23.04.2023 - 03:00 | Son Güncellenme:
Aslı Öktener - Buca Belediyesi Bilim ve Sanat Merkezi, kente adeta ödül yağdırıyor. 4 yıl önce kurulan merkez bugün, Buca ilçesi sınırlarında yaşayan ya da buradaki okullarda okuyan 1000’e yakın öğrenciye hizmet veriyor. Belediye başkanı Erhan Kılıç’ın destekleriyle kurulan merkezde eğitimler; biyokimya, kuantum fiziği, robot kodlama, İngilizce, piyano, drama, dans ve gitar olmak üzere toplam 10 uzman tarafından veriliyor. Eğitmenler, çocuklarla anket ve birebir görüşme yapıyor. Grup çalışmasıyla da ilgi alanları ve yetenekleri tespit ediliyor. Haftanın 6 günü açık olan merkezde uygulamalı eğitimlerin ardından çocuklar yarışmalarda ülkemizi temsil ediyor, projeleri makale olarak bilimsel dergilerde de yayınlanıyor.
Bu merkezde ezber yok
Bilim ve Sanat Merkezi’nin başında olan Ümit Karademir bugüne kadar 5 proje için patent başvurusunda bulunduklarını söylüyor: “Biz sıfırdan öğrenci yetiştirmiyoruz. Var olan yeteneğin gelişmesini sağlıyoruz. Akademik çalışmayı yaparken o çocuğun gerçekten istemesi, ilgi ve yeteneğinin olması ve çalışması gerekiyor. Burada bilimsel dili ve çalışma metotlarını A’dan Z’ye öğreniyor, ilgili oldukları alanlarda yabancı dilde yayınlanan son gelişmeleri takip ediyor, uygulamalı atölye çalışmalarıyla da kendilerini geliştiriyorlar. Ezber yok, her şeyi yaparak öğreniyorlar. Sanat ve müzik alanlarında da öyle” diyor.
30 farklı ülkeden katılım
Müzik ve bilim alanında uluslararası 59 temsilcilikleri olduğunu belirten Karademir, “Buca Bilim ve Sanat Merkezi olarak her yıl yaptığımız uluslararası bir yarışmamız var. İzmir’de uluslararası üniversite gençliğinin buluşacağı bir yaz kampı yapacağız. Tıptaki son teknikler ve yapay zeka üzerine workshop’lar gerçekleşecek” diye anlatıyor ve ekliyor: “Deneysel çalışmalar için kimyasal malzeme ve aletler alıyoruz. Her proje en az 40 bin liraya mal oluyor. Bilim ve sanat projelerimize iş dünyasından da destek bekliyoruz.”
Ödülden ödüle koşuyorlar
Metehan Kara (9): 3 yıldır piyano öğrencisiyim. 6 yaşında başlamıştım burada geliştirdim. Mozart Akademi Yarışması’na katıldım. Ardından da İtalya’da ikinci oldum.
Doruk Erdoğan (12): 3 yıldır Berit hocamla piyano çalışmaları yapıyorum. “Barış” ve “Yaşam” adlı iki bestem var. Barış, ile Endonozya’daki yarışmada ‘En Etkileyici Performans’ ödülünü aldım. İtalya Orbetello Piyano Yarışması’nda da üçüncü oldum.
Uygar Kantarcıoğlu (13): 4 yaşından bu yana piyano çalıyorum. 3 yıldır da buradayım. Bestelerim de var. İtalya’da 3., İspanya’da 2. oldum. Mozart Akademi Yarışması’nda hem üçüncülük hem de teşvik, Uluslararası Pera Yarışması’nda da ikincilik ödülü aldım.
Oğuzhan Kuz (19): Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi’nden mezunum, Adnan Menderes Üniversitesi Devlet Konservatuvarı 1. sınıf öğrencisiyim. 7 yıldır müzikle uğraşıyorum. Piyano, yan flüt ve bağlama çalıyorum. Merkeze 2 yıldır geliyorum. Üniversiteyi kazanmama katkısı büyük oldu. Orkestralarla ortak ödüller aldım.
Ceyda Nehir Güler (15): 5 yıldır müzikle uğraşıyorum. Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi’nde okuyorum. Çello ve viyolonsel çalıyorum. Burada orkestra ve piyano çalışmalarına da katılıyorum. Büyük ilerleme kat ettim. Konservatuvarı kazanmak istiyorum.
Orman yangınlarına karşı robot
ROBOBUCA EKİBİ: Rüzgar Kaya (9), Deniz Ceviz (11), Asya Eroğlu (12), Poyraz Eroğlu (12):
Evde legolardan robotlar yapıyorduk. Yarışma olduğunu duyunca Buca Bilim ve Sanat Merkezi’ne başvurduk. Çizgi izleyen kategorisinde yarışmaya katıldık. Geçen yıl Antalya’daki ROBOTEX yarışmasında altın madalya aldıktan sonra ülkemizi temsil etmek için Estonya’ya gittik. 29 ülke içinden dünya birincisi olduk. Projemizi orman yangınlarına önlem amacıyla geliştirdik. Robotumuzla yangından nesli tükenmekte olan bizonu kurtardık, milli parka götürdük. Avlanmak üzere olan avcıyı da yakaladık. Ayrıca İstanbul’un Tarihi Güzelliklerini Minecraft ile Modelleme Yarışması’nda Çinili Köşk tasarımıyla da finale kaldık.
Kalabalığı önlemek için kişi sayar
BİLİM EKİBİ: Poyraz Ata Tanyerli (12), Hakan Taha Togay (12), Zehra Atik (12):
Üçümüz aynı okuldayız, 8 aydır çalışıyoruz. Lazer tabanlı kişi sayar sistemi yaptık. Mesela pandemide kalabalığın önüne geçmek için bir mekâna giren kişi sayısını sayıp uyarıyor. MEF Okulları Yarışması’ndan ödül aldık. Malezya ve Endonezya’da yarışmalarda dünya ikincisi olduk.
Bakteri tespit eden kit
Rumeysa Çiçek (16), Devin İnan (18): Bakterileri tespit edebilen kağıt tabanlı bir biyosensör geliştirdik. Sırbistan, Azerbaycan, Endonezya Meksika, İtalya’dan dünya birinciliklerimiz var. Rusya ve Tayvan’da üçüncülük aldık. TÜBİTAK tarafından Amerika’da gerçekleşen ve liselerin Nobel ödülü olarak bilinen Uluslararası Bilim ve Mühendislik Fuarı’nda (ISEF) Yarışması’nda ülkemizi temsil edeceğiz. İZSU’da projemizle saha çalışması yaptık. Patent süreci başladı.
E-burunla kanser tanısı
Fatih Damar (16): Öğretmenlerimizin teşvikiyle merkeze geldim. Hava örneği alarak hastalıklı ve sağlıklı kişileri belirlemek için e-burun sistemi oluşturduk. TÜBİTAK Yarışması’nda ikinci olduk. Geçen yıl da biyosensörler geliştirerek İtalya ve Endonezya’da dünya birincisi olduk.
Giysilerden elektrik
Eymen Kaykusuz (15): Merkeze yeni başladım. Şimdiden Sırbistan’da düzenlenen yarışmada jüri özel ödülünü aldım. Giyilebilir teknolojilerden atık ısı ile elektrik ürettik.
İlaç izleme sensörü
Ceren Aydoğan (17) ve Deniz Sipahi (17): Biyokimyaya ilgi duyuyoruz. Kemoterapide kullanılan bir antikanser ilacı var ve bu ilaçların dozu çok önemli. Eksik ya da fazla doz veriminde kişiyi ölüme kadar götürebilecek sonuçları oluyor. Buna çare olarak ‘Kişiselleştirilmiş Kanser Tedavisi Yaklaşımı Kapsamında Terapötik İlaç İzleme Amaçlı Nanobiyosensör Geliştirilmesi’ adlı projemizi geliştirdik. Bahçeşehir Üniversitesi Bilim İnsanı Seçme Proje Yarışması’nda birinci olduk.