20.08.2023 - 02:00 | Son Güncellenme:
Ceyda Ulukaya - ceyda.ulukaya@milliyet.com.tr / Sanatçı Serdal Kesgin, bundan yaklaşık 15 yıl önce tüketim toplumuna eleştirel bir bakış için mağaza vitrinlerini görsel olarak kullandığı resimler yapmaya başladığında tüketim çılgınlığına kafa yormaya başlamış. 2015 yılında davet edildiği bir proje kapsamında, bu tüketimin hem sembolik bir nesnesi hem de bir reklam imgesi olan alışveriş poşetlerini malzeme olarak kullanmaya karar vermiş. O zamandan beri bu teknikle ürettiği yaklaşık 250 eseri bulunuyor. Onlardan biri de, Aşık Veysel portresi. Aynı zamanda Outdoor Factory’de sanat yönetmeni ve tasarımcı olarak çalışmalarını sürdüren Kesgin’le Üsküdar Belediyesi’nin Aşık Veysel’in 50. ölüm yıldönümü anısına bu yıl düzenlediği sergide de yer alan çalışması ve kullandığı özel tekniği konuştuk.
Tablolarınıza kullandığınız atık poşetleri nereden nasıl temin ediyorsunuz, özel olarak tercih ettikleriniz var mı?
Kullanıma girmiş ve artık atık haline dönüşmüş olan poşetleri kullanıyorum. Plastik alışveriş poşetlerinin büyük bir çoğunluğu geri dönüştürülemeyen plastiklerden. Özellikle imalatçılardan temin etmek veya istediğim renklerde üretim yaptırmak gibi bir yol izlemiyorum. Benim için önemli olan atık olması. Bu aynı zamanda beni zorlayarak estetik anlatımımın daha gelişmesini ve çeşitlenmesini sağlıyor. Diğer türlü hazır boya alıp resim yapmaktan pek bir farkı kalmaz. Bu plastik poşetleri hem kendi alışverişlerim hem çevremdeki eş dost ve arkadaşlardan temin ediyorum. Bazen biriktirip kargo ile gönderenler bile oluyor. Özel bir tercihim yok, benim için önemli olan dolaşıma girmiş tüketilmiş olması. Çeşit, renk, form ve ebat çeşitliliği benim de eserlerimi üretirken o kadar faydalı oluyor. Bazen de bir resmi yapabilmek, doğru renkleri bir araya getirebilmek için aylarca malzeme toplamam gerekebiliyor.
Alışveriş poşeti sizce çalışmalarınıza nasıl bir anlam katmanızı sağlıyor?
Çalışmalarımı ileri dönüşüm mantığı ile yürütüyorum. Geri dönüşüm bir maddenin benzer kullanım için yeniden üretilmesi. Ben plastik atıkları sanat eserlerine dönüştürüyorum. Ayrıca alışveriş poşeti temsil ettiği tüketim imgesi, çevre kirliliği ve reklam imgesiyle de toplumsal göndermelere sahip.
Birkaç farklı tema üzerinde çalışmalarım devam ediyor. “Katlanan Tüketim Serisi” ana başlık, “Deep Serisi” deniz ve okyanuslardaki kirlenmeye değindiğim seri. “Round Seri” bitmek bilmeyen döngünün anlatımı. Örneğin Deep serisinde deniz ve okyanustaki kirlenmeye dikkat çekmek için plastik alışveriş poşetleri ile deniz ve deniz altı görselliğini, bazen de aralarına koyduğum farklı atık nesneler ile kirliliği vurgulamaya çalışıyorum. Ama ne olursa olsun estetik ve sanatsal anlatım dilinden uzaklaşmadan oluyor bu çalışmalar.
Poşetleri nasıl bir teknikle kullanıyorsunuz?
Plastik poşetleri artık birçok firma belirli doğada çözülebilecek şekilde üretiyor ama çözüldüğü zaman da daha mikro boyutlarda doğaya karışıyor. Daha önce kullandığım Epoxy resin bu plastikleri bir arada tutmak ve bloklamak için şu anda en iyi malzeme. Aynı zamanda transparanlığı ve özellikle Deep serisinde su efekti için en ideal malzeme. Plastikleri de istediğim renkler ve tonları elde etmek bir araya getirerek katmanlar halinde kesip kompozisyona göre tekrar bir araya getirerek görsel imajları oluşturuyorum. Ama Epoxy resin eserlerimin ana malzemesi değil.
Kesgin’in "Van Gogh ile Zeytin Ağacının Gölgesinde" adlı çalışması.
Aşık Veysel’in portresi nasıl ortaya çıktı?
Aşık Veysel’in 50. ölüm yıldönümü için yaptığım eser alışveriş poşetleri ile ürettiğim ilk portre çalışması. Benzer bir ilk de Van Gogh ve Zeytin Ağaçları sergisi için Van Gogh’un eserlerinden birini yorumlayarak yapmıştım. Bu tür projeler üretebileceğim eserlerin çeşitliliğini deneyimlemem için de verimli oluyor. Sergiye davet edildikten sonra birçok denemenin ardından Aşık Veysel’i portresi ile anlatmanın en doğru olacağına karar verdim; çünkü Aşık Veysel silüeti imaj dünyamızda yer etmiş bir görsel. Kendisi çok derin bir öze sahip bir halk ozanımız, karanlıkta yaşayıp sözü ile bu kadar aydınlık yaratmasına dayanarak eseri siyah beyaz tonlarda, karanlık-aydınlık imgesi ile oluşturdum. Ayrıca her zaman insan doğa ilişkisi üzerinden dünyaya bakmış, doğa ile içselleşmiş bir ozan. Ben de tüketim, kirlilik ve atık üzerinden bu ilişkisiyi ve doğayı ne kadar hoyratça kullandığımızı anlatmaya çalıştım.
Aşık Veysel eseri, Kesgin’in ilk portre çalışması.