26.02.2023 - 03:00 | Son Güncellenme:
BEYZA COŞKUN
BEYZA COŞKUN- Evin eş anlamlısı dayanışma bugünlerde... Kimi fazladan evini açıyor bir depremzede aileye kimi kira desteği veriyor. Artık hepimiz biliyoruz; biz birbirimizin yuvasıyız. Hatay’dan İzmir’e, Kahramanmaraş’tan Ankara’ya açılan kapılarsa bunun en anlamlı örneklerinden...
Kahramanmaraş merkezli depremlerin yol açtığı büyük yıkımın ardından geride kalanlar hem acılarıyla hem de zorlu koşullara rağmen hayatlarına kaldığı yerden devam etme gerçeğiyle yüz yüze. Bu yüzleşmeyi bir nebze olsun kolaylaştıransa özellikle halk arasındaki dayanışma. Kimi bir metre çadır beziyle kimi konteyner için alınterini ortak etti evini kaybedenlere... Zamanın ruhu yetişti imdada ve geliştirilen uygulamalar barınma ihtiyacı duyanlarla evini açmak isteyenleri buluşturdu hızlıca. Artık birçoğumuzun yeni komşuları, yeni dostları var... Ankara bu süreçte adeta barınmanın da başkenti oldu. Sayısız insana ev sahipliği yapan Ankaralılardan biri de Mamak Bahçelerüstü Mahallesi’nde oturan ve bir yıl önce pandemide eşini kaybeden Hülya Aydoğan (68). Aydoğan, Kahramanmaraş’ta evleri yıkılan ve enkaz altında dört yaşındaki oğullarını kaybeden Türkmen Ailesi’ne evinin kapılarını açtı. 15 gündür depremzedeleri evinde misafir eden Aydoğan, “Deprem olduğu gün oğlum Ferhat, Ankara’ya gelen depremzedelere yardımcı olmak için yetkili kişilerle iletişime geçti. Ankara’da bir WhatsApp grubu kurulmuş, oğlum da oradan gelen üç aileye yardımcı olacağını söylemiş. Bir aileyi arkadaşının evine, bir aileyi otele yerleştirdi. Bir aileyi de ben evime aldım” şeklinde anlatıyor evini açma sürecini.
Aydoğan, misafir ettiği Emre ve Demet Türkmen çiftinin yaşadıklarını “Depremde evleri çökünce, dört yaşındaki oğullarını enkaz altında kaybetmişler. Üç aylık hamile olan Demet, bebeğini düşürmüş. Demet’in ailesi de enkazdan yaralı olarak kurtulmuş. Annesi hastanedeyken beni aradı, ‘Önce Allah’a sonra sana emanet. Benim bakacak durumum yok’ dedi. Elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışacağım. Pırıl pırıl çocuklar. O kadar korkmuşlar ki, şurada bile ayrı oturamıyorlar. En ufak çıtırtıdan ürküyorlar. Eşim dostum, gıda yardımı yapıyor. Şimdi iş arıyorlar” sözleriyle aktarıyor.