PazarÇengelköy'de mezuniyet tezi otel

Çengelköy'de mezuniyet tezi otel

06.11.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Çengelköy sahilinde, Boğaz'ın kıyısında, iki köprüyü de gören Sumahan oteli 19'uncu yüzyıldan kalma bir fabrika binasında hizmet veriyor. Bu otel aslında 35 yıllık bir hayalin ürünü çünkü sahibi Nedret Butler dedesinden kalan bu binanın otel haline getirilmesi projesini üniversite bitirme tezi olarak vermiş

Çengelköyde mezuniyet tezi otel

Geçtiğimiz mayıs ayında açılan Sumahan, iki köprüyü de gören, tam deniz kıyısında, 18 odalı bir butik ya da onların kendilerini tanımladıkları gibi bir özel otel. Otelin sahibi ise 33 yıldır evli olan Nedret ve Mart Butler çifti. Çift Amerika'da Minnesota Üniversitesi'nde mimarlık okurken tanışmış. Semtin taksi durakları bile Çengelköy'de bir otel olduğunu bilmiyorlar. Onlara tarifi Kordon restoranın yanındaki otel diye veriyorsunuz. 12 yıldır Çengelköy sahilinde hizmet veren ve yaptığımız röportajlardan da bildiğimiz kadarıyla çoğu şefin "en iyi balıkçı" dediği Kordon tüm ihtişamıyla sahilde dikilirken hemen yanında ufacık bir kapı ve ufacık bir tabelayla otele giriyorsunuz. Otelin müdürü Tuba Tekeli "Bilinçli olarak gizleniyoruz. Çünkü misafirlerimizin yüzde 80'i yurtdışından. Dünyada çok ünlü olup, üç gün boyunca kafa dinlemek, kaçmak isteyen insanlar var. Biz onlara da hizmet veriyoruz" diyor. 19'uncu yüzyıl sonlarında inşa edilen, Osmanlı sanayi mimarisinin son devir örneklerinden biri olan bu bina Nedret Butler'a dedesinden kalmış. Otel haline getiriliş öyküsü de çok ilginç çünkü bu binanın otele dönüştürülme projesi Nedret Butler'ın üniversite bitirme teziymiş. Yani bu otel neredeyse 35 yıllık bir hayalin ürünü. Tabii yıllar içinde bu hayal gelişmiş, "zamanı gelince" ve gerekli finansman bulununca da gerçeğe dönüşmüş. "Bu otelin özel olmasının nedenlerinden biri de bu bina. Hem tarihi bir bina hem de aslında bir fabrika" diyen Tekeli'nin de belirttiği gibi çelik konstrüksiyonlar, belli ki o dönemden kalma taş duvarlar otele başka bir hava katıyor. Ama genel olarak baktığınızda tarihi dokulardan daha çok otelin modern mimarisi ön plana çıkıyor. Otelin iç mimarisi de Butler çiftinin kızları 25 yaşındaki Yasha Butler'a ait. Otele girdiğiniz zaman sade bir dekorasyon sizi karşılıyor. Süssüz püssüz ahşap masalar, kırmızı koltuklar... Odalarda Türk kilimleri, üzerlerinde siniler... Hemen bu sinilerin yanında LCD ekran TV ve DVD oynatıcı. Banyolarda mermer lavobolara bazen bir duş kabini ve küvet eşlik ederken bazen de küvetin yerini kurnasıyla, tasıyla, mermer oturma sıraları ile bir hamamcık eşlik ediyor. Kış ayları ile beraber her odada şömine keyfi de yaşanabiliyor. Otelin iç mimarisi de kızlarına ait Odaların bir özelliği de isimleri. Bu otelde oda numarası yok. Onun yerine üst katta kalıyorsanız odanızın adı Kanlıca olabiliyor. Alt katı isterseniz Yeniköy ya Arnavutköy odalarından birine yerleşebiliyorsunuz. Özetle üst kattaki odalar Beylerbeyi, Kanlıca, Vaniköy gibi Anadolu yakası Boğaz semtlerinin isimlerini, alt kat ise Avrupa yakasınınkileri taşıyor. En büyük süite ise otelin de bulunduğu Çengelköy ismi verilmiş. Bu isimleri bir türlü telafuz edemeyen yabancı konukların çok eğlendiğini belirtiyor Tekeli. İki köprüyü de gören Sumahan otelinin web sitesi de Boğaz manzarası ve "No better way to see İstanbul" yani "İstanbul'u görmenin daha iyi bir yolu yok" yazısıyla açılıyor. Tekeli, İstanbul Boğazı'nın kıyısında art arda küçük oteller açılıyor olmasından gayet memnun: "Boğaz'da bu tip oteller için geç kalındığını düşünüyorum. Bence İstanbul turizm açısından olması gereken yerde değil."Otelin müşterilerinin yüzde 80'ine yakının yabancı olduğunu söylemiştik. Sumahan otelinde yabancılara hoş gelmesi ve Türkiye'yi hatırlatması için otelin kokusu olarak lavanta seçilmiş. Bahçede küçük lavantalar var. Banyo köpüklerinden bazı kurabiyelere lavanta her yerde. Kanlıca'da mı Bebek'te mi kalırsınız? Tabii otelde sadece yabancılar kalmıyor. Özellikle evlilik yıldönümü, karısının, kocasının doğum gününü kutlamak isteyenler, balayı geçirmek isteyenlerin de tercih ettiği bir otel haline gelmiş Sumahan. "Aslında biz bunun için hiçbir çalışma yapmadık. Ama böyle bir durum gelişti. Bir anda bir balayı oteli olduk. Biz de böyle nedenlerle gelenler için özel bazı şeyler yapıyoruz. Yatakların üzerine gül yapraklarıyla kalpler çiziyoruz. Odayı ve banyoyu bir sürü mumla süslüyoruz" diyen Tekeli'ye biz de insanlara Boğaz'a uyanmanın romantik geleceğini söylüyoruz.Yemeğe gelince başta da belirttiğimiz gibi Kordon, otelin restoranı olarak hizmet veriyor. Balık ve deniz ürünleriyle ünlü restoranın yanı sıra otelin içinde de makarna, salata, köfte, ızgara çeşitlerinden oluşan küçük bir kafe mönüsü de bulunuyor. Ayrıca 24 saat oda servisleri de var. 195 dolardan başlayıp 350 dolara kadar giden hepsi Boğaz manzaralı odalardan birinde kaldığınızda konaklamaya kahvaltı dahil oluyor. Çoğu otelin aksine bu otelde kahvaltı açık büfe değil. Masaya servis yapılıyor. Ev reçelleri, Türk peynirlerinden oluşan bir Türk kahvaltısı sunan otelde alışkanlıklarından vazgeçemeyen misafirler için "scrambled eggs" gibi örnekler olsa da genel olarak menemen gibi daha bize ait yumurta çeşitleri sunuluyor. Kruvasan yerine de dilpeynirli sıcak simit ya da dereotlu, peynirli poğaça veriyorlar. Bahar ve yaz aylarında kahvaltı deniz kıyısında, otelin bahçesinde Boğaz manzarası eşliğinde yapılıyor. Kruvasan yerine simit-peynir Odanızda film seyretmek isterseniz ücretsiz olarak otelin DVD'lerinden alabiliyorsunuz. Aynı şey müzik CD'leri için de geçerli.Otelde Butler çiftinin yıllardır satın alıp biriktirdiği Türkiye ve İstanbul üzerine kitaplardan oluşan mini bir kütüphane de bulunuyor. Atatürk'ten Osmanlı tarihine ve gezilmesi gereken yerlere kadar ülkemizle ilgili birçok bilgiyi barındıran bu kitaplara yabancılar çok ilgi gösteriyor. Engelli misafirler için bir özel odaları ve tuvaletleri bulunuyor.Mark Butler'ın özel olarak tasarladığı çift motorlu, küçük bir transfer teknesi var otelin. Otelde kalanları Kuruçeşme ve Kabataş'a geçiriyor, otele geri getiriyor. Sumahan aynı zamanda Fatih Terim'in milli takım kampları için tercih ettiği bir otel. Otelin müdürü anlatıyor:"Milli takım buraya gelip kalmak istediğinde Fatih hocaya 'Biz bununla baş edemeyiz' dedik. 'Siz merak etmeyin, ben ilgileneceğim' dedi. Açıkçası ben başta çok korkuyordum. Fatih Terim de bunu hissetmiş, sonra 'Nasıl, korktuğunuz gibi çıkmadık, değil mi?' dedi." "Milli takım gelmeden önce doktorları geldi. Yemeleri ve yememeleri gerekenlerden oluşan bir yiyecek listesi verdi. Biz de bu doğrultuda bir kahvaltı hazırladık. Tahin-pekmez istediler mesela. Onlar açık büfe kahvaltıyı tercih ettiler. Kordon'un üst katında bir kapalı salonu vardır. Orada onlara yine doktor kontrolünde bir açık büfe hazırlandı. Bir de 24 saat açık büfe istediler. Her kata kurduk. Bol meyve, meyve suyu ve sandviçten oluşan bir büfe.""Hepsi çok tatlı. Otelde varlar mı yoklar mı belli değil. Bunda da Fatih Terim otoritesi kesinlikle gözlemlenebilir bir şey. Mesela programları dağılıyor. Üç-dört saatlik dinlenme sürelerinde ortada olmuyorlar, gerçekten hepsi odasında dinleniyorlar." Milli takım kamplarında burada kalıyor Kuru ve yaş üzüm ispirtosunun (suma), anason tohumu ile ikinci defa damıtılmasından elde edilen bir damıtık içki olarak tarif edilebilir. Bu bina zamanında suma fabrikası olarak da çalışmış. Sumahan ne demek?