"Kavga" İstanbul Park'ta sürecek

axpaz021.jpg Gelecek hafta sonu İstanbul üçüncü defa Formula 1 yarışına sahne olacak. Bu yılki sıralamanın tepesinde McLaren takımından iki pilot var, arkalarından da iki Ferrari pilotu geliyor. Bu iki takım zaten "gizli bilgi transferi" nedeniyle kanlı bıçaklı. Ayrıca, iki McLaren pilotu Lewis Hamilton ve Fernando Alonso da "kavgalı". Yani zirvedeki anlaşmazlıklar buradaki yarışı daha zevkli hale getirebilir. Yarışın favorileri Büyükbabası ve büyükannesi 1950'lerde Karayipler'deki Grenada adasından İngiltere'ye geldi. Ailesi ona, unutulmaz Amerikan atlet Carl Lewis'in adını verdi. 1993'te, 8 yaşındayken kartinge başladı. Okuldayken kendisini rahatsız eden çocuklara kafa tutmak için karate de yaptı, 12 yaşında kara kuşak sahibiydi. Ayrıca iyi bir futbolcuydu. Formula yarışlarının alt kategorilerini birinciliklerle geçti. 1998'de McLaren'e attığı imza ile takımın geliştirme programına girdi. Böylece Formula 1 koltuğunu garantileyen en genç yarışçı unvanını kazandı, hâlâ elinde tutuyor. Geçen yıl İstanbul Park'ta yarıştığı GP2'de spin atarak 18'inciliğe düşmüş ama yarışı ikinci bitirmeyi başarmıştı. İlk Formula 1 yarışına bu yılki Avustralya Grand Prix'sinde çıktı ve dördüncü oldu. İlk birinciliğini de Kanada'da kazandı. Onun parlak çıkışı Formula 1'in reytinglerini bile artırdı. Bu ayın başında yapılan Macaristan Grand Prix'si geçen yılki yarışa oranla yüzde 30 daha fazla izlendi. Fakat Hamilton bu başarısına rağmen hem takım arkadaşı Fernando Alonso ile hem de McLaren yönetimi ile takım içi kurallara uymadığı gerekçesiyle tartışmalar yaşadı. Karatede siyah kuşak sahibi Takımı: McLarenÜlkesi: İngiltereDoğum tarihi: 07 / 01 / 1985Kürsüye çıkma sayısı: 10Puanı: 80Katıldığı Grand Prix: 11Dünya şampiyonluğu: YokEn iyi derecesi: Birincilik (3 defa) "El Nano" lakaplı Alonso, son iki yılın Formula 1 şampiyonu. Tamirci babasının etkisiyle yarışçılığa merak sardı. 1993'ten itibaren dört yıl üst üste junior kategorisinde İspanya şampiyonu oldu. 2001'da Avustralya Grand Prix'si ile Formula 1'e girdiğinde, bu yarışlar tarihindeki en genç üçüncü sporcuydu. 2005 yılında şampiyonluğunu ilan ettiğinde 25 yaşından sadece 59 gün almıştı ve Formula 1 kazanan en genç sürücü oldu. Ayrıca Alman efsane Michael Schumacher'in beş yıllık üstünlüğüne son vermişti. Geçen sezon da bu başarısını tekrarlayınca "Duble yapan en genç F1 pilotu" unvanını da kazandı. Kariyeri boyunca rakip sürücülerle pek çok tartışmaya karıştı. Geçen yıl Felipe Massa'yı engellediği için ceza alınca "Formula 1'i artık bir spor olarak görmüyorum" diye tepki gösterdi. İki şampiyonluk kazandığı takımı Renault'dan ayrılarak bu yıla McLaren'de başladı. Takım arkadaşı Lewis Hamilton ile bir süredir devam eden gerginliği, Formula 1'in bu yıl en heyecan veren unsurlarından biri oldu. Alonso bir süredir İspanyol pop grubu El Sueno de Morfeo'nun solisti Raquel del Rosario Macias ile sevgili. İstanbul Park'taki iki yarışta da ikinci oldu. En genç şampiyon unvanı onda Takımı: McLarenÜlkesi: İspanyaDoğum tarihi: 29 / 07 / 1981Kürsüye çıkma sayısı: 44Puanı: 454Katıldığı Grand Prix: 99Dünya şampiyonluğu: 2En iyi derecesi: Birincilik (18 defa) 10 yaşından itibaren başarılı bir kartingci oldu. İnternet ansiklopedisi Wikipedia'da yazdığına göre, 2001 yılındaki ilk Grand Prix'si öncesinde 20 dakika boyunca uyudu. Hatta uykuyu o kadar çok seviyormuş ki, yarışlardan ve sıralama turlarından önce birinin onu hep uyandırması gerekiyormuş. Yarışlardaki sakin ve soğukkanlı hali nedeniyle "buz adam" olarak anılan Raikkonen, bu lakabını kaskının yan tarafına bile yazdırdı. Geçen yılki Brezilya yarışı öncesi Michael Schumacher'e özel bir ödül verildiği sırada "tuvalete gittiğini" söyledi. Eğlenmeyi ve içki içmeyi çok sevdiği biliniyor. Bir yarışın ardından verilen bir partide görülen, maymun kostümü içinde içki içen bir adamın o olduğu iddia edilmiş, Raikkonen de bunu yarım ağızla da olsa doğrulamıştı. Bir sezonda yedi yarış kazanıp şampiyon olamama rekorunu iki efsane, Alain Prost ve Michael Schumacher ile paylaşıyor. Bir diğer rekoru da, şu anda Formula 1'de en yüksek ücreti alan pilot olması. 2005'te İstanbul Park'taki ilk F1 yarışını kazandı. En çok parayı o alıyor Takımı: FerrariÜlkesi: FinlandiyaDoğum tarihi: 17 / 10 / 1979Kürsüye çıkma sayısı: 42Puanı: 406Katıldığı Grand Prix: 116Dünya şampiyonluğu: YokEn iyi derecesi: Birincilik (12 defa) Geçen yıl İstanbul Park'taki yarışı kazandı. Bu aynı zamanda Formula 1 kariyerinde kazandığı ilk yarıştı. Büyükbabası İtalya'dan Brezilya'ya göç etmiş. Massa da neredeyse tüm F1 pilotları gibi işe kartingle başlamış, 8 yaşındayken. İlk Formula 1 yarışına 2002 yılında Sauber takımındayken çıktı. Daha ilk turda pek çok aracın birbirine girdiği bir kazaya karıştı ve diskalifiye oldu. İlk yıllarında hızlı fakat savruk bir pilot olarak dikkat çekiyordu, sık sık spin atarak pist dışına çıktığı görülüyordu. Annesi Elena Massa hâlâ onun pek çok yarışını izlemeye piste geliyor ve oğluna destek veriyor. Kişisel internet sitesinde "pek çok erkeğin aksine alışveriş yapmayı çok sever" yazıyor. Büyük bir jean koleksiyonu olduğunu ve Dolce&Gabbana tasarımlarına bayıldığını da ekliyor. İtalyan kökenlerinden olsa gerek, Robert De Niro hayranlığını sık sık belirtiyor. İstanbul Park'ın son şampiyonu Takımı: FerrariÜlkesi: BrezilyaDoğum tarihi: 25 / 04 / 1981Kürsüye çıkma sayısı: 13Puanı: 166Katıldığı Grand Prix: 82Dünya şampiyonluğu: YokEn iyi derecesi: Birincilik (4 defa) En iyi nereden izlenir? Formula 1 2007 sezonunun 12'nci yarışı olan Türkiye Grand Prix'si, tüm yarışçıların gözdesi olan İstanbul Park pistinde koşulacak. Peki, bu pistte yarış izlemek için en uygun alanlar nerede?Ünlü Formula 1 mimarı Herman Tilke'nin tasarımı olan 5 bin 333 metre uzunluğundaki pistin her noktası, keyif verici bir yarış deneyimine uygun değil. Öncelikle, start düzlüğünün önünde bulunan Ana Tribün, pek geçiş izleme olanağı sunmasa da, tribünün karşısındaki üç dev televizyondan yarışın tamamını takip etme olanağı, pistteki tek -evet, padok tribününde bile olmayan bir olanak- gölgeli tribün olması, takımların pistteki tüm hazırlıklarını yakından izleyebilmeye imkan tanıması ile ilk seçiminiz olmalı. Tabii minimum 420, maksimum 550 YTL (sadece pazar günü için) verebilecekseniz.Ama İstanbul Park'ı bu denli muhteşem yapan, "çözülemez" denen sekizinci viraj, Padok ve Ana Tribün dışında yarışı izleyebileceğiniz en muhteşem nokta. İster Bronze Tribün 4 için bilet alın, ister açık alan bileti, 7'nci virajdan homurdanarak çıkan araçların 8'inci viraja kendilerini vurması, virajı alabilen sürücülerin 9'uncu viraja doğru inerken gaza tüm güçleriyle yüklenmelerine şahit olmak, buradaki izleyicilere tahminlerinin ötesinde bir keyif sunuyor. Tribün 7 ve 8'in en büyük avantajı da şu: Yarışın ardından kapılarının açılmasıyla piste giriş şansı sunuyor. Yani şanslıysanız, kupa seremonisini start-finish düzlüğünden izleyebilirsiniz. Piste gitmeden önce, bir eczaneden silikon kulak tıkacı alın. Araçların sesleri ilk başlarda hoşunuza gitse de, özellikle Ana Tribün'de oturacaksanız, motor sesinden nefret etmenize sebep olabilir. Eğer Ana Tribün ve Padok dışındaki tribünlerden ya da açık alandan bilet alıyorsanız, yanınızda küçük bir güneş şemsiyesi, güneş kremi götürmeyi unutmayın. Minimum dört saat güneş altında kalacaksınız... Tüm planlarınızı 10.00 civarında pistte olacak şekilde yapın. Evet, yarış 15.00'te başlayacak ama bu şekilde hem GP2 mücadelesini izleme şansınız olacak hem de saat 15.00'te, hâlâ piste ulaşmaya çalışıyor olmaktan kurtulacaksınız. Püf noktaları