Anneanne elinden hamurişleri

Hamurişi sevin veya sevmeyin Grandma, kapısından girince sizi mutlu eden, gülümsemenize sebep olabilecek bir yer. Solunuzda irili ufaklı somun ekmekler karşılıyor sizi, hemen yanında kekler, kurabiyeler... Tam “Aman Allah’ım!” derken, sağınızda brownie’leri, kişleri, tartları görüyorsunuz. Yani burada ne yiyeceğinize karar vermeniz pek kolay olmuyor, biraz düşünüyorsunuz. O nedenle grup halinde gitmek daha avantajlı olabilir.

Ekmek üç günde yapılıyor

Grandma, Teşvikiye Camisi’nin hemen arka sokağında küçük bir mekan. Öyle rahat koltukları, geniş masaları yok, zaten öyle bir vaadi de yok. Ekmekler, kekler gibi birçok ürünü Esenyurt’ta bulunan imalathanelerinde yapılıyor. İmalathanelerinin başında da mekanın sahibi Ceyda Köse duruyor. Köse “Özel taş fırınımız var, orada pişiriyoruz. Ekmekleri yapmamız üç gün sürüyor. Bir tek kruvasan, poğaça, turta gibi sabah ürünlerini dükkanda çıkarıyoruz” diyor.

Çavdar, tam buğday, organik beyaz ve rustik undan yaptıkları ekşi maya ekmekleri, köy ekmekleri, İtalyan tarzı bigalı (tuzsuz ekşi maya) ekmekleri, bagetleri var. Fiyatları 3.5-8.5 lira arasında. Ekmeklerin yapımında kullanılan ekşi maya ise Köse’nin “besleyip büyüttüğü” kendi mayası. Kekleri ise çeşit çeşit; havuçlu, elmalı, portakallı, bademli, limonlu, böğürtlenli, çikolatalı... Badem ununu yoğun bir şekilde kullanan Köse, “Fırın konseptli birçok yerin aksine asla margarin kullanmıyorum, sadece tereyağı ve zeytinyağı kullanıyorum” diyor: “Ben evde nasıl yapıyorsanız öyle yapıyorum. Görünümünden de belli zaten, biri küçük biri büyük...”

En popüler tat menemen

Tek dilim ekmekten yaptıkları açık sandviçleri var. Bunlarda sebzenin dışında şarküteri ürünleri kullanıyorlar; dana but jambon, hindi göğsü, füme kaburga, somon füme gibi. Bir de İtalyan bir arkadaşlarının annesinin tarifi, fırında köz biber, kuru üzüm, ceviz ve bol sarmısakla fırınlanan bir çeşitleri. Ayrıca bagel yapıyorlar. “Bizde simit var, yenmez o” diyenlerin aksine en çok tercih edilen ürünlerden biri olmuş. Brokoli-kiraz domates, mantar-kiraz domates ya da karnabaharlı kişleri ise diğer lezzetlerden.

Hamurişleri dışında soğuk tabakları, çorbaları var her hafta değişen. Mesela biz gittiğimizde pırasa-patates çorbası vardı ama ertesi gün kırmızı mercimek-kök sebzeye geçeceklerdi. Soğuk tabakları ise sebze ağırlıklı; pancar, armut, nar, lor, buğday ve bebek ıspanaklı bir karışım veya hardallı karnabahar ya da sote mantarlı, nar ekşili, buğdaylı brokoli gibi tatlardan oluşuyor. Menemenleri ise şimdiden popüler olmuş. Sebebi ise yumurtayı karıştırmayıp göz göz bırakmaları ve üzerinde bir kaşık labne peyniriyle
servis etmeleri.

Çayları masaya demlikle geliyor. Siyah çayın haricinde vanilyalı rooibos ve yaseminli yeşil çay gibi seçenekleri bulunuyor. Kahvelerde kendi çekirdek karışımlarını kullanıyorlar. Listede ayrıca ballı süt de var.

“Ekmek yapmaya 18 yaşında başladım”

Ceyda Köse mekanın hikayesini şöyle anlatıyor: “Ekmek yapmaya başladığımda 18 yaşındaydım ve ilk defa yapmama rağmen sanki yıllardır yapıyormuşum gibi hissetmiştim. Bunun sebebi anneannem, onun ekmekle kurduğu bağ ve beni
kendi ekmek yapma hikayeleriyle büyütmesi. Yani buranın açılmasında anneannemin ve anlattığı ekmek yapma hikayelerinin etkisi var... Hatta ona dair küçük kartlar astık tezgahın üstüne. Mekanın adını Grandma (anneanne) koymamın sebebi de bu.”