03.10.2021 - 03:00 | Son Güncellenme:
Ceyda Ulukaya -İstanbul’da artık ayyuka çıkan taksi krizi bir süredir gündemde. Kadıköy’den Haliç’e gitmek üzere yola çıktığımda ben de bu krizden nasibimi alıyorum. Beyhude bir çabayla durdurmaya çalıştığım taksiler önümden akıp gidiyor. Tam kendimi şanslı hissedip bir tanesine atlamışken karşıya geçeceğimi duyan şoför inmemi istiyor. Bir diğeri, “Beni köprü trafiğine sokma” diye yalvarıyor. Neyse ki bu senaryo içinde sakin kalmayı başarıyorum; çünkü artık bir alternatifi olduğunu biliyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Haliç Tersanesi’nde tamamen yerli olarak üretilen 8 deniz taksi, bu ay itibarıyla Boğaz’ın sularına açılıyor. Deniz taksiler hakkında tüm merak edilenleri, araçların tasarım sürecinde de yer alan, aynı zamanda gemi inşaatı ve deniz teknolojisi mühendisi olan Şehir Hatları Genel Müdürü Sinem Dedetaş’tan dinliyoruz.
Deniz taksilerin tasarımında hangi kriterler gözetildi?
Tasarım kritik bir iş. İstanbul’un kendi estetiği ve silüetinden bağımsız olarak tekne hangi suda yüzecek, ortalama nasıl bir rüzgarda seyredecek gibi teknik dizayn kriterlerimiz var. Konfor kriterlerimiz var. İskelelere yanaşma ve yolcuların iniş-binişlerini kolaylaştırmak adına baştan yanaşma tercih ettik. Hareketli rampa olmasıysa hem engelli erişimini hem de bebek arabası, bisiklet ya da topuklu ayakkabı gibi her koşulu destekleyen bir çözüm sundu. Yolcu ve kaptanla mürettebatı birbirinden ayırmayı sağlayan bir tasarım yapmamız gerekiyordu. Bunun için tercih ettiğimiz üst bina modellemesini de kıç tarafa almamız daha doğruydu; çünkü İstanbul’da hizmet verecek bir ulaşım aracında insanlar Boğaz’ı seyretmek isteyecek.
Tasarımla ilgili bazı eleştiriler oldu...
Eleştiriler, görsel olarak yüksek bir tekne olmasıyla ilgili. Bunun arkasında yine dizayn kriterlerimizden rüzgar kriterimiz var. İTÜ’den hocalarımızın da aralarında olduğu gönüllü bir ekip tarafından rüzgar analizlerimiz yapıldı. Tasarım ve mühendislik işlerinin her aşamasında ben, eşim, hatta kuzenimin de dahil olduğu bir gönüllü destek sisteminden yararlandık; çünkü hem kaynakları doğru kullanmak hem de son kullanıcıya yansıyacak maliyetleri düşürmek adına tekne imalat bütçemizi oldukça kısıtlı tuttuk. Bunun dışında teknenin düşük su çekiminde (draft) olması gerekiyordu; çünkü sadece mevcut iskelelerimize değil, teknik olarak her yere yanaşabilecek bir tekne olmasını planladık.
Öyleyse herhangi bir noktaya çağırabilmek mümkün olacak mı?
Şu anda İstanbul’daki mevcut 98 iskele Liman Başkanlığı’ndan yanaşma iznine sahip. Otel, restoran gibi talep gören işletme bazlı noktalara yanaşmak da zaman içinde Liman Başkanlığımız da izin verirse mümkün olacak.
Peki deniz taksiler kaç knot’a kadar hız yapabilecek?
Teknenin ekonomi seyir hızı 15 knot ama 27 knot’a kadar test ettik, çıkabiliyor. Acil ya da hızlı gidilmesine ihtiyaç duyulan durumlarda yolcu kaptanla iletişime geçerek 22-23 knot’lara rahatlıkla çıkabilecek.
Deniz taksiler 10 kişilik. Her zaman ulaşılabilecek bir sayı değil. Bu durumlarda dolmuş mantığıyla mı çalışacak?
Öncelikle taksi olarak başlayacak; yani birbirini tanıyan 10 kişiye kadar hizmet verebilecek. Fakat paylaşımlı dediğimiz dolmuş modelini de deniz taksileri çağırmak için geliştirdiğimiz uygulama üzerinden çalışıyor olacağız. Bunun için 6-8 ay kadar süreye ihtiyacımız var. İlerleyen dönemde belki de deniz taksilerin bir kısmını iskelede bekleyip doldukça kalkacak şekilde dolmuş mantığıyla çalıştırmayı uygun bulacağız. Bu ihtiyacı deniz taksiler kullanıldıkça, yolcuların alışkanlıklarına dayanarak oluşturduğumuz analizler bize söyleyecek.
“Vapuru andırmasını istedik”
Deniz taksiler İstanbul’un simgesi vapurları epey andırıyor. Bu bir tesadüf mü?
Biz küçük bir vapur yapmak istedik aslında. Tabii vapuru 12 metreye sığdırmak pek mümkün değil. En azından bakar bakmaz andırmasını, bir his oluşturmasını istedik. Gelen yorumlar o hissin oluştuğunu gösteriyor. Bundan sonra yeni yapacağımız vapurlarda da yine o silüeti korumayı istiyoruz. 300-400 kişilik küçük vapur yapma hayalimiz var; çünkü hem doluluk oranlarımız yüzde 20’lerde hem de filomuzun genç vapurlara ihtiyacı var. Biz denizi özendirmeye çalışıyoruz, deniz taksi projesi de bunun bir parçası ancak yeni, daha küçük ebatta vapur tasarımlarımız da olacak.
Seyir testi: Uçar gibi
Deniz taksiyi, minyatür bir vapurmuşcasına sevimli bulanlardanım. İçeri adımımı attığımda modern bir oturma grubu, priz ihtiyacına dek detayları düşünülmüş bir salonla karşılaşıyorum. Arka tarafta bir tuvalet ve merdivenle çıkılan kaptan köşkü bulunuyor. Yıllardır Şehir Hatları’nda kaptanlık yapan ve hemen her tür deniz aracı kullanma deneyimine sahip Mahmut Kaptan var dümende. Yanaşma ve ayrılmalarda ona yardımcı olmak üzere bir de denizci bulunuyor teknede. Haliç Tersanesi’nden çıkıp Sütlüce’ye doğru yol alıyoruz. Sakin bir havada hız göstergesinin rahatlıkla 24 knot’lara vardığını gözlerimle görüyorum. Bu, vapurların alışkın olduğumuz ortalama hızının iki katından yüksek bir hız. Kaptan’a neredeyse “Biraz yavaş” diyecek oluyorum. Deniz taksilere neden leylek, martı, kırlangıç gibi kuş isimleri verildiğini şimdi anlıyorum: Deniz üzerinde uçma hissi başka nasıl tarif edilir?
Açılış ve ilk mil 100 lira
Deniz taksiler şu an test aşaması devam eden bir uygulama üzerinden çağrılacak. Açılış ve ilk mil ücreti 100 lira olarak belirlendi. Ücret tarifesi 1-4 mil arası mil başına 75 lira, 4-8 mil arası mil başına 60 lira, 8 mil sonra mil başı 48 lira olarak uygulanacak. Buna göre örneğin Üsküdar-Beşiktaş arası 100 lira, Kadıköy-Beylerbeyi 361 lira, Bostancı-Büyükada ise 371 lira olacak. 12 metre boyundaki deniz taksiler mil başına 3 litre yakıt tüketecek şekilde üretildi. Yıl sonuna dek hizmete girmesi planlanan toplam 50 deniz taksiden 5’i de elektrikle çalışacak.
Denizde hizmet veren diğer taksilerde ücretler
İstanbul’da deniz taksi hizmeti veren çok sayıda özel ulaşım şirketi de mevcut. Bunlardan biri olan Lojistik Bebek 6 kişilik kapasite üzerinden fiyatlandırma yapıyor. Buna göre örneğin Bebek’ten Haliç’e gitmek için 650, Kalamış’a gitmek içinse 750 lira ödemeniz gerekiyor. Yine 6 kişi üzerinden ücret tarifesi sunan bir başka deniz taksi şirketi VIP Deniz Taksi’de ise en yakın mesafe 200 lira. Kadıköy’den Emirgan’a gitmenin ücreti ise 850 lira olarak belirlenmiş.