“Birbirimize kül tablası fırlatsak da iyi anlaşırız”

Dört genç kızdan oluşan Pin Up; Placebo ve Uriah Heep gibi önemli grupların ön grubu olarak sahneye çıkmış, ayrıca Manga, Kargo ve Şebnem Ferah gibi isimlerle de aynı sahneyi paylaşmış bir rock grubu. Ozan Çolakoğlu’nun aranjörlüğünü yaptığı albümleri henüz piyasaya çıkmadı ancak yeni çıkan Sony Müzik etiketli “Üretim Hatası” adlı single’larına ilgi büyük.
Grubun vokalisti Ayşe Ertuğrul Dokuz Eylül Üniversitesi Müzik Bölümü’nde şan eğitimi almış, gitarist Ayşegül Esen İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu, davulcu Özlem Gündoğmuş aynı okulun Rus Dili ve Edebiyatı’nda okumuş, bas gitarist Ezgi Özkan ise ses mühendisi, şu anda Galatasaray İletişim Teknoloji Müzik Akademisi’nde ses prodüksiyon eğitimi alıyor. Profesyonel sahne hayatlarının 2003’te başladığını söylüyorlar. “Rock ağırlıklı alternatif müzik yapıyoruz. Kalıplardan uzaklaşmak, duygularımızı samimiyetle anlatmak istiyoruz. Kullandığımız günlük hayat dili küçümseniyor ama insanlarla iletişim kurmak için bu dil çok önemli” diyor Ayşegül. “Üretim hatası” şarkısındaki “Al yüzüğü al tak bi tarafına!” şeklindeki sözlere bakılırsa gerçekten de çok “samimiler”...


“Üretim Hatası” çok beğeniliyor.
Ayşegül Esen: Evet, bu şarkı çok içimize sindi, albümümüzde de var. Albüm için iki yıl uğraştık.
Ezgi Özkan: Bütün besteler Ayşegül ve bana ait. Sözleri ise hep beraber yazdık.

Şarkılarda illa mesaj vermek gibi bir derdiniz var mı?
Özlem Gündoğmuş: Yok. İçimizden geldiği gibi söylüyoruz.
Ayşegül E.: Asosyal değiliz. Tabii ki görüşlerimiz var. Ama bunu canımız ister yansıtırız, istemez yansıtmayız. Şarkılarda sadece aşk yok; hayat sadece aşktan ibaret değil. Bilgisayar oyunları, futbol, trafik, canımızı yakanlar, canını yaktıklarımız gibi pek çok konuya değiniyoruz.

Nasıl bir araya geldiniz?
Ayşegül E.: Üniversitede Özlem’le tanıştım. Zevklerimizin aynı olduğunu gördük, grup kurmaya karar verdik.
Ezgi Ö.: 2002’de Yeni Zelanda’da viyolonsel eğitimi alıyordum, kaykaya merak sarmıştım. Kaykay için bir gün Beşiktaş’a gittiğimde arkadaşlarımla tanıştım.

Gruba “Pin Up” ismini vermek nereden aklınıza geldi?
Ayşe Ertuğrul: Bu 1940-50’li yılların takvim kızlarına verilen isim. Bize yakışacağını düşündük.

Müziğe eskiden beri ilgi duyuyor muydunuz??
Ayşegül E.: Müziğe küçük yaşlarda başladık. Çeşitli organizasyonlarda gitar çalıyordum.
Ezgi Ö.: Altı yaşındayken kasete yaptığım “İşte karşınızda yeni şarkısıyla Ezgi Özkan!” şeklindeki kayıt hâlâ elimde. 12 yaşında gitar çalmaya başladım. Ailede müzisyen yok ama annem ressam.
Ayşe E.: Çocukluğumdan beri en büyük hayalim sahnede olmaktı. Benim de annem-babam ressam.

Aileniz konserlere gelir mi?
Ayşegül E.: Evet. Babam gitarist. Konser sonrasında hep “Ben sana böyle mi öğrettim?!” der.
Özlem G.: En büyük hayranım annem. Her konserde ön sıradadır.

Hayranlarla aranız nasıl?
Ayşegül E.: İyi. “Albümü nereden indirebiliriz?” diye soran bile var.
Özlem G.: “Klipte kullandığınız salata GDO’lu mu?” diye soran oldu.

Hiç kavga etmez misiniz?
Ayşegül E.: Çok. Ben onun kafasına kültablası atıyorum, diğeri ötekinin kafasına başka bir şey atıyor. Yine de çok iyi anlaşıyoruz.


“Alışveriş merkezlerinde dolaşmak delilik, oksijenli ortamları seviyoruz”
Müzik dışında ne yaparsınız?
Ayşe E.: Bilgisayar oyunlarına meraklıyım. Yüzmeyi severim.
Ezgi Ö.: Kum torbam var, sabahları boks yaparım. Böylece güne rahat başlarım. Ayrıca kaykay yaparım.
Özlem G.: Sporu severim, sabah akşam koşarım. Sinemaya giderim. Vizyondaki filmleri kaçırmam. Kitap okurum.
Ayşegül E.: Uzakdoğu kültürüne çok meraklıyım. Japonca öğreniyorum. Yoga yapıyorum.

Belli bir mekan var mı sık sık gittiğiniz?
Ayşegül E.: Mekan takıntımız yok. Oksijenli ortamlarda vakit geçirmeyi tercih ediyoruz. Alışveriş merkezlerinde dolaşmak delilik. Boğaz’da, doğada gezmeyi severiz.

Aşk-meşk?
Özlem G.: Flörtlerimiz oluyor.
Ezgi Ö.: Bizim aramızdaki ilişkiden daha ciddi bir ilişkimiz yok şu sıralar.