Pazar“Çalmak iyidir ama kopyalamak...”

“Çalmak iyidir ama kopyalamak...”

17.05.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

İstanbul’a gelen Memac Ogilvy & Mather UAE Kreatif Direktörü Ramzi Moutran: “Çalmak iyidir, bir kampanya geldiğinde fikri baştan bulmanız istenmez. Ama kopyalamaktan nefret ederim, kopyalamak kolaya kaçmaktır”

“Çalmak iyidir ama kopyalamak...”

Geçtiğimiz hafta İstanbul’daki Raffles Hotel’de 9’uncu Digital Age Summit yapıldı. Dijital dünyaya ışık tutan zirveye Mobile Marketing Association (Mobil Pazarlama Federasyonu) CEO’su Greg Stuart, Poke London kurucu ortağı Nicolas Roope ve Foursquare Kreatif Direktörü Swen Graham gibi çok önemli isimler katıldı.

Haberin Devamı

Konuşmacılardan en ilginç isim Memac Ogilvy&Mather UAE Kreatif Direktörü Ramzi Moutran’dı. Moutran ve ajansının, Birleşmiş Milletler’in cinsiyet eşitliği için dünya çapında çalışmalar yapan kuruluşu UN Women için hazırladığı “Auto Complete Truth” (Gerçek Otomatik Arama Önerileri) kampanyası büyük ilgi görmüştü. Bu kampanya Moutran ve takımının ilk iddialı ve provokatif sosyal sorumluluk işi de değil. Daha önce de Vladimir Putin, David Cameron ve Barack Obama’nın kullanıldığı sansür karşıtı işleri de dünya çapında ses getirdi.

Konuşmasında dijital dünyaya uzak olduğunu söyleyen ve toplam Twitter takipçisi 40’ı geçmeyen Ramzi Moutran ile işe eleman alma, çalıştığı takımı kurma, sosyal sorumluluk kampanyaları ve dijital hayat konusunda konuştuk.

Haberin Devamı

UN Women ve Sınır Tanımayan Gazeteciler için hazırladığınız “Sansür” kampanyaları çok güçlü işler.
Eminim övgü almışsınızdır ama
negatif tepkiler de aldınız mı?

Tabii aldık. Sosyal sorumluluk kampanyaları yaptığınızda negatif yorumlar da alırsınız. Biz reklamcılar alaycı insanlarız, bu yüzden tepkileri pek kale almıyorum. Pozitif ya da negatif yorumlar kim olduğu belli olmayan kalabalıklardan geliyorsa ciddiye almam. Bu insanlar genelde pek bir şey başaramamış insanlar oluyor. Mesela adsoftheworld.com’a yorum yapanlar daha endüstriyi ya da bu cins bir işin nasıl yapılması gerektiğini kavrayamamış çocuklar sadece. Bu yüzden “ödülleri” önemsiyorum. Oradaki yorumlar, işin piri olan, dünyanın en önemli yaratıcılarından geliyor.

Sosyal sorumluluk kampanyaları da yapıyorsunuz. Çalışırken ne gibi farklar oluyor?

Kurallar neredeyse aynı. Sosyal sorumluluk işlerinde asıl zor olan ne söylemek istediğinizi çok iyi bilmenizin gerekmesi. Mesajınız çok net, uzun ve sürdürülebilir olmalı. Sosyal sorumluluk kampanyaları daha direkt
ve hızlı üretilen işler.

“Bir fikri alıp geliştirmek reklamın temelidir”

Çalmak ve esinlenmek arasında ne fark var?

Çalmak iyidir, bir kampanya geldiğinde fikri baştan bulmanız istenmez. Bazı şeyler sizin için önceden düşünülmüştür. Mesele sizin için hazır olan şeyleri bir adım öteye götürebilmektir. Ama kopyalamak nefret ettiğim bir şey. Kopyalamak kolaya kaçmaktır. Önceden çekilmiş bir fotoğrafı tekrar çekmek, daha önce yazılmış bir sloganın iki kelimesini değiştirerek kullanmak ama fikrin aynı kalması kopyalamaktır. Tabii içgörüsünü alıp ileri götürebilmek, fikri alıp geliştirebilmek zaten reklam sektörünün temelidir. Genç yaratıcıların ilk yapmaları gereken daha önce yapılmış ve şu an yapılan işlere tamamen hakim olmaları. Böylece ileride ne yapmak istediklerine karar verebilirler.

Haberin Devamı

Tek bir kampanya ile hatırlanacak olsanız hangisi olurdu?

Bundan sonraki...

1.2 milyar kişiye ulaşan, hakkında 224 milyon tweet atılan kampanya

“Auto Complete Truth” (Gerçek Otomatik Arama Önerileri) kampanyası 1.2 milyar kişiye ulaştı ve hakkında 224 milyon tweet atıldı. Kampanya Google’ın otomatik arama önerileri özelliğini kullanarak insanların internette kadınlar hakkındaki gerçek düşüncelerini gözler önüne serdi.

“Çok az takdir görerek çalışıyoruz”

Haberin Devamı

Takımınıza portföyleri yani fikirleri dışında hangi özelliklerine bakarak yeni kişiler katıyorsunuz?

Benim odama çok güçlü bir portföyün olmadan giremezsin. Yeteneğinin ve bakış açısının yeterli olmadığını düşündüğüm adaylarla görüşmüyorum bile. Üstün bir yaratıcılık yeteneği şart. Bundan sonra önemli olan geldikleri kültür, fikirleri, nasıl bir ortamda çalışmaktan hoşlandıkları... Uzun saatler, çok az takdir görerek, çok yakın çalışıyoruz. Fikirlerimizin sadece yüzde 15’i hayata geçiriliyor. Bu gibi ortamlarda pozitif, çalışkan ve güçlü karakterlere ihtiyacımız var. Dolayısıyla adaylarla görüşürkenkendime “Bu insanla arkadaş olabilir miyim? Onu barbeküye evime davet edebilir miyim? Onunla 13 saat uçakta oturabilir miyim?” diye soruyorum.