PazarKaralahana çorbası müthişti

Karalahana çorbası müthişti

07.03.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Geçen hafta gittiğim Trabzon'da, Zorlu Otel'in lokantasında nefis Karadeniz yemeklerini yedim. Hele karalahana çorbasının tadı damağımda kaldı

Karalahana çorbası müthişti




Milliyet gazetesinin 2004 Seçim Turu Programı'na katıldım. Geçen hafta Karadeniz'de dolaştım. Karadeniz'den Gümüşhane'ye geçtim. Erzurum üzerinden İstanbul'a döndüm.
Trabzon'da Zorlu Otel'in lokantasında nefis Karadeniz yemekleri yedim.
Karadeniz'de şimdilerde bir Akçaabat köftesi modası var. Nereye gitseniz Akçaabat köftesi... Karadeniz pidesi ile Karadeniz yemekleri yiyebileceğiniz yeri arayın da bulasınız!
Ben Trabzon'a gittiğimde son yıllarda devamlı Zorlu Otel'de kalıyorum ama lokantasında hiç yemek yememiştim.
Bu defa lobisinde çay içer piyano dinlerken, otelde stajını yapan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Turizm Otel İşletmeciliği okulu öğrencisi Tevfik Aytekin'e Trabzon'da Karadeniz yemeğinin nerede yenilebileceğini sordum. "En iyi Trabzon yemeğini bu otelin lokantasında yersiniz" diye ısrarcı olunca otelin yemeklerini denedim. Tadı damağımda kaldı.
Günümüzde otellerin mutfaklarında ve lokantalarında, üniversitelerde eğitim görmüş gençlerimiz çalışıyor.
Zorlu Otel'in mutfak şefi Ali Ayaz ile salon şefi Hasan Meral ve yardımcısı Coşkun Altuntaş da KTÜ Turizm Otel İşletmeciliği'nden mezun gençler.
Otel lokantasının mönüsünde yöresel yemekler olarak karalahana çorbası, turşu kavurma, pazı kavurma, muhlama, kuymak, etli karalahana dolması, ekşili balık, hamsi kuşu vardı.
Şef Ali Ayaz, Trabzon'un Yomra'sından... "Bütün yemeklerden tadımlık hazırlamasını" istedim.
Karalahana çorbasının içine buğday, nohut, fasulye atmış. Sımsıcak ve de pek lezzetli idi. Turşu ve pazı kavurmasını tattım. Kuymaktan vazgeçip muhlamadan çöplendim. Etli lahana dolmasının tadına doyamadım. Ekşili balık ve hamsi kuşu da iyiydi. Bütün bunların lezzetini ortaya çıkaran ise sıcacık mısır ekmeğiydi.
Hasan Meral "Balıklarımızı tatmadan olmaz" dedi. Şu günlerde Karadeniz'de "bulunmaz olan" hamsinin tavasını getirdi. Bakır tavada "resim gibi" kızartılmış, "resim gibi" tabağa dizilmişti. Hamsi tavadan sonra levrek buğulamayı tatmam için ısrarcı oldu. Böylece yemeği tamamladım. Üzerine de laz böreği denilen yöresel tatlı ile sütlaç yedim...
Beni tanıyanlar bütün bunları yiyemeyeceğimi bilir. "Yedim" diye yazıyor isem de, gerçekte bunlardan birer lokma alarak tadına baktım. Tatlarını birbirine karıştırmadım. Gece de midem hiç rahatsız olmadı.
Zorlu'nun lokantasında yöresel yemekleri tadanlar kişi başına yaklaşık 30 milyon lira ödüyorlar.
Yazıyı bitirmeden Zorlu Otel gibi otellerin şehirlerin havasını nasıl değiştirdiklerine de değinmek istiyorum. Zorlu Otel sadece lokantası ve beş yıldızlı oda servisi ile değil, lobisi ve pastanesi ile de Trabzon'a bir hava getirmiş. Otelin ortasındaki yüksek tavanlı salonda her akşamüzeri saat 20.00'ye kadar bir genç kızımız piyano başında. Piyanoda Beethoven'ın "Ay Işığı Sonatı"nı, Mozart'ı, Bach'ı çalıyor.
1983 doğumlu Berna Aşkan, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü'nün üçüncü sınıfında öğrenci. Keman ve piyano çalıyor. Sınıfında onun gibi 50 öğrenci daha var.
Bir üniversite Trabzon'a neler getiriyor. Bir üniversiteden yetişen gençler nerelerde ne işler yapıyor...

İstanbul'un Karadeniz lokantaları
Gelelim en önemli noktaya. İstanbul'da çok sayıda Karadenizli yaşıyor. Bu nedenle İstanbul'da çok sayıda Karadeniz lokantası var. Ben bazılarına gittim. O lokantalarda Karadeniz yemeği adı altında sunulan yemeklerin gerçek Karadeniz yemeği ile ilgisi, ilişkisi yok. Trabzon'daki Zorlu Otel lokantasında yediğim yöresel yemekleri aynı özen ve tat ile İstanbul'da müşteriye sunacak bir lokanta büyük ilgi görür.