Büyürken iklim mücadelesini büyüttü

Greta Thunberg, bir cuma günü okulu kırıp iklim krizine karşı dünya çapında bir harekete dönüşecek ilk protesto eylemini yaptığında 15 yaşındaydı. Karbon emisyonlarının Paris Anlaşması’nda öngörüldüğü şekilde azaltılması için İsveç Parlamentosu önünde başlattığı cuma eylemleri, dünyanın dört bir yanından öğrencilerin onu model aldığı Fridays For Future (Gelecek İçin Cumalar) hareketini doğurdu. Bu süreçte, Birleşmiş Milletler (BM) İklim Zirvesi’nde dünya liderlerine “geleceğini çaldıkları” için kafa tutan, Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen, Time dergisinin 2019’da “Yılın Kişisi” seçtiği Thunberg, dünyaya Z kuşağının derdini de gücünü de gösteren sembolik bir isme dönüştü. Fakat başta ABD’nin seçimi kaybeden başkanı Trump olmak üzere onu ciddiye almak istemeyenler için, “sinemaya gidip biraz rahatlaması” tavsiye edilen küçük kız çocuğuydu. Ancak bu argüman da artık geçerliliğini yitirdi. Geçen hafta itibarıyla 18 yaşına adım atan Greta Thunberg, savunuculuğunu üstlendiği iklim mücadelesiyle artık dünya liderlerinin çok daha fazla ciddiye alması gereken bir figür. Peki 15 yaşında dünyayı değiştirmek üzere yola çıkan bu genç kız, gücünü nereden aldı?

Cesurca meydan okuyor

Bu soruya verilebilecek birçok yanıt var ama en önemlisi, iklim krizinin sonuçlarına doğrudan maruz kalacak bir neslin mensubu olarak bu meseleyi gündeme taşımakta sonuna kadar haklı olması. BM İklim Zirvesi’nde ya da Dünya Ekonomik Forumu’nda, yerleşik düzenin temsilcisi yöneticilerin karşısına geçip cesurca meydan okuyabilmesi biraz da bundan. İkinci ve bir o kadar da önemlisi ise savunduğu değerlerle uyumlu bir hayat sürmesi. Uçağa binmiyor, vegan besleniyor, kendisine verilen ödülleri reddediyor ya da büyük para ödüllerini iklim krizinden etkilenen insanlara yardım amaçlı çalışan kuruluşlara bağışlıyor.

Artık yeni kıyafet de yok

Son olarak 18. doğumgünü vesilesiyle The Sunday Times’a verdiği röportajda, artık yeni kıyafet de almayacağını açıkladı, “En kötü ihtimalle ikinci el alırım ya da kıyafeti olup da kullanmadığını bildiğim insanlardan ödünç isterim” dedi. Bütün bunlar, özellikle de yaşıtlarının yaşam tarzıyla kıyaslandığında, hem eylemlerinin inandırıcılığını artırdı hem de bireysel çıkar ya da şöhret peşinde olmayan sahici bir karakter olarak tanınmasını sağladı. Ve iklim krizine karşı kararlı mücadelesi, konuyu dünya liderlerinin, basının, karar vericilerin ve en önemlisi kendi akranlarının gündemine taşıdı. 

Greta hakkında, İngiliz yayıncı ve natüralist Sir David Attenborough’un “Başkalarının başaramadığı birçok şeyi yaptın ve dünyayı uyardın. Sana minnettarım” demesi boşuna değil. Yeni yaşında ve gelecekte de Greta’ya çok şey borçlu olacağımız ortada.