11.08.2024 - 02:00 | Son Güncellenme:
Prof. Dr. Gökalp Öner / Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı - Toplumumuzun yaklaşık yüzde 50'lik bir kısmı çocuk istemi ile kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına gelmektedir. Bizlerin alanında da, tabii ki beslenme en temel konulardan bir tanesidir. Her tedavi sürecinde aslında beslenme, tedavi sürecinin en önemli parçalarından bir tanesi. Öncelikle belirlenen ‘kişiselleştirilmiş tedavi yöntemi’ ile çiftlerin hem ön tedavi planı oluşturulur, aynı zamanda beslenme düzenini de sorgulanarak uygun bir beslenme programı hazırlanır. Bu çerçevede de gebelik haberi verilen 50 çiftten belki 20'si bu şekilde ‘kendiliğinden gebelik’ elde edebilir. İşte buna doğal gebelik de diyebiliyoruz.
Öncelikle tüm çiftlerden en az bir yıl korunmasız ilişki istenir. Bu zaman diliminde de alınması gereken takviyeler, yiyecekler çok önemlidir. Çocuk isteyen tüm çiftler öncelikle kan sayımlarına, tiroitlerine, D vitamini değerine baktırarak tüm değerlerini gözden geçirmeli. Bunların eksiklikleri tespit edilmeli. Yumurta ve sperm kalitesi bu süreçte son derece önemlidir.
Tedavi yöntemleri de her zaman bilimsel ve kişiye özel olmalıdır. O yüzden çiftler değerlendirilirken, beslenme önerisi sunulurken gereken durumlarda rahim, tüp ya da yumurtalık dolaylı cerrahi müdahaleler de yapılmak durumundadır
Akdeniz Diyeti’yle beslenme şekli gerçekten çok kıymetli. Yaşadığımız coğrafyanın bu anlamda kıymeti bir kez daha artıyor. Omega-3'ten zengin besinlerin tüketilmesi ile yumurtanın kalitesinin arttığı, düşüklerin önlendiği ve gebe kalındıktan sonra da bebeğin gelişimine olumlu etki ettiğini gözlemlemekteyiz. Bilimsel çalışmaların da bunu desteklediğini söyleyebiliriz.
Zeytinyağı ekleyin
Omega-3’ün en yoğun olduğu yiyecek de ülke olarak çok şükür ki bolca sahip olduğumuz balık. Öncelikle haftada iki gün balık yenilmesini çok önemsiyoruz. Özellikle somon balığı çok kıymetli. Fakat önemli bir dipnot, 350 gramdan büyük balıklarda civa bulunmaktadır. O yüzden daha küçük balıkların tercihi faydalı olur.
Balığın yanında ne iyi gider? Tabii ki yeşillik içerikli salata... Folik asit açısından zengin olan yeşillik grubu özellikle bu dönemde tüketilmesi gereken besin takviyelerinden. Tüm yeşilliklere iyotlu tuz ve tüm besinlerin biyoyararlılığını ve emilimini arttırmak için zeytinyağı eklenebilir. Bir miktar karabiber de emilimi hızlandırmada yardımcı olacaktır.
Fındık, badem, ceviz
Kuruyemiş (fındık, badem, ceviz) de önemli. E vitamini, magnezyum ve çinko açısından zengindir. Bir de havuç ve incir. İçerisindeki A vitamini, B vitamini ve folik asit bulunur. Vitamin ve çinko içeriği yüksek keçiboynuzu da erkek eşlere önerilebilir. Bu saydığım yiyeceklerin hem kadın eş hem de erkek eş tarafından tüketilmesi önemli.
Günde 4 litre su!
Su, tüm yaşantımızın temelini oluşturur. Suyu hayatımızdan asla çıkaramayız. Tüm yaşantımız boyunca vücudumuzdan suyu eksik etmemeliyiz. Her süreçte vücudumuza sıvı alımı mutlaka gerçekleşmelidir. Vücuttan her gün ortalama 2500-3000 ml sıvı çıkışı olduğu için, bizlerin bunu yerine koyması gerekir. Bu yüzden günde ortalama 3500-4000 ml aralığında su tüketmeliyiz. Çocuk istemi döneminde rahmin rahat kalması, gebelik döneminde de yine rahmin kasılmaması için mutlaka her gün vücuda suyu almamız gerekir.
Sigara kesinlikle bırakılmalı
Birçok hastalıkta büyüklerimiz doğadaki gıdaların en doğal halini kullanarak birçok alanda şifa buldular. Tüketilecek gıdaların doğal, katkısız olması, içeriklerinde bulunan bol miktarda vitamin, mineral, Omega-3, amino asitler ve proteinler ile hem yumurtalık, hem de sperm yapısında olumlu etkiler gösterecektir. Çocuk istemi sürecinde beslenmenin ne kadar önemli olduğunu artık öğrendik. Tabii ki her şeyin fazlası zarar, azı faydasızdır. Yani her gıda doğru oranda alındığında sizlere fayda sağlayacaktır. Çiftlerin beslenme dışında kötü alışkanlıklarından kurtulmaları, özellikle sigarayı bırakmaları sperm ve yine yumurta kalitesinin düşmemesi anlamında önemlidir.