüks arabalarla yanaşıyor lokantanın önüne. Ancak kapıda hazır bekleyen ve arabaları park eden lokanta elemanları saygıda kusur etmeden buyur ediyorlar içeri. İyi eğitildikleri belli.Aynı tutum içeride de devam ediyor. Lokantada hiç ama hiç tanınmıyorum. Ama içeri girer girmez kendimi sanki oranın müdavimi gibi hissediyorum. Yarım saat masada yalnız ve tabiri amiyane ile sap gibi otururken rahatsız olmuyorum. Garsonlar doğru olanı yapıp bir duble rakı getirdikten sonra beni yalnız bırakıyorlar. Görmüş geçirmiş, tecrübeli ve efendi insanlar buranın personeli. Personel iyi eğitilmiş Nihayet arkadaşım geliyor. Ataköy'den bindiği taksi Tarabya yerine yanlışlıkla Sarıyer'e gitmiş önce. En azından Tarabya diye bir yerin İstanbul'da olduğunu biliyormuş adam. Birkaç gün önce bindiğim taksi, futbol takımı dışında Beşiktaş diye bir semt olduğunu bilmiyordu. Ama karşının taksicisiymiş!Acınacak halimize gülerken soğuk mezeler gelmeye başlıyor: Tarama, fasulye pilaki, çiroz, midye pilaki ve lakerda. Tarama kıvamında. Pilaki Adapazarı fasulyesinden yapılmış ve Borsa Lokantası'ndaki kadar güzel. Lakerda neredeyse, Allah rahmet eylesin, Yeşilköy'deki Hasan beyinkine yakın güzellikte. Olması gereken gibi tuzu kıvamında, torikten ve tereyağı gibi. Çiroz oldukça güzel ama biraz sirkesi fazla kaçmış. Midye pilaki vasat. Bulamaç gibi, diri değil.Sonra ara sıcaklar geliyor: Patatas kroket, kalamar tava ve sigara böreği. Sigara böreğinin peyniri iyi ve bol ama içi biraz hamur kalmış. Buna karşılık patates kroket çok iyi. Belli ki masraftan kaçılmamış ve ek lezzet için eski kaşarpeyniri rendelenmiş. Kalamar da dondurulmuş değil ve olması gerektiği şekilde çok ince bir bulamaca bulanarak tava edilmiş. İçi sulu kalmış. Tek noksan tarator sosun kalitesi. Mayonez gibi ve cevizsiz. Cevizsiz tarator olur mu? Kıyı gibi bir lokantanın kolaya kaçmayıp ninelerimizin yaptığı gibi el emeğini esirgemeden, doğru dürüst bir tarator yapmasını beklemek hakkımız değil mi? Tarama ve lakerda nefis Sıra balıklarda. Girişte gördüğüm ve çok iyi görünen iri bir Bodrum dilbalığını ayırtmıştım iki kişi için. Maalesef arkadaşımın Karadeniz damarı tutuyor ve hamsi de hamsi diye ısrar ediyor. O zaman ben de daha küçük bir dil mönyer ile yetinmek zorunda kalıyorum. Ama Kıyı iyi mönyer yapmayı biliyor. Mis gibi tereyağı kıvamında, içi sulu kalmış ve dilbalığı epey taze. Tek sorun dilbalığının dümdüz yani garnisiz bir şekilde gelmesi. Az bir salata ve haşlanmış patates verilemez mi yanında? Arkadaşımın hamsisinin de tadına bakıyorum. Mısır ununda ve optimum sıcaklıkta tava edilmiş. Ayrıca hamsi gerçek Karadeniz hamsisi lezzeti veriyor. Birçok yerde olduğu gibi samana benzemiyor.Şekerpare, ayva ve kabak tatlılarıyla güzel bir yemeği noktalıyoruz. Birincisi standart, ayva ve kabak oldukça iyi.Yarım şişe şarap ve iki duble rakı ile hesap 160 YTL.Kendimi çok iyi hissediyorum ve hovardalık edip eve taksiyle dönüyorum. Şanslıyım çünkü taksi Yeniköy'ün nerede olduğunu biliyor ve kısa mesafe gidiyorum diye surat asmıyor. İşini iyi yapan insanlar da var tabii bu ülkede! Tel: (0212) 262 00 02 Tek sorun garnisiz gelmesi YILDIZLARDeğerlendirme yapılırken, sadece ve sadece yemeğin kalitesi notlanıyor. Mekanlar bir ile beş yıldız arası değerlendiriliyor. * Kötü** Vasat*** İyi**** Çok iyi***** Türünün en iyisi DEĞERLENDİRME: * * * *