12.06.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
Pelin Çini / pelin.cini@milliyet.com.tr
20 yaşındaki Hollanda doğumlu Melisa Aslı Doğan hayatı boyunca girdiği ortamların en güzel ve popüleri olan, güzelliği nedeniyle kimi zaman rahatsız dahi edilen bir kadın. Gözde Bahadır ise kilolu olduğu için mağazaların kabinlerinde elbise denerken ter döken, satış görevlilerinin sevimsiz bir şekilde “Sizin bedeninize göre yok” cümlesi ile sık sık karşılaşan
bir kadın. İkisi de geçtiğimiz hafta birer yarışma kazandılar.
Biri Türkiye güzeli, diğeri ise Türkiye’nin en güzel büyük beden mankeni seçildi. Doğan ve Bahadır’ın kraliçelikleri dışında ortak bir noktaları daha var. O da kilo problemleri. Doğan 1,76 boya 55 kilo ve yarışma boyunca kilolu olduğu için eleştirildi. İki sene içinde dokuz kilo vermiş olmasına rağmen “Bir beş kilo daha vermeliyim“ diyor. Bahadır ise 1,74 boya 80 kilo ve bir gram dâhi vermeye niyeti yok. Ben de birbirinin zıttı gibi duran ama aslında aynı şeylerden bahseden iki “güzel” ile bir araya geldim. Katıldıkları yarışmaları ve hayallerini konuştum.
Geçtiğimiz hafta Miss Turkey seçilen Melisa Aslı Doğan ile Nişantaşı’nda bir kafede buluşuyoruz. Gözlüğünü çıkarıyor önce. Ok gibi kirpikler... Gülümsüyor. İnci gibi dişler... Resmi olarak Türkiye’nin en güzel kızı seçilen birinden de başka bir şey beklemek yanlış zaten. Verdiği kilolarla gündemde olan Doğan “Hadi hemen yemek yiyelim. İki aydır kamptayım deli gibi acıktım” diyor. Bol malzemeli pizza siparişimizi verip, başlıyoruz konuşmaya.
* Manken olmaya nasıl karar verdiniz?
14 yaşında karar verdim. Azra Akın’ın yarışma kazandığı döneme denk geliyor. O da Hollanda doğumlu, kendimi ona benzettim ve ailemden habersiz fotoğraflarımı ajansa yolladım. Şu anda Amsterdam Üniversitesi’nde psikoloji bölümünde kayıt dondurmuş durumdayım.
“Yarışmaya girdiğimde 60 kiloydum. Jüri fazla buldu, ‘Kilo vermelisin’ dedi”
* Anne ve babanız ne iş yapıyorlar? Habersiz fotoğraf yollamanıza kızmadılar mı?
Hayır, onlarla arkadaş gibiyiz. İskenderunlular, yıllardır Hollanda’da yaşıyorlar. Babam iş bulma kurumunda görevli, annem ev kadını. Ben dokuz aydır İstanbul’dayım, yarışmaya girme kararından sonra taşındım. Amcamlarla yaşıyorum. 2009’da Best Model’e kendimi denemek için girmiştim. Kazanamayacağımı biliyordum. Çok gençtim ve diğer kızlara oranla kiloluydum. Buna rağmen “Gelecek vaat eden model” seçildim. Sonra da etraftan “Güzelsin, güzellik yarışmasına girsene” lafını duyunca Miss Turkey’e başvurdum.
* Hakkınızda “Birinci olmak için çok kilo verdi” haberleri çıktı. Oysa 2009’daki fotoğraflarınızda da gayet incesiniz...
Boyum 1,76. Best Model yarışması döneminde 65 kiloydum. Bu normal bir kilo ama mankenlik için çok fazla. Mankenseniz 36 bedene girmeniz gerekiyor. Miss Turkey’e girdiğimde 60 kiloydum. Jüri bunu fazla buldu. “Seni seçiyoruz ama kilo vermen gerek” dediler. Son haftalara kadar veremedim ama jüri üyemiz Demet Akbağ beni canlı yayında azarlayınca gaza gelip üç haftada beş kilo verdim.
“Bana ulaşmaya çalışan adamlar var ama umursamıyorum”
* Sizin yarışmanın öncekilerden farklı bir formatı vardı. 15 finalist 2,5 ay boyunca kameralarla izlenen bir evde yaşadınız. O evde nasıl bir ortam vardı?
Yarışma biraz BBG (“Biri Bizi Gözetliyor”) tarzındaydı. Hareketlerimiz jüri tarafından izlenebiliyordu. Gergin bir ortamdı ama bence bu format diğerlerine oranla daha sağlıklı. Çünkü sonucu kişiliğiniz de etkiliyor. Birinci olmamdaki önemli etkenlerden biri de güler yüzlü olmam ve sakinliğimdir. Çünkü kilo konusunda kızlar çok üzerime geldiler. “Bu şişkonun ne işi var burada?” dediler. Hep sustum ve gülümsedim.
* Peki kiloları nasıl verdiniz?
Çabuk kilo alıyorum. O yüzden boğazıma hakim olmam gerekiyordu. Ek olarak günde üç litre su içtim. İçine de elma sirkesi koydum. Hatta sirke şişesini çantamda taşıyordum. Nereye gitsem orada bir bardak su isteyip içine sirke koyuyordum. Ayrıca her gün minimum iki saat koştum.
* Şu an resmi olarak Türkiye’nin en güzel kızısınız. Etrafınızı çapkınlar sarmaya başladı mı?
Arkadaşlarım vasıtasıyla bana ulaşmaya çalışan adamlar var ama umursamıyorum. Çünkü şu an erkek arkadaşım olmasını istemiyorum. Bir de ben hayatımda hiç âşık olmadım. Kısa ilişkilerim oldu, ciddi bir şey yaşamadım. Daha çok küçüğüm. “Önce kariyer“ diyorum.
Aile ve dost çevresinde çocukluğumdan bu yana hep güzel olduğum söylenirdi. Yarışmayla birlikte tescil edilmiş oldu.”
Bu sözler geçtiğimiz hafta 212 Outlet Center’da düzenlenen büyük beden mankenlik yarışması XL Model’in birincisi Gözde Bahadır’a ait. Bahadır 34 yaşında. Mesleği stilistlik ama artık kariyerine büyük beden manken olarak devam etmek istiyor.
* Bu yarışmaya katılmaya nasıl karar verdiniz?
Asıl mesleğim stilistlik ama bir süredir değişiklik istiyordum. Oyunculuk yapmak için Banu Noyan Ajans’a kayıt oldum. Ardından yarışmaya katıldım. Türk kadını kilo aldığında kendini salıyor, morali bozuluyor. Erkekler de bu durumu olumsuz kullanmayı seviyor. Bunun aksini ispatlamak istedim. İşin içinde biraz da eski eşimin etkisi var tabii ki. “Seçilirsem tacımı ona hediye edeceğim” diyordum ama vazgeçtim. Nasılsa haberleri almıştır.
* Çocukken de kilolu muydunuz? Şu an boyunuz ve kilonuz kaç?
44 beden giyiyorum. Hiç zayıf olmadım. Oldum olası tombulum. Doğum yaptıktan sonra kilo problemim çoğaldı. Şu an 80 kiloyum, boyum ise 1,74.
“Zayıf kadınlar çikolata yemedikleri için mutsuzlar”
* Büyük beden mankenler dünyada gittikçe popülerleşiyorlar. Türkiyede ise bu henüz yeni bir kavram...
Büyük beden kadınlar hayata pozitif açıdan bakarlar. Sıfır beden kadınlarda bu yok. Ayrıca gözlemlerime dayanarak söyleyebilirim ki zayıf kadınlar daha asabi ve kaprisliler. Herhalde çikolata yemedikleri için umutsuzlar.
*Büyük beden biri olarak alışveriş yaparken en çok hangi konularda sıkıntı çekiyorsunuz?
Sevdiğim bir modelin büyük bedeni olmaması beni hep rahatsız etmiştir. Gerçi son yıllarda Türkiye’de de büyük beden markalarının sayısı hızla artıyor. Büyük beden kadınlar da tıpkı 36-38 beden giyenler gibi kırmızı, pembe gibi renkleri çok rahat taşıyabiliyor.
* Kilo vermeyi düşünüyor musunuz?
Kilo vermeyi düşünmüyorum. XL modellik yapacağım. Sonuçta güzelliğim de tescillendi. Kilo vermemem ve almamam gerekiyor.
* Kilonuzu sabit tutmak için uyguladığınız bir beslenme programı var mı? Spor yapıyor musunuz?
Diyet yapmıyorum ama sebze, meyve, tam tahıllı ürünlerle besleniyorum. Haftada bir gün kırmızı et yerim. Yazları yüzerim. Ayrıca bachata salsa ve merange yapıyorum.