06.08.2023 - 02:00 | Son Güncellenme:
Ceyda Ulukaya - 11 ilde 50 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden tam 6 ay geçti. Acılar hâlâ çok taze olsa da, toparlanıp yeniden ayağa kalkabilmek için verilen büyük bir mücadele var. Bu mücadeleye destek olmak üzere Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) bölgedeki depremzede kadın girişimlere yönelik bir hibe programı başlattı.
11 ili kapsayan programın ilk durağında depremlerin merkezi Kahranmaraş var. Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası’yla birlikte yürütülen program kapsamında kentteki 257 kadın girişimciye depremde uğradıkları maddi kaybı bir nebze de olsa telafi etmek ve yeniden ayağa kalkma gücü bulmalarına yardımcı olmak için toplamda 14.3 milyon liralık hibe sağlandı. İmalat sektöründen sağlığa, güzellik sektöründen tasarıma, şehirde farklı sektörlerde faaliyet gösteren kadın girişimcilerle depremden sonraki ayağa kalkma mücadelelerini ve öncelikli ihtiyaçlarını sorduk.
Emine Nalçacı - Horseshoe takı
“Hiçbirimiz üretimden çekilmemeliyiz”
Ben avukatım. Horseshoe ablam Çiğdem Nalçacı’nın markasıydı. Onun bizzat çizdiği özel tasarımlar da vardı. Markayı 2023 ocak ayında kurmuştuk. Günümüzün negatif dünyasında aksesuarlarla pozitif yol arkadaşlığı kuran takılarımız olsun istemiştik. Online satışlara başladık, iyi de gidiyordu ama deprem oldu.
Ablam, eniştem ve bir oğlu Ebrar Sitesi’nde oturuyorlardı. Hepsini kaybettik. Sadece 17 yaşındaki diğer oğlu hayatta, o da benimle kalıyor. Tabii ki maddi manevi çok büyük bir yıkım. Ablamın cenazesini depremden 50 gün sonra bulduk. Zor bir süreçti. Bu süreçte ablamın ismini bu markayla yaşatmak istedik; çünkü çok büyük bir umutla başlamıştı. Ankara ve İstanbul’da depremzede esnafla dayanışma fuarları oldu, gördüğümüz ilgi bize motivasyon verdi. Son olarak bu hibe projesiyle unutulmadığımızı gördük ve devam edelim dedik. Zümrüdüanka projesini sunduk. Biz de küllerimizden doğmayı amaçladık. Manevi kaybımızın yerini hiçbir şey alamaz. Ancak tekrar devam edebilme umudu bulmak güzel. Bu tür destekler maddi desteğin ötesinde manevi olarak da ayağa kalkabilme gücü veriyor, devam etme azmimizi artırıyor. Programın açılış etkinliğinde, şehirde iş hayatında aktif kadınlarla bir araya gelmek bile hepimize iyi geldi. Hepimiz adeta silkelenip kendimize geldik. Biz bu değiliz dedik. Hiçbirimiz üretimden çekilmemeliyiz, kaldığımız yerden devam etmeliyiz.
Depremde bulunduğum ev az hasar aldı. Şu anda çok korksam da o evde kalıyorum. Atölyemiz Ebrar Sitesi’ndeydi. O da yıkıldı. Oradaki ürünlerimize ulaşamadık. Stoklardan elde ettiğimiz gelirle mayısta tekrar üretime başladık. Hayalimiz lazer kesme makinesi alıp özel tasarım kolyelerimizi kişiselleştirerek yurt dışına açılmaktı. Bu desteği bu makine için kullanmak istiyoruz. Websitemiz bu ay içinde açılacak. Şu an aktif olarak Horseshore adlı Instagram hesabımız var.
Dr. Sercan Uysal Çetin - Luna Klinik
“İş imkanları artırılırsa şehri terk edişler azalır”
Luna Klinik’i 2.5 yıl önce bir kadın doğum hekimi arkadaşımla birlikte kurduk ve şehirdeki ilk ve tek emzirme danışmanlığı polikliniği olarak da hizmet vermeye başladık. Deprem öncesinde Sağlık Bakanlığı onaylı bebek dostu muayenehane unvanı da almıştık. Hem gebelikte hem de doğum sonrası emzirmeyle ilgili problemlerin çözülmesini sağlıyorduk, gerekirse evlere de gidiyorduk.
Depremde hem hekim arkadaşımı hem de emzirme danışmanı olarak 10 yıldır birlikte çalıştığım, kız kardeşim gibi hissettiğim hemşirem Afife Hanım’ı kaybettik. Süt sağma makinesi, fototerapi vb aletlerimiz enkaz altında kaldı. İşyerim orta derece hasar aldı. Buna rağmen depremden bir hafta sonra hasta bakmaya başladım, kliniği ayağa kaldırmak için çalıştım, çadırkentleri gezdim.
Tabii çok zor oldu. Duvarı yıkık bir yerde, arkadaşlarımızı kaybettiğimiz bir ortamda var gücümüzle çalıştık. Maddi manevi sıkıntılar çektik ama benim için önemli olan emzirme danışmanlığı polikliniğini yeniden canlandırmaktı. Bunun için bir hemşire istihdam ettim ve eğitimlerine başladım. Şimdi sağlanan destekle süt sağma makineleri ve diğer aletleri alacağız ve tam teşekküllü bir emzirme kliniği olarak son hızla çalışma imkanımız olacak. Bu bakımdan program bana çok büyük umut veriyor.
Şehirde herkesin psikolojisi çok bozuk. Hiçbirimizin yüzü bir daha eskisi gibi gülemedi. Herkes umutsuz ama işin bir yerinden tutup devam etmeye çalışıyoruz. Kadınlar olarak da birbirimize destek olmaya çalışıyoruz. Ben aslen Maraşlı değilim ama şehri bu şekilde bırakamazdım. Özellikle gençlerde çok umutsuzluk görüyorum, burayı terk etmeye çalışıyorlar. İş imkanları artırılırsa şehri terk edişler azalır. İsteğim, buradaki genç hemşirelere emzirme eğitimleri vererek danışmanlık sistemini genişletmek ve onlara istihdam sağlamak. Maraş’ın yardıma gerçekten çok ihtiyacı var.
Betül Fırat - Tofema Oyuncak
“En umutsuz anımızda bize umut veriyor”
6 yıldır çocukların beyin ve kas-koordinasyon gelişimini destekleyecek ahşap oyuncaklar üretiyorum, Tofema markası altında. Tamamen el üretimi, kimyasal içermeyen materyaller. Bu işe başlamam da kendi çocuğum için tasarladığım oyuncaklarla oldu. Eşim de çocuk gelişimi mezunu, o da katkı sağladı. Kısa süre içinde atölyemizi kurduk, üretimimiz arttı. Ama deprem herkes gibi bizi de çok kötü etkiledi. Evimiz ve atölyemiz hasarlı. Depremden sonra kısa bir süre Yozgat’ta kaldık. Döndükten sonra atölyeyi toparlamaya çalıştım. Çalışanlarımızla görüştüm, atölyemizi açtık ama makineler hasarlı olduğu için pek bir şey yapamadık. Zor oldu hepimiz için. Evimize 20 gün önce döndüm, alışmaya çalışıyorum ama hâlâ uyuyamıyorum.
Yaşadığımız deprem felaketinden dolayı geleceğe dair, hayata dair umudumuz kırılmıştı. Sokağa her çıktığınızda şehrin halini gördükçe, ister istemez üzülüyorsunuz. Ama atölyeye gitmek bana iyi geliyordu, hiçbir iş yapmasam bile, o ortamda bulunmak beni rahatlatıyordu. O yüzden atölyemi tekrar ayağa kaldırmamı sağlayacak bu tür bir destek, bizi hem normalleşmeye teşvik ediyor hem de geleceğe dair güzel şeyler hayal etmemizi sağlıyor. Daha iyi şeyler yapacağız diye umut veriyor. Çok teşekkür ediyorum. Tam darda olduğumuz anda böyle bir destek yetişti. Ben bu desteği hem makinemizin arızasını gidermek hem almak istediğim başka makine ve hammaddeler için kullanacağım. En büyük hayalim yurt dışına açılmak. İnşallah hayallerimizin peşinden koşmaya devam edeceğiz. Ben kadınların gücüne gerçekten çok inanıyorum. Şehrimizdeki, bölgemizdeki tüm yıkımı kadınların gücüyle atlatacağımıza inanıyorum. Sadece erkek yapabilir algısının değişmesini istiyorum, isteyen herkesin her şeyi yapabileceğini bilmesini istiyorum.
Rukiye Tarakçıoğlu - Aksu Drip Plastik Boru
“Bize can suyu olacak”
Oğlumla birlikte plastik sondaj borusu ağırlıklı, damlama, yağmurlama, sulama, kangal borusu üretimi yapıyoruz. Şirketimizi 2021’de kurduk, aslında daha eski; çünkü eşimin iş yeriydi. 4 yıl önce eşimi kaybettikten sonra oğlumla birlikte bu şirketi kurduk.
Depremden çok kötü etkilendik. 4 çocuğum var, büyükler evli, en küçük oğlum 6’ncı sınıfta. İlk etapta İskenderun’daki kızımın evinin yıkıldığını öğrenince onun yanına gittim. Birkaç hafta sonra döndüm. İşyerimiz tamamen yıkıldı. Makinelerimiz ağır hasar gördü. Üretimimiz tamamen durdu. O yüzden bu desteğe çok ihtiyacımız var. Bize can suyu olacak. Makinelerimizi alabilirsek yeniden üretime başlayacağız; çünkü hâlâ ayağa kalkabilmiş değiliz. Ve bölgede bu üretimi yapan tek tesisiz. Deprem ekonomik hayatı da çok kötü etkiledi. Bir kadın girişimci ve işveren olarak ekonomik hayata yeniden dahil olmak için tesisimizi ayağa kaldırmak zorundayım. Böyle bir destek sağlanması beni gururlandırıyor, geleceğe dair umut ve heves veriyor. Oğlumun, eşimin yapamadığını ben yapacağım diye düşünüp mutlu oluyorum. Bundan sonra da işimi olabildiğince geliştirmek istiyorum.
“Daha fazlasına ihtiyacımız var”
Mine Alparslan Ayşar: 5 yıl önce Mmarash Güzellik Merkezi’ni kurdu. Depremde işyerindeki bazı cihazları enkaz altında kaldı. İki ay sonra yeniden açtığı güzellik merkezine yeni cihazlar almayı planlıyor, ayrıca şehirdeki fahiş kira artışları nedeniyle yeni bir merkez arayışında. “Destek projelerine Maraş’ın çok ihtiyacı var, böyle devam ederse ayağa kalkabiliriz” diyor.
Zekiye Nuray Çakar: 2010 yılında çeyiz mağazası Nuray Çeyiz’i kurdu. Depremde Kapalıçarşı’da yer alan dükkanı hasar gördü. 1.5 ay sonra dükkanını yeniden açtı. Sağlanan destekle Maraş işi sırma üretimi yapmak üzere makine satın almayı planlıyor. “Bu destekler bize o kadar güç veriyor ki... Şehrimizde kadınları destekleyen projelerin devamını diliyoruz” diyor.
Songül Emektar: 24 yıllık kuaför. Kosgeb desteğiyle 7 yıl önce kurduğu kuaför ve güzellik merkezi Salon Podyum depremde tamamen yıkıldı. Personelinden kayıplar yaşadı. Depremden 3 ay sonra kuaförü yeniden açsa da güzellik merkezi cihazları hasar gördüğü için faaliyete geçemedi. Şimdi sağlanan destekle bu cihazları alacak. “Umudumuzu yitirmişken bu destekle ayağa kalkabileceğimizi gördük” diyor.
Esra Yuvayapan: Yapay çiçek tasarımı konusunda Rusya’da eğitim alıp Türkiye’de bu işin öncüleri arasında yer aldı. 12 kişilik ekibi ve ismini taşıyan markasıyla üretim yaptığı işyeri depremde ciddi kayba uğradı. Makineleri hasar gördü, ekibi dağıldı. “Bu tür destekler elbette güzel ama çok daha fazlasına ihtiyaç var.” diyor.
Feyza Küçükdağlı: Kadın giyim ve abiye tasarımı alanında 10 yıldır hizmet veren Feyza Butik’in sahibi. Depremde hasar alan işyeri yağmalandı, 1.5 milyonluk ürün kaybetti. Hibeyi ürün kaybını telafi için kullanacak. “Bu tür destekler bize moral oluyor ama hâlâ ayağa kalkabilmiş değiliz. Toparlanmak için çabalıyoruz. Daha fazla desteğe ihtiyaç var” diyor.
Şeyma Gökçe: 3 yıldır takı tasarım imalatı alanında çalışıyor. Depremde ürünleri hasar gördü. Desteği ürün kaybını telafi etmek ve hammadde satın almak için kullanacak. ggtakistore.com adresinden ulaşılabilir.