04.09.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Özge Tabak - ozge.tabak@milliyet.com.tr
My Beachy Side sahil temasından yola çıkarak tabansız sandalet denilen ayak aksesuarları, bileklikler ve tasma kolyeler bulabileceğiniz yeni bir marka. Markanın sahil aksesuarları ABD’de, Karayip Adaları’nda, yaz modasının önemli noktalarından St. Barts Adası’nda, Dubai, St. Tropez ve Tel Aviv gibi dünyanın dört bir tarafındaki merkezlerde satılıyor. Ünlü manken Bella Hadid’den oyuncu Kelly Rutherford’a ünlülerin de tercihi olmaya başlamış bile. Türkiye’de satış noktası yok, ürünleri mybeachyside.com internet adresinden sipariş etmeniz gerekiyor. Ama markanın Türkiye’yle bambaşka bir bağı var: Hikayesi ve üreticileri Türkiye’den.
Kadınların el emeği
Markanın kurucusu ve tasarımcısı Gamze Ateş 30 yıldır ABD’de yaşıyor. Uluslararası bir şirkette üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra emekliliğinde yapacağı işte Türkiye’den de bir parça olsun istiyor. Tasarımcı arkadaşı Arzu Kaprol ile gittikleri Diyarbakır’da Kamer Vakfı’ndaki kadınların yaptığı dantelleri, tel kırmaları görünce o an karar veriyor Ateş: İhtiyaç sahibi kadınların işlediği, el emeği aksesuarlar olacak markasında. Döner dönmez e-ticaret sayfasını açıyor. Varını yoğunu bu işe yatırarak Karayip Adaları’nda moda çekimlerini yaptırıyor ve St. Barths Adası’nda satışlar başlıyor.
Türkiye’de atölyeler haricinde markaya bireysel olarak ulaşan birkaç kadının da emeği var aksesuarlarda. Ama ağırlık vakfa aile içi şiddet hususunda destek almak için başvururken el işi yeteneğinden bahsetmiş olan veya işe ihtiyacım var diye gelenlerde. Ürünleri Adıyaman, Diyarbakır, Mardin ve Şırnak’taki atölye sorumluları yapıyor önce. Ne kadar zaman aldığına göre parça başı fiyat belirliyor ve modeli iyice öğreniyorlar. Sonrasında da atölyedeki kadınlara eğitim veriyorlar, ta ki elleri modellere iyice alışıncaya kadar.
Adıyaman atölyesinde...
Şırnak’taki atölyenin de Diyarbakır’a taşınmasıyla şu an üç ilde üretiliyor modeller. Biz de böylece Adıyaman’daki atölyenin yolunu tutuyoruz. Buradaki atölyede 10, toplamda ortalama 30 kadın çalışıyor My Beachy Side için. Bizi karşılayan Kamer Girişimcilik Koordinatörü Sebahat Beskisiz “Arkadaşlarımızın hepsi becerikli, el işini zaten biliyorlar; sadece modeller üzerine çalışıyoruz. İstiyoruz ki kadınlar evden çıksın, birlikte çalışsınlar. Bazen evden çıkamıyorlar, çocuğu, baktığı yaşlısı olabiliyor. O yüzden iyice öğrendikten sonra evde de yapabiliyorlar. Kalite kontrolüne çok önem veriyoruz. Hatalı ürünler sökülüp yeniden yapılıyor. Bitirdiklerinde de parça başı ücretlerini alıyorlar” diye anlatıyor.
“Komşular gördü bayıldı”
O esnada içerideki odada rengarenk yumaklarla dolu masada tığlarla harıl harıl çalışıyor kadınlar. Ayak için aksesuarlar, bileklik, tasma kolye derken şimdi elbise örüyorlar. Aralarında şiddet mağduru olarak çalışmalara gelip atölyeden haberdar olanlar, ek gelir olsun diye gelenler ve Adıyaman’da yaşayan üç Suriyeli mülteci kadın da var. Hepsi ev kadını, çoğu 25-45 yaş arasında. Yaptıklarını gösteriyor, birbirlerine takılmadan da duramıyorlar. Anlıyorsunuz ki burası bir kazanç yeri olmanın yanında nefes aldıkları, sosyalleştikleri bir alan onlar için. Başından beri atölyeye gelen 44 yaşındaki Aysel Demir “Mutlaka zor bir iş ama gençlikten beri yaptığımız için kolay geldi öğrenmek. Bir arkadaş ortamı, güven ortamı oldu burası. Kataloglarda görünce mutlu oluyoruz bizim yaptıklarımızı takmışlar diye” diyor. Vakfa iş için başvuran Emine Demir atölyenin hızlılarından. Yedi ayak aksesuarı bitiriyormuş günde. “İş çıkarsa bana da söyle diyenler oluyor. Modeller de çok güzel, bana da işle böyle şeyler diye söyleniyor kızlarım” diyor. Dört çocuk annesi Fatma Kingir ise “Komşular gördü bayıldı, hastanede elimde işlerken de soran oldu. Sosyalleşme oluyor, sıkıntını atıyorsun” diye ekliyor.
Suriyeli mülteci kadınlar ekimde başlayacak, şimdi deneme aşamasındalar: Bir aydır Adıyaman’da olan Sahar El Hafız ilk defa çalışıyor olmanın heyacanında, Şirin Muarri ise evi uzak olduğu için kızıyla birlikte gidip geliyor. Kadınların hepsi hemfikir: “Hem mutfağımıza bir katkı hem de bize bir arkadaşlık ortamı burası.”
“Daha çok kadına iş vermek istiyorum”
Gamze Ateş, tasarımlarında folklorik motifleri modernleştirerek kullandığını söylüyor. Hedef kitlesi ise modada yeniliklerden çekinmeyen, cesur ve sosyal konulara duyarlı kadınlar.
Ateş “Hem değişik buldukları, yeni bir trend olduğu hem Türkiye’deki ek gelire ihtiyaç duyan kadınlar yaptığı için alıyorlar tasarımları” diye anlatıyor. Zaten ürünlerin içinde gönderildiği el örmesi kesede hikayesi üzerine bir yazı da bulunuyor. Türkiye’yi hatırlatmak için bir nazar boncuğu ve kurutulmuş gülle birlikte... Yorumlardan memnun. Türkiye’den gelen iğne oyaları, firkete işleri çok beğeniliyor.
Ateş’e hedefini soruyorum. “İşimi büyütmek” diyor: “Böylece daha çok kadına iş verebilirim. Dünyanın Warren Buffet, Bill Gates gibi isimlerle değişeceğine inanmıyorum. Dünya her insanın kendi ölçeğinde, ufacık yardımıyla değişecek.”