Pazar“Çocuklarımız bir Çin gerçeğine doğacaklar”

“Çocuklarımız bir Çin gerçeğine doğacaklar”

06.01.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Okan Üniversitesi’nde bu yıl açılacak olan Türkiye’nin 3’üncü Konfüçyüs Enstitüsü’nün yöneticilerinden Doç. Dr. Giray Fidan: “Çocuklarımız bir Çin gerçeğine doğacaklar”

“Çocuklarımız bir Çin gerçeğine doğacaklar”

Pekin’in merkezinde yer alan görkemli konferans binasının en geniş salonlarında biri... Dünyanın dört bir yanından gelen misafirler 7’nci Konfüçyüs Enstitüleri Kongresi’nin daveti için bir aradalar. Açılış konuşmaları yapılırken gözler masadaki birbirinden lezzetli yemeklerde... Kadehler Konfüçyüs Enstitüleri merkezi HANBAN’ın yeni eylem planına kaldırılıyor.
Yabancı dil öğrenmek isteyenlerin önemli bir kısmı piyasadaki kurslardan ziyade öğrenmek istedikleri dilin eğitimini veren enstitüleri tercih eder. Fransızca öğrenmek isteyenler Fransız Kültür’de, İspanyolca öğrenmek isteyenler Cervantes Enstitüsü’nde alırlar soluğu. Öğrenilmek istenen dil Çince olduğunda ise gidilecek adres bellidir; Konfüçyüs Enstitüsü. Adını M.Ö. 5’inci yüzyılda yaşamış ünlü filozoftan alan bu enstitülerden dünyada 400 tane var. Bunlardan sadece üçü Türkiye’de. ODTÜ ve Boğaziçi Üniversiteleri’nden sonra Türkiye’nin üçüncü Konfüçyus Enstitüsü bu yıl Okan Üniversitesi’nde açılıyor. Üniversitenin rektörü Prof. Dr. Şule Kut hazırlıklarla bizzat ilgileniyor. Kut’un en büyük destekçisi Ensitütünün yöneticilerinden olacak olan Türkiye’nin Çin Dili ve Edebiyatı alanındaki tek doçenti Giray Fidan. İkili 7’nci Konfüçyüs Enstitüleri kongresi için Pekin’deydi.

Haberin Devamı

“Ekonomisi 2020’lerde Amerika’yı geçmiş olacak”

90’lı yıllardan bu yana giderek yaygınlaşan bir kanı var; Çince çok para getirir. Öyle mi sahiden?

Doç. Dr. Giray Fidan: Çince kesinlikle iyi bir yatırım. Çin şu an dünyanın en büyük ikinci ekonomisi, 2020’lerde Amerika’yı geçmiş olacak. Türkiye-Çin ilişkileri de giderek güçleniyor. Her alanda Çince bilene ihtiyaç olacak. Türkiye’de Çince’nin önemi biraz geç fark edildi. Basit düzeyde Çince öğrenen çok oldu ama diğer ülkelerle kıyaslandığında Türkiye’de çok az kişi Çince biliyor. Fakat şu an en çok sıkıntısı çekilen şey; akademisyen eksikliği ve yeterince simultane tercüme yapabilecek tercüman olmaması.

Akademisyen eksikliği derken nasıl bir eksiklikten söz ediyorsunuz?

Çin Dili ve Edebiyatı oldukça eski bir bölüm. Atatürk’ün direktifiyle 1934’te kurulmuş. Türk tarihini inceleyebilmek için Çince bilmek gerekiyor çünkü. Avrupalılar için eski Yunanca, Latince neyse, Türkler için de Çince o, ama ne yazık ki şu an Türkiye’de bu alanda sadece bir profesör, bir doçent, iki yardımcı doçent, birkaç da araştırma görevlisi var.

Haberin Devamı

Başka ülkelerde durum ne?

Obama geçtiğimiz yıl gençlere Çince öğrenmelerini tavsiye etti. Dünyadaki 400 Konfüçyüs Enstitüsünün dörtte biri Amerika’da. Cenevre Üniversitesi, Enstitüsü’ne 10 bin metrekarelik bir köşk ayırmış durumda. Rusya’da sadece St. Petersburg Üniversitesi’nin 25 öğretim üyesi var.

7’nci Konfüçyüs Enstitüleri Kongresi’nden çıkan en önemli sonuç nedir?

Bu kongrede Yeni Sinoloji Çalışmaları Planı isminde bir program ortaya koyuldu. Konfüçyüs Enstitüleri daha çok temel Çin dili eğitimi verir ama artık akademik tarafı da güçlenecek. Önümüzdeki senelerde uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, hatta mühendislik öğrencileri de Çin’deki üniversitelerde yüksek lisans, doktora yapma fırsatı bulacaklar.

“Önyargıyla yaklaşmamak lazım, sonuçta dünyadaki her beş kişiden biri Çince konuşuyor”

Dışarıdan bakıldığında çok zor bir dilmiş gibi görünüyor. Öyle mi sahiden?

Çok kolay değil ama öğrendiğinizde de sadece bir dil öğrenmiş olmuyorsunuz, yeni bir bakış açısı da kazanmış oluyorsunuz. Yazması zor gelebilir ama önyargıyla yaklaşmamak lazım. Sonuçta dünyadaki her beş insandan biri bu dili konuşuyor (gülüyor).

Haberin Devamı

Çocukken Çince’ye karşı bir ilginiz var mıydı?

Küçükken başkalarının anlamayacağı karakterler uydurup onları kullanarak hayatımla ilgili şeyler yazıyordum. Şimdi bakınca onları Çince karakterlere benzetmek mümkün.

Ne zaman ciddiye bindi iş?

İki yıl arkeoloji okudum. O dönemde Doğu ve Batı arasındaki düşünce farklılıkları üzerine düşünüyordum sürekli. Çeşitli okumalar yaparken Çin’in çok öne çıkan bir medeniyet olduğunu görüp Çince öğrenmeye karar verdim. Ankara Üniversitesi Sinoloji bölümüne girdim. Aradığımı bulmuştum.

Aileniz ne dedi bu kararınıza?

Engel olmadılar. Babam siyaset bilimci, annem de öğretmen. “Ne yapacaksın Çince’yi?” diyen akrabalar olmuştu. Onlardan biri geçen sene telefon etti;
“Ben Çince öğrenmek istiyorum, nereden öğrenebilirim?” diye (gülüyor).

Haberin Devamı

Okan Üniversitesi’nin işbirliği yaptığı üniversite sizin de eğitim gördüğünüz üniversite...

İkinci sınıfta okulu dondurup bir sene burada eğitim gördüm. Pekin Dil ve Kültür Üniversitesi, bu alanda dünyanın en iyisidir. Benim hayatımı da çok değiştirmiştir. Ben burada eğitim görürken Çin’de SARS salgını vardı. Hocalarım Türkiye’ye dönmemin iyi olacağını söylemişlerdi, yine de bırakıp gitmemiştim.
Şimdi iyi ki öyle yapmışım diyorum.

33 yaşında bir doçentsiniz, dört kitabınız var. Araya bir de evlilik sığdırdınız...

Doktora sırasında bir burs kazanmıştım. Kız arkadaşıma “İstersen Pekin’e birlikte gidelim, orada evlenelim” dedim, o da kabul etti. Bir sene o da burada kaldık, o da Çince öğrendi. Aslında onun alanı Fars Dili ve Edebiyatı. n

“Çin gümbür gümbür geliyor”

Okan Üniversitesi’ne bir Konfüçyüs Enstitüsü açılması fikri nasıl gündeme geldi?

Prof. Dr. Şule Kut: Okan Üniversitesi 2005’te ilk Çince Mütercim Tercümanlık Lisans Programı’nı başlatarak bu alanda öncülük yapan bir kurum. Enstitü’yü şimdi açıyoruz ama bir Konfüçyus Enstitüsü’nden beklenen her şeyi 2005’ten bu yana zaten yapıyoruz. Öğrencilerimiz ikinci yabancı dil olarak da Çince’yi öğrenebiliyor. Çince Mütercim Tercümanlık mezunlarımız Çince öğretmeni olabiliyor. Çince sınav merkeziyiz. Çin üniversiteleriyle değişim programlarımız var. Okan eğitim kurumlarında anaokulundan itibaren seçmeli yabancı dil olarak Çince öğretiyoruz. Türkiye’deki liselerdeki Çince derslerine destek veriyoruz. 2009’dan bu yana çeşitli temasların ardından Türkiye’deki Çin Yılı’nda, 2012’de
enstitümüzü kurduk, açılışını da 2013’te, Çin’deki Türkiye Yılı’nda yapacağız.

Haberin Devamı

Çince bilmek neden önemli sizce?

Amerika’nın kendi raporlarında Çin’in Amerika’yı bundan 15-20 yıl sonra yakalayıp geçeceği belirtiliyor. Çin hem biliminsanları için hem de işinsanları için tarafından keşfedilmeyi bekleyen bir hazine. Geçmişi ve bugünüyle her alandan insanın çokyönlü ilgisini hak eden bir ülke. Tek cümleyle özetlemem gerekirse; Çin, gümbür gümbür geliyor.

“25 milyara dayanmış ticaret ilişkimiz var”

Çin’i anlamak Türkiye için neden önemli?

21’inci yüzyıl Çin’in alacağı kararlara göre şekillenecek, çocuklarımız bir Çin gerçeğine doğacaklar. Biz doğduğumuzda Amerika vardı, onlar doğduğunda da bir Çin olacak. İki ülkenin çok fazla ortak noktası var. Ama tanımıyoruz birbirimizi. 25 milyar dolara dayanmış bir ticaret var ama bu sayıya yakışacak bir bilimsel altyapının da oluşturulması gerekiyor.

“Çocuklarımız bir Çin gerçeğine doğacaklar”

Geleneksel çömlek içinde kaynayan suya et ve sebzelerin atılması ile hazırlanan yemek, Çin’de çok seviliyor.

Doç. Dr. Giray Fidan: “1.3 milyar Çinli her öğlen köpek kafası ya da böcek yiyor gibi bir durum yok”

İlk kitabınızın ismi “Çin’de Hayatta Kalma Kılavuzu”. Neler yapmak lazımÇin’de hayatta kalabilmek için?

Yeni gelenler için belki yemek sıkıntı olabilir ama doğru yeri bulursanız da bizim damak tadımıza çok yakın yemekler yiyebilirsiniz. “Onlar köpek yiyormuş, cenin yiyormuş” gibi şeyler kulağınıza gelebilir. Özellikle Güney Çin’de farklı şeyler yeniyor ama 9.5 milyon kilometrekarelik bir toprak parçasında yaşayan 1.5 milyara yakın insandan söz ediyoruz. Bunların arasında elbette birileri değişik bir şeyler yiyor. Ama 1.3 milyar Çinli her öğlen köpek kafası, her akşam böcek yiyor gibi bir durum yok.

“Alışverişte Çince bildiğim halde kazıklanıyorum”

Alışverişte nelere dikkat etmek gerekir?

En önemli şey pazarlık. Ben Çince bildiğim halde kazık yiyorum çünkü süreç beni çok sıkıyor. Bir şeyin fiyatı 200 yuen’se “Aa çok pahalı, 20 yuen’den fazla vermem” dersiniz. Satıcı “Hayatta olmaz” der, arkanızı döndüğünüzde seslenir, “150’ye bırakayım”. Çabuk sıkılmıyorsanız 50’ye kapatırsınız.

“Tarih dizileri revaçta”

Neler izleniyor televizyonda?

Tarih dizileri çok revaçta. Bir de beyaz yakalılarla ilgili “Karınca Milleti” diye bir dizi var, o çok popüler. Beyaz yakalı olup da işsiz olan ciddi bir kitle var, onlar izliyor. Onun dışında Kore dizileri de çok izleniyor.

“Sanatçıların ünü yayılıyor”

Çin sanatının yükselişi devam edecek mi?

Evet. 300 milyon kişi Almanya standardında gelir sahibi. Onların tüketimi de ister istemez farklı. Yue Minjun’un son tablosu herhalde bir 10 milyon dolara falan satıldı. Muhalifliğiyle bilinen Ai Wei Wei’nin ünü de giderek yayılıyor. Biliyorsunuz, Nobel edebiyat ödülünü bu yıl bir Çinli aldı, Mo Yan.

“Taklit piyasası bitmez”

Taklit ürünler için önlem alınıyor mu?

Alınıyor ama tamamen bitirmek zor çünkü merdiven altı üretim. Arz-talep meselesi bir de. İnsanlar istiyor. Bitmez o yüzden.

“Devlet başkanı mülayim”

Yeni başkan Şi Cinping seviliyor mu?

Çok mülayim, pozitif biri. Genç, dünyayı iyi biliyor. Devlet başkanı olduktan sonra küresel mesajlar içeren bir konuşma yaptı.