Ece Bar terasa çıktı

"Mönümüz sürekli değişir, yeni bir tarif bulduğumda mönüye eklerim. Beğenilmezse değiştirir, yerine başka yemekler koyarım" diyen Aksoy yazın gelmesi, terasın açılmasıyla mönüye yeni yemekler eklemekte gecikmemiş. "Kalamar yapmayı bir türlü beceremediğimden daha önce mönüde kalamar yoktu. Kışın Babakale'ye gittim ve bana göre Türkiye'nin en iyi kalamarını yapan lokantada kalamar yapmayı öğrendim. Böylece yaza özel olarak mönüye birkaç kalamarlı meze ekleyebildim." Burada daha önce sebze köftesi olarak sadece mücver varken mantar köftesi ve taze fasulye köftesi de mönüdeki yemekler arasında. Çoğu yöresel olan tencere yemeklerinin sayısı artmış. Antakya'nın kuru patlıcan dolmasını ve kuru acur dolmasını çok ender olarak yaptığını söyleyen Aksoy yaz süresince bu lezzetlerin her gün sipariş edilebileceğini ekliyor. "Antakya mutfağını çok seviyorum. Etleri ve mezeleri çok güzel. Lübnan ve Arap mutfağının etkisinde kalmış. Tahin ve nar ekşisi kullanıyorlar" diyen Aksoy, etler bölümüne bu yöreye ait tepsi kebabı ve tepsi pirzolayı sokmuş. Mönüye yeni giren başka bir lezzet de bir Kafkas hamur işi olan hınkeli. Aksoy yakında mönüye Küba mutfağından da birkaç seçenek ekleme niyetinde. Ayvalık, Çanakkale ve Bolu pazarlarından alınan otlarla hazırlanan mezeleri, farklı yörelerden toplanan tariflerle yapılan yemekleriyle ünlü Ece Bar terasını açtı. 20 yılı geride bırakan mekanın terası bu sezon müşterilerine sayfiye havası vermek için mavi-beyaz renklere boyanmış. İçeriye adımınızı attığınız anda kendinizi bir yaz bahçesinde girmiş gibi hissediyorsunuz. Etraf saksı çiçekleriyle dolu. Çiçekler mekanın sahibi Ece Aksoy'un aldığı hasır sepetlere yerleştirilmiş. Aksoy "Buranın terasında bir güzellik, bir ahenk var. Diğer mekanlar gibi fabrikaya benzemiyoruz" diyor. Masaların üzerine asılmış farklı renklerdeki ampuller hiçbir iddiası olmayan sayfiye lokantalarındakilerin aynısı. Yaz geldi. Düğün mevsimi başladı. Son birkaç yıldır da kına gecesi yapma modası var. Ece Bar'ın girişindeki Aynalı Meyhane düzenlediği geleneksel kına geceleriyle de ünlü. Tansa Mermerci de kına gecesini burada yapmıştı. Sahnedeki sanatçılar o geceye özel olarak kına türküleri söylüyor. 135 kişilik mekanı kapatarak kına gecenizi burada yapabilirsiniz. Alt katta kına geceleri düzenleniyor Pazar günleri kapalı olan Ece Bar'da diğer tüm gecelerde canlı müzik var. Pazartesi, salı ve çarşamba Udi Mete sahneye çıkıyor ve alaturka şarkılar söylüyor. Aksoy "Ut, Ece'nin atmosferine çok uyuyor. İstanbul'da artık olmayan, benden daha eski bir atmosferi yaşatıyoruz burada" diyor. Perşembe günü Pınar ve Cihat ikilisi Türkçe ve yabancı pop söylüyorlar. Cuma ve cumartesi günü ise Yunan bir grup sahneye çıkıyor. Grup, müşterileri Adalar ve İzmir müziğine doyuruyor, Aksoy'un deyimiyle "has rebetiko" yapıyor. Has rebetiko burada "Ot mutfağını 22 yıl önce İstanbul'a getiren ilk isimlerdenim" diyen Aksoy şehir şehir pazarları dolaşıyor: "Pazarları dolaşmaktan günde 700 kilometre yol yaptığım oluyor. Çanakkale, Ayvalık ve Bolu pazarını sık sık dolaşıyorum, sebze alıyorum. Buralardan alınan sebzelerde ne hormon ne de suni gübre var. Tüm otları sızma zeytinyağıyla yapıyoruz." Açık havada balık yeme niyetindeyseniz burada zaman zaman mekandaki personelin tuttuğu istavrit, tekir gibi küçük balıklardan yiyebilirsiniz. Ece Bar'a büyük balık girmiyor. Çünkü Aksoy küçük balıkların daha lezzetli olduğu düşüncesinde. Yemekleri saydıktan sonra gelelim ödeyeceğiniz hesaba... Burada içkili kişi başı bir yemeğin fiyatı yaklaşık 40 YTL. Ece Bar'ın müşterileri genelde yazarlar, gazetecilerdir. Aksoy buraya Ece Bar müdavimi vardır diye düşünerek pek yeni müşterinin gelmemesinden şikayetçi. "Bu beni üzüyor. Buyursunlar, gelsinler. Buranın devamlı müşterisi zaten çok hoş insanlar" diyor. "Ot almak için bir günde 700 kilometre yol yaptığım oluyor"