18.09.2022 - 03:00 | Son Güncellenme:
CEYDA ULUKAYA ceyda.ulukaya@milliyet.com.tr / Kraliçe II. Elizabeth’in cenaze programı için Türkiye’den bir buçuk milyon dal karanfil sipariş edildi. Bilimsel adıyla “Dianthus”, yani “Tanrının Çiçeği” anlamına gelen karanfil, farklı kültürlerde matemin, direnişin, masumiyetin ya da yeniden doğuşun simgesi. Türkiye’de ise geçmişten bugüne başta çinicilik olmak üzere geleneksel el sanatlarına ilham veren bir motif. Nedeni ise basit: Türkiye dünyanın en fazla yabani karanfil çeşidine sahip ülkesi. Son araştırmalara göre, Kars’tan Muğla’ya, Kırklareli’den Hakkari’ye, ülke genelinde tam 93 çeşit karanfil yetişiyor. Birbirinden oldukça farklı görünüme sahip bu türler, karanfil denilince aklımıza gelen formdan uzaklığıyla da ezber bozacak cinsten. Bu karanfilleri, keşfettiği 17 türün yanı sıra kendi adını taşıyan karanfille de literatüre giren Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ergin Hamzaoğlu rehberliğinde keşfe çıkıyoruz.
Karanfil başkentleri
Doğrudan gün ışığı aldığı için bozkırlar, kayalıklar ve çayırlar karanfillerin en fazla tercih ettiği habitat tipleridir. Türkiye’nin her yerinde olmasına karşın, örneğin büyük kısmı bozkırlarla kaplı olan Erzurum’da 16 çeşit, Ankara’da ise 10 çeşit karanfil yetişir.
Ağız kokusunu gidermez
Bitki olan karanfil, genellikle yemeklerden sonra ağız kokusunu gidermek için kullanılan “karanfil” ile karıştırılmamalı. Ağız kokusunu gidermek için kullanılan “karanfil” (bilimsel adı Syzygium aromaticum) bir baharat olup Endonezya’da yetişen bir ağacın kurutulmuş çiçekleridir. Karanfil (Dianthus) türlerinin, tıbbi veya aromatik kullanımına pek rastlanmaz.
En klasiği
Dianthus caryophyllus: Kesme çiçek olarak satılan karanfilin doğadaki hali. Bu türü birçoğumuz, yüksek ekonomik değeri nedeniyle üretilen gösterişli melezleriyle tanıyoruz.
Gökyiğit anısına
Dianthus nezahatiae: ANG Vakfı kurucusu Türkiye aşığı Sayın Ali Nihat Gökyiğit’in rahmetli eşi Nezahat Gökyiğit onuruna adlandırılmış bir tür.
Dünyada tek
Dianthus burdurensis: Onu görmek istiyorsanız Eşeler Dağı’nın (Yeşilova, Burdur) Salda gölüne bakan kuzey yamaçlarında bir doğa gezisi yapmalısınız. Çünkü dünyada sadece orada yaşıyor.
En büyük çiçeklisi
Dianthus macroflorus: Türkiye’nin, belki de dünyanın en büyük çiçeğine sahip olan endemik bir karanfil. İlk toplayan bilim insanın hatalı teşhis ettiği, bizlerin yeni olduğunu fark edip adlandırdığımız bir tür. Antalya ve Mersin’de yetişen gösterişli bir tür.
Süs bitkisi adayı
Dianthus brevicaulis: Orta ve İç Torosların yüksek kesimlerinde yetişen geniş yayılışı olan bir endemik. Süs bitkisi olma kapasitesi çok yüksek.
Anadolu karanfili
Dianthus anatolicus: Orta Anadolu’dan Ege’ye kadar dağılışı olan yaygın bir tür. İlk kez Spil Dağı’nda (Manisa) keşfedilmiş.
Gökçeada’ya özgü
Dianthus gokceadaensis: Sadece Gökçeada’da yaşamayı tercih eden bir karanfil. Ege Denizi onun için güzel bir izolasyon oluşturmuş.
Hamzaoğlu adıyla
Dianthus hamzaoglui: Beyaz, sade ve tek başına (sadece Sivas Kangal’da). Her şeyden uzak, sessiz, sakin bir yerde. Benim adım verilen bu tür, tam benim istediğim gibi. Tabii ki endemik.
Yeni keşiflerden
Dianthus aticii: Son yıllarda keşfedilmiştir. Sakarya Nehri vadisi ve yan kolları boyunca Bilecik, Eskişehir, Bolu ve Ankara’da yetişen endemik bir türdür. Bayburt’un mert insanı hidrobiyolog Prof. Dr. Tahir Atıcı (Gazi Üniversitesi) onuruna adlandırılmıştır.