PazarBaşarıya giden yolda ‘henüz’ün gücü

Başarıya giden yolda ‘henüz’ün gücü

22.10.2023 - 02:00 | Son Güncellenme:

Umutsuzluğa kapılıp ‘Ben yapamıyorum’ diyen öğrencinize ya da çocuğunuza ‘Büyüme Zihniyeti’ ile her zorluğun yeni bir kapı açan fırsat olduğunu aşılayın, potansiyelini gösterin.

Başarıya giden yolda ‘henüz’ün gücü

Arif Kazancı / Eğitim Teknolojileri - Öğrenciler bazen, “Ben yazma konusunda iyi değilim”,  “Okumayı çok sevmiyorum”, “Matematikte iyi değilim” derler... Sadece  ‘Henüz’ değilsin.

Haberin Devamı

Başarı, özgüven ve kişisel gelişim dünyasında, iki güçlü zihinsel yaklaşım arasında bir seçim yapma özgürlüğüne sahipsin. Bu iki yaklaşım, yolumuzu çiziyor, düşüncelerimizi yönlendiriyor ve hayatımızı şekillendiriyor. İşte siz ve çocuklarınız için o kritik seçim: ‘Sabit Zihniyet’ (Fixed Mindset) mi? Yoksa ‘Büyüme Zihniyeti’ (Growth Mindset) mi?

İki önemli kavram

Sabit zihniyet ve büyüme zihniyeti, insanların zeka, yetenek ve başarı algısını temsil eden iki önemli psikolojik kavramdır. Bu dönüşümsel yaklaşımların öncüsü, Stanford Üniversitesi’nde psikolog olan Carol S. Dweck’tir. Dweck, bu farklı zihinsel yaklaşımları yıllar süren titiz araştırmalar sonucunda tanımlamıştır.

Sabit zihniyet, insanların yeteneklerinin sabit olduğuna inandığı bir inanç sistemini ifade ederken, büyüme zihniyeti, insanların yeteneklerinin geliştirilebileceğine inandığı bir yaklaşımı temsil eder.

Haberin Devamı

Hatadan ders almak

Carol Dweck, bu iki zihniyetin etkisini göstermek için çok sayıda araştırma ve deney yapmıştır. Büyüme zihniyetine sahip öğrenciler, zorluklarla karşılaştıklarında daha fazla çaba sarf etmeye ve hatalarını öğrenme fırsatı olarak görmeye eğilimlidir. Sabit zihniyet sahipleri ise başarısızlığı tehdit olarak algılar.

Carol Dweck’in çalışmaları, insanların potansiyellerini en üst düzeye çıkarabilmeleri ve olumlu bir zihinsel dönüşüm yaşayabilmelerine rehberlik eden büyük bir ilham kaynağıdır.

Sabit zihniyet, her zorlukta bir engel görür. Bu çocuklar, öğrenme sürecinin başında karşılaştıkları her engel karşısında pes edebilirler. Ancak büyüme zihniyeti sahipleri için hatalar, sadece yeni bir dersin kapısını çalmaktadır. Onlar için her zorluk, bir fırsattır; her başarısızlık, bir adım ileriye gitmenin başlangıcıdır.

Çünkü bu düşünce sistemleri, çocuklarımızın potansiyellerini nasıl değerlendireceğini, nasıl öğreneceklerini ve en önemlisi, hayatta karşılaşacakları zorlukları nasıl aşacaklarını belirler. Sabit zihniyet sahipleri, kendi yeteneklerini o sınırlara hapsederler, potansiyellerinin sadece belirli bir noktaya kadar gidebileceğine inanırlar. Büyüme zihniyeti sahipleri ise gökyüzünün sınırlarını keşfetmeye hazır birer kaşif gibidirler. Onlar için öğrenme, sadece okul sırasında geçen bir süre değil, bir yaşam tarzıdır. Her gün yeni bir beceri kazanma fırsatı olarak görülür.

Haberin Devamı

Başarıyı şekillendirir

Bu iki zihin dünyasının farkı, sadece eğitimde değil, aynı zamanda yaşamın her alanında belirleyici olabilir. Öğrencilikten iş dünyasına, spordan sanata ve hayatın her alanında bu inanç sistemleri bireylerin başarılarını şekillendirir. Bu nedenle, veliler olarak, çocuklarımıza bu iki zihin dünyası arasındaki farkı anlatmak ve onları büyüme zihniyeti ile donatmak, onların potansiyellerini en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı olacaktır.

Öğrenciyi zihinsel sınırdan kurtarmak için stratejiler

Öğrencilere olumlu geri bildirimler verme: Öğrencilerin yaptıkları çabaları takdir ederek, sadece başarıya değil aynı zamanda öğrenme sürecine duyduğunuz saygı ve değeri yansıtır.

Hataları öğrenme fırsatı olarak görme: Hatalar hayatın bir parçasıdır ve öğrenme sürecinin önemli bir bileşenidir. Öğrenciler, hataları bir yıkım olarak değil, bir fırsat olarak görmeyi öğrendiklerinde, büyüme zihniyetini teşvik etmiş oluruz.

Haberin Devamı

Zorlukları ve zor görevleri teşvik etme: Öğrencileri zorluklarla karşılaşmaya ve zorlu görevleri üstlenmeye teşvik edin. Bu, öğrencilerin sınırlarını zorlamalarına ve yeni beceriler edinmelerine yardımcı olabilir.

ÖğrenciniN kendi ilerlemesini takip etmesi:
Öğrencilere, kendi öğrenme yolculuklarını aktif bir şekilde izleme ve yönetme fırsatı sunmak, onların büyüme zihniyetini güçlendirebilir. Gelişimlerini gözlemleyerek, hedeflerine ulaşma sürecinde kendilerine güven kazandırmalarına yardımcı olur.

Bu stratejiler, öğrencilere sadece başarıyı hedeflemek yerine öğrenmeyi ve kişisel gelişimi bir yaşam biçimi haline getirmeleri gerektiğini hatırlatır. Hatalardan ders çıkarmak, zorluklarla yüzleşmek ve kendi ilerlemelerini izlemek, öğrencilerin kendilerini sürekli olarak geliştirmelerine yönelik sağlam bir temel oluşturur. Bu yaklaşım, öğrenme yolculuklarını kendi elleriyle şekillendirmeleri için güç ve kontrol verir. Böylece, zihinsel sınırları aşarak kendi potansiyellerini zirveye taşıma fırsatına sahip olurlar.

Haberin Devamı

Peki, sizin başına ‘Henüz’ kelimesini koyacağınız cümleniz nedir?