21.01.2024 - 02:00 | Son Güncellenme:
Gönül Koca Deniz - Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yavuz Unat bu alanda tarihsel süreçteki gelişmelere işaret ediyor.
l Eski Mısır, eski Mezopotamya uygarlıklarında, Sümerlerde gökyüzüne ilişkin çalışmalar var. Örneğin Sümerler yıldız haritaları yapmışlar. Yine eski Orta Asya Türkleri’nde Güneş’in, Ay’ın hareketlerine ilişkin hesaplamalar var. Eski Türk uygarlıklarının kullandığı 12 hayvanlı bir takvim var, şu anda Çin takvimi olarak bildiğimiz ama eski Türklerin de kullandığı takvim olarak geçiyor.
l Orta Çağ’da astronomiye ilişkin en önemli çalışmalar İslam astronomi alimleri ve Türklerin eliyle olmuş. Yer merkezli sistemi savunsalar da Kopernik’e temel olacak bazı verilere ulaşmışlar. Meraga Gözlemevi 1259’da kurulmuş. Burada çalışan Nasirüddin Tusi’nin bazı verilerini Kopernik kullanmıştır. Kopernik’i etkileyen astronomlar arasında Ali Kuşçu ön plana çıkar. Ali Kuşçu, Özbekistan’da 1421’de kurulan Uluğ Bey Rasathanesi’ndeki (Semerkant Gözlemevi) üç önemli isimden biridir. Rasathane kapatılınca Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’ın yanına gidiyor. Uzun Hasan onu Fatih’e elçi olarak gönderiyor. Fatih de onu İstanbul’a davet ediyor. 1472’de İstanbul’a geliyor. Onun gelmesiyle birlikte Osmanlı’da pozitif bilimler canlanıyor. Ali Kuşçu, Semerkand ekolünü Osmanlı’ya taşıyan bilim insanıdır. Fatih külliyelerinin programlarını hazırlamış ve bu programlarda yoğun bir şekilde matematik ve astronomiye yer vermiştir. 16. YY’da İstanbul’da önemli bir rasathane ile karşılaşılır, İstanbul Rasathanesi. Bu arada Semerkant Gözlemevi’nde yapılan çalışmalarda bir astronomi kataloğu oluşturulmuştur.
- İstanbul Rasathanesi’ni kuran kişi Takiyüddin adında bir Türk bilim insanıdır. Kendisine 1570’te dönemin padişahı tarafından İstanbul’da bir rasathane kurması görevi verilmiştir. O dönemde dünyada iki önemli rasathane (gözlemevi) vardır, biri İstanbul’da biri Danimarka’da. Dünyada ilk defa saatleri astronomide kullanmıştır. 1578’de İstanbul’da bir veba salgını yaşanır. Ve halk arasında bu salgının yaşanmasının nedeninin gözlemevinde yapılan çalışmalar olduğu düşüncesi oluşur. Dönemin padişahı tarafından 1580’de rasathane yıktırılır. Batı ile yarışan Osmanlı’da, bu bilim geri plana düşer.
- 300 sene sonra 1868’de Kandilli Rasathanesi’nin temeli olan Rasathane-i Amire açılır. Kandilli gözlemevi ilk kurulduğunda bir meteoroloji istasyonuydu fakat 1910’da, Rasathane-i Amire’nin başına geçen Fatin Gökmen buraya Batı’dan dürbün ve teleskop gibi modern aletleri getirir, modern astronomi çalışmaları da Cumhuriyet döneminde Fatin Gökmen’in gayretleriyle başlar. Öğrencisi Nüzhet Gökdoğan, Atatürk’ün yurt dışına gönderdiği öğrencilerdendir. Türkiye’de modern astronomi çalışmalarını başlatan kişidir. Türkiye’nin ilk kadın astronomu ve senatörüdür.
- Cumhuriyet döneminde Kandilli Gözlemevi’nin kuruluşunun ardından İstanbul, Ankara, Ege üniversiteleri’nde ve ODTÜ’de gözlemevleri açıldı. 1997’de açılan TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Türkiye’de şu anda kullanılan en büyük gözlemevidir. Erzurum’da da bir gözlemevi yapıldı, Doğu Anadolu Gözlemevi (DAG). Açıldığında Orta Doğu’nun en büyük gözlemevi olacak. Cumhuriyet dönemi bilim politikalarının etkisi, tüm dünya uygarlıklarının astronomi bilimine yaptığı katkılar bugünkü uzay politikamızın arkasında yatan tetikleyici gelişmelerdir diyebiliriz.