02.03.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
CERN fizik laboratuvarında bilgisayar programcısı olarak görev yapan Tim Berners-Lee, 25 yıl önce, mart 1989’da, biliminsanlarının araştırmalarını daha kolay paylaşmasını sağlayacak bir sistem yarattı. Bu sistem daha sonra World Wide Web (Dünya Çapında Ağ) ya da kısaca “WWW” veya “Web (Ağ)” olarak anılmaya başlandı.
Kafa karışıklıklarını engellemek için şunu belirtmekte fayda var: İnternet ve World Wide Web terimleri aynı olguyu tanımlamaz. WWW internet üzerinden çalışan bir servistir. Bu servis, internet üzerinde çalışan sitelerin sıradan kullanıcılar tarafından da görüntülenmesini sağlar.
Yarattığı sistemi, herkes tarafından kullanılsın diye dünyaya açan Tim Berners-Lee ağın 25’inci yılı nedeniyle Wired dergisinin İngiltere edisyonuna bir makale yazdı. 2004’te İngiltere Kraliçesi tarafından, “İnsanlık kültürüne katkılarından dolayı” kendisine “Sir” unvanı verilen Berners-Lee makalesinde, yarattığı ağın milyonlarca insanın katkısıyla geliştiğini vurgulayarak mütevazılığini gösterdi. Fakat Berners-Lee’nin çekinceleri de var: “Ağın potansiyeli beni hem heyecanlandırıyor hem de endişelendiriyor. Ağın geleceği, güçlerini kötüye kullananlar nedeniyle tehlike altında.”
“İnşa ettiğimiz şeye bakıp gurur duymalıyız”
1989 yılında CERN’e, daha sonra World Wide Web (Dünya Çapında Ağ) olacak sistemi teklifini ettim.
Bu ay, ağın 25’inci yılını kutluyoruz.
25 yaşındaki herkes/her şey gibi bu ağ da birçok farklı etkiyle şekillendi, milyonların çabalarıyla gelişti. Bu nedenle bu yıldönümü herkesin! İnşa ettiğimiz şeye bakıp gurur duymalıyız...
Bir dakikalığına geçmişe bakalım, 25’inci yılını kutladığımız bu ağ nedir? Televizyonlarımızı, bilgisayarlarımızı, telefon ve tabletlerimizi birbirine bağlayan kablolardan ibaret değil! Aksine dünyanın şimdiye kadar gördüğü en büyük bilgi deposu!
Ayrıca en güçlü iletişim aracımız.
Ağ artık insanların, iş hayatının, toplulukların ve hükümetlerin dayandığı genel bir kaynak. Demokrasi için gerekli ve artık ifade özgürlüğü için her şeyden daha kritik...
Seçimleri etkiliyor, baskıcı rejimleri yıkıyor
Ne zaman bir bilgiyle bağlantı kursak; gerçekleri keşfetmek, fikirler yaratmak ve yeni ilişkiler kurmak için kendimize fırsat yaratıyoruz. Bu bağlantılar, başkanlık seçimlerini şekillendiriyor, baskıcı rejimleri yıkıyor ve sosyal yaşantımızı güçlendiriyor. Çok yakında milyonlarca sensör, araç gereç ve aygıt bu ağı yeni bir seviyeye taşıyacak. Bu potansiyel beni hem heyecanlandırıyor hem de endişelendiriyor...
Bana göre ağın geleceği, güçlerini kötüye kullanan hükümetler, serbest piyasayı baltalamak isteyen işletmeler ve suç faaliyetleri nedeniyle tehlike altında. Son yıllarda sansür düzenli bir şekilde arttı. Birçok şeye şahit olduk ama özellikle Amerika ve İngiltere’nin istihbarat teşkilatlarının insanları araştırmak için yaptıkları bunların en kötüsüydü. Ağın geleceği sıradan insanların ellerinde. Kamu yararını ihlal ederek ağı manipüle edenlere karşı sorumluluk almalılar...
Önümüzdeki 25 yıl için ağ ile ilgili birçok hedefim var. İnanıyorum ki bunlar toplumun ilerlemesine ve tehditleri azaltmamıza yardımcı olacak.
Ağın merkezi yok
Tasarımı gereği ağın bir merkezi yok. Herkes yeni bir internet sitesi yaratabilir. Bu yapı, ağın iletken olmasına olanak sağlıyor. Fakat bazı arama motorları ve sosyal ağlar tekelleşmeye yakın. Ağı tekrar merkezsizleştirerek teknolojiyi serbest bırakmış olacağız.
Yazılımda “açık” açık kodlu sistem standartları için kullanılır. Açık platformlar kullanıcılarına istedikleri yazılımı kullanmalarına izin verir. Bu, insanların bilgilerinin özgür olmasına ve kamu güvenine katkı sağlar. Yeniden merkezsizleştirme gibi açıklık da insanları yenilik konusunda cesaretlendirecek, ekonomik ve sosyal kazanımlar sağlayacak
Nüfusun yüzde 60’ı hâlâ kullanamıyor
Ağın gücü evrensel olmasındadır. Yine de herkes ağa ulaşamıyor. Araştırmalar dünya nüfusunun yüzde 60’tan fazlasının ağı kullanamadığını gösteriyor. Bunun nedeni yüksek fiyatlar. World Wide Web Vakfı ve vakfın destekçileri Ulaşılabilir İnternet İttifakı’nı kurdu. Amaç adil ve rekabetçi bir market yaratmak.
Gizlilik, ifade özgürlüğü ve güvenlik
İfade özgürlüğü ve güvenlik demokrasiler için gerekli. Sansür
-internet sitelerine erişimi engelleme- ifade özgürlüğünün önünde duran büyük bir engel. Ağın 25’inci yılı bizim internetteki haklarımızı belirleyen kanunlar ve standartları gözden geçirmemiz için ideal bir zaman.
Ağın 25 yaşında olduğuna inanmak biraz güç. Birçoğumuz onsuz hayatı zar zor hayal ediyor. Hepimiz ağın inşasına katkıda bulunduk ve ağın geleceği de bizim ellerimizde. Hepimiz ağı daha iyi bir noktaya taşımak için tecrübelerimizi ve yeteneklerimizi kullanmalıyız. Ağ daha güçlü, güvenli, adil ve açık olmalı. İstediğimiz ağı seçelim, böylece istediğimiz dünyaya ulaşacağız.
(Çeviren: Fırat Karadeniz)