Pazar2020 yılı yeni bir çağın habercisi mi?

2020 yılı yeni bir çağın habercisi mi?

05.01.2020 - 07:50 | Son Güncellenme:

Türkiye’nin önde gelen astrologlarına “2020 yeni bir çağın başlangıcı mı?” diye sordum. Yanıtları çok çarpıcı. Evet, bu seneyle beraber değişim başlıyor. Şebnem Ekşib, Efe Erten, Can Aydoğmuş ve Hakan Kırkoğlu’na teşekkür ediyorum.

2020 yılı yeni bir çağın habercisi mi

2020 yılı ile ilgili özellikle astrologlar tarafından çok iddialı yorumlar yapılıyor. 26 Aralık 2019’da yani seneyi tamamlarken gerçekleşen güneş tutulması için yeni bir çağın başlangıcı diyenler var. Altı üstü bir güneş tutulması ne alakası var demeyin. Dünyada yaşanmış bütün önemli olayların tutulmalarla ilgisi var. Haydi, gelin yıldızların ve gezegenlerin gizemli dünyasının kapısını aralayalım.

Haberin Devamı

2020 yılı yeni bir çağın habercisi mi

Efe Erten: “2020 bir sıfırdan başlama yılıdır”

2020 bir dönemi kapatıp yeni bir dönemi başlatacak büyük bir yıl. 2020’yi bu kadar istisnai kılan şey, çok ender rastlanan astrolojik döngülerin hepsinin 2020’ye tesadüf etmesin-den kaynaklanıyor. 32-28 yılda bir yaşanan Satürn Plüton kavuşumu, 12 yılda bir yaşanan Jüpiter Plüton kavuşumu ve 200 yılda bir yaşanan Jüpiter Satürn kavuşumunun element değiştirmesi olaylarının hepsi 2020’de vuku buluyor! Bu üçünün aynı yıl meydana gelme ihtimali 86 bin 400! Yani 86 bin 400 yılda bir yaşanabilecek bir büyük yıkım, yeniden iyileşme ve yeni bir düzenin kurulması sürecini 2020’de deneyimleyeceğiz! 2020 bir ‘sıfırdan başlama’ yılıdır. 2020’de bir dönem kapanacak, yeni bir dönem başlayacak. Pek çok şey bitecek ve yeni bir düzen kurulacak. 2020’yi kabaca ikiye bölebiliriz: 5 Mayıs’a kadar Ay düğümlerinin de Yengeç-Oğlak ekseninde olduğu ve sağlıklı güvenlik kavramının imtihan-dan geçtiği dönem ile 5 Mayıs’tan sonra tamamen bilgi, merak, iletişim ve bilim ışığında geçecek İkizler-Yay süreci.

Haberin Devamı

2020’nin ilk çeyreği, 26 Aralık 2019’daki Oğlak Güneş tutulmasının ve 10 Ocak 2020 Yengeç Ay tutulmasının Satürn-Plüto kavuşumuyla beraber tetiklediği ‘büyük yıkım’ ile başlayacak. Ocak ayı ya dönüşümün inşa edildiği bir ay olacak ya da çürümüş olanın kesilip atılacağı bir ay. Satürn-Plüto yakın geçmişte 1914, 1947 ve 1982’de kavuşmuştu ve tüm bu kavuşum anlarında mevcut sistemi sarstı, dönüştürdü ve yeniledi. 1914’te Birinci Dünya Savaşı ile 1947’de bitmiş olan İkinci Dünya Savaşı’nın ardından başlatılan Soğuk Savaş ile ve 1982’de Ronald Reagan ve Margaret Thatcher önderliğinde kurulan küreselleşmeci ve neoliberal dünya düzeniyle eski düzen yıkıldı. Yeni bir dünya düzeni kuruldu. Bir yıkım, eskiyi tamamen yok etti. Eskinin küllerinden yeni doğdu. Şimdi 12 Ocak 2020’de yaşanacak yıkım da içinde yaşadığımız sistemi yıkacak. Bu global ölçekte ABD ve AB ekonomilerini etkileyecek bir ekonomik krize, Çin ile yapılan ticaret savaşlarının sebep olacağı bir ekonomik yıkıma veya Suriye-Doğu Akdeniz merkezli bir askeri gerilime işaret ediyor olabilir. Neticede yepyeni bir dünya düzeni inşa edilecek.

Haberin Devamı

Ocak ayı kişisel hayatlar için de bir konunun (Doğum haritanızda Oğlak burcunun düştüğü evin ifade ettiği konunun) köklü bir dönüşümden geçeceği, miadını doldurmuş şeylerin yıkılacağı ve yeninin doğması için yer açılacağı bir ay olacak.

5 Nisan, 30 Haziran ve 13 Kasım 2020’yi içeren Jüpiter Plüto kavuşumu süreci bir iyileşme, rejenerasyon ve yeniden büyüme zamanı olacak. Bu yıkıntıdan sonra ruhsal olarak yenilenme ve dönüşme zamanıdır. Yıkımdan sonra inançlar gözden geçirilecek. Etik değerler tekrar düşünülecek. Doğru nedir, yanlış nedir tekrar karar verilecek. Yeni bir yaşam felsefesi kurulacak. Böylece ruh iyileşecek. Spiritüel düzlem iyileşecek. Kolektif inanç boyutu rejenere ve transforme olacak. Bu yeni bir bilinç düzeyidir. Kolektif seviyede bir tekâmüldür. İnsanlar hep beraber arınacak, saflaşacak, yenilenecek ve dönüşecek.

“Yeni düzende güç artık Doğu’da”

Haberin Devamı

2020’nin en önemli özelliği Jüpiter Satürn büyük kavuşumunun 21 Aralık 2020’de element değiştirecek olmasıdır. Jüpiter Satürn kavuşumu 20 yılda bir meydana gelen en önemli kavuşumdur. Dışsal gezegenler keşfedilmeden önce, en dıştaki iki gezegen Jüpiter ve Satürn’dü. Bu sebeple bu iki gezegene ‘zamanı işaretleyenler’ dendi. Eski astrologlar bu iki gezegenin kendi arasındaki döngüyü inceleyerek çok geniş çaplı dünyasal olayları, politik gelişmeleri ve iklimsel-coğrafi değişimleri önceden haber verdiler. Bundan dolayı Jüpiter Satürn kavuşumuna ‘Büyük Kavuşum’ denir.

21 Aralık 2020’de Jüpiter Satürn büyük kavuşumu element değiştiriyor. 200 yıldır süren toprak çağı bitiyor. 200 yıllık hava çağı başlıyor. Yani ‘Yeni Düzen’ başlıyor. Toprak elementi Kuzey’dir. Hava elementi Doğu’dur. Toprak çağında güç Kuzey’e geçmişti. Kuzey Amerika ve Kuzey Avrupa gücü elinde topladı. NATO’nun ismiyle müsemma Kuzey Atlantik Antlaşma Organizasyonu hükümdar oldu. Şimdi güç Kuzey’den çekiliyor. Artık güç Doğu’ya geçiyor. Bundan sonra 200 yıllığına güç başta Çin’de! Yanında da Rusya, Hindistan ve Türkiye gibi ülkeleri görüyoruz! ABD’nin Çin’e karşı yürüttüğü ticaret savaşlarının ve Rusya, Türkiye ve İran’la güç savaşına girdiği Suriye’deki iç savaşın yaratacağı momentumun, dünyanın güç merkezini ABD’den Doğu’ya kaydıracağını görüyoruz. 200 yıllık ‘Yeni Düzen’de güç artık Doğu’dadır. ABD tek başına dünyanın tek süper gücü olamayacaktır.

Haberin Devamı

21 Aralık 2020’de kişisel hayatlarda da bir konuda (0 derece Kova’nın Doğum Haritanızda düştüğü evde) yeni bir düzenin inşa edilecek. Bu konu üzerinden, başlayacak 200 yıllık çağa ayak uyduracaksınız.

2020 yılı yeni bir çağın habercisi mi

Şebnem Ekşib: “AB, NATO, BM gibi yapılar yıkılabilir”

Gökyüzünü okumayı bilen kadim bilgeler derler ki; “Önemli bir olay, büyük bir değişim olmadan önce tutulmalara bakın. Evrenin anahtarı yıldızlarsa, yıldızlara evreni açan kapı tutulmalardır”.

Tutulmalar etkilerini birkaç gün ile sınırlı tutmazlar. Her tutulma farklı bir frekans alanın-dan sorumlu olurken, bazıları hayli önemli döngülerin işaretlerini verirler. Ve her yıl tutulmalar birbirlerinin takip ederek anahtar ve kilit görevi görürler. Güneş tutulmasını Ay tutulması, Ay tutulmasını ise Güneş tutulması izler. Yani birbirlerini tamamlarlar. Güneş tutulması yönetimlerin, yöneticilerin, değişimin habercisidir, toplumsal olaylarla yani Dünya ile ilgilidir. Ay tutulması ise bu değişimlerde içeride ne yaşayacağımızı anlatırken, insanla ilgilidir. Daha bireysel ve duygusal frekanslar üzerinden ilerler.

2019 yılını özel bir tutulma ile kapattık. 26 Aralık 2019’da gerçekleşen Güneş tutulması 6 gezegen bir arada iken ve özel bir takımyıldızda (Nakshatra) gerçekleşti. Bu takımyıldız Vedik astrolojide galaktik merkezin ortası olarak bilinir ve özel frekansları açığa çıkarması ile tanınır. Köklerle bağlantılı olan Moola yıldızı Yay takımyıldızının ilk 13 derecesini işgal ederken, Güneş tutulması Moola’nın 9. derecesinde gerçekleşti. Kökten değişimlerin, yıkımla gelen yeniden inşa süreçlerinin habercisi olan bu yıldız binlerce yıldır, gökyüzünü oku-maya çalışanlar tarafından büyük değişimin habercisi ve yeni bir dönemin başlangıcı olarak adlandırılmış. Aralık Güneş tutulması etkisini 2020’ye yansıtacak ve başlatacaklarını 2020 yılındaki tutulmalar ile devam ettirecek.

Yepyeni bir çağ kolay başlamaz ve bu süreç bir anda olmaz. Değişimler zaman ister ama her değişimin bir başlangıç noktası da vardır şüphesiz. Satürn ve Plüton, Satürn ile Jüpiter’in, Plüton ile Jüpiter’in bir araya gelmesini izleyeceğimiz 2020 yılında bu etkiler yeni bir döngünün habercisi olurken, başlayan değişimler eskiyi kapatıyor. Ve “Köhneleşmiş, değişmesi gereken ne varsa şiddetli bir şekilde yıkılacak ve ardından yeni bir gelecek inşa ediliyor” diyor gökyüzü.

Önce eskiler yıkılmalı ki yeniye yer açılabilsin. AB, NATO, Birleşmiş Milletler gibi eskiyen yapılar (Satürn) dönüşmek, hatta yıkılmak zorunda kalacaklar (Plüton).

“2020 ilk adım, tamamlanma 2025”

Yeni bir çağ geliyor mu? Bunun 2020’de gerçekleşmesi kolay değil, 2020 bu yenilenmenin net biçimde başlayacağına ama daha çok yıkılıp değişmesi, dönüşmesi gerekenleri harekete geçireceğini gösteriyor. Yeni döngü ise 2025’te başlayacak. 2020 ilk adım, tamamlanma 2025 yılına işaret etmekte.
2020 yılının 13 ve 14 Eylül’ünde özel bir etki var. Daha önce epey bir tarama yapmama rağmen benzerini bulamadım. Bu iki gün boyunca Vedik astroloji hesapları ile gökyüzüne baktığımızda toplamda değerlendirdiğimiz 9 gezegenden 8’inin özel bir yerleşimde olduğunu görüyorum. 8 gezegen kendi burcunda veya en güçlü olduğu alanda yerleşecek. Bu yeni bir çağ işaretlerinden biridir. Teorik olarak böyle bir yerleşim vardır ama gerçekleşmesi adeta mucize gibidir. Bu durum en ufak ihtimalle bile yeni bir döngünün özel açılımına işaret eder ki üstatlar bu durumu yeni bir çağın sinyali olarak adlandırırlar.
Daha önceki yıllarda benzer etkiler, dönüşüm sinyalleri veren gezegen kombinasyonları yaşandı tabii ama bu yılın özelliği her şeyin bir arada olması gibi duruyor. Gezegenlerin kombinasyonları, onlara eşlik edecek tutulmalar, gökyüzünde daha önce en azından uzun vade-de bile gerçekleşmemiş özel etkileşimler bir araya bu denli güçlü biçimde gelmemişti.

Kısacası 2020 için gökyüzü bize büyük bir dönüşüm dönemine geçtiğimizi, dünyanın ve frekansların değişeceğine işaret etmekte.

2020 yılı yeni bir çağın habercisi mi

Can Aydoğmuş: “Türkiye süper güç konumuna gelecek”

Kuzey ve Güney düğümleri 18 ayda bir ev değiştirdiği ve Güneş ile Ay tutulmaları bu evlerde olduğu için her 19 yılda bir aynı alanları etkilerler. Geçtiğimiz 2018 ve 2019 yılında olan tutulmalardan 19 yıl öncelere geri sayacak olursak 1999, 1980, 1961, 1942 ve 1923 yıllarına ulaşırız. Bütün bu senelerin ne kadar önemli dönemler olduğunu hepimiz biliyoruz. Geçtiğimiz 26 Aralık 2019’da olan tutulmanın devamı olarak 10 Ocak, 5 Haziran, 21 Haziran, 5 Temmuz, 30 Kasım ve 14 Aralık tutulmaları kolektif bilinç, psikolojik, sosyolojik, alt yapı ve teknolojik açılımları ortaya çıkartacaklar. Bunun yanında tutulmalar karanlıkta kalan her şeyi ortaya çıkartır. O yüzden tutulma dönemlerinin öncesindeki bir aylık ve sonrasındaki iki aylık dönemde skandallar ve şok edici haberler ortaya çıkar. 2020 yılında olacak tutulmalardan 19 yıl geriye sayacak olursanız 2001, 1982, 1963, 1944 ve 1925 yılları-na ulaşırız. Aslında tarih tekerrürden ibarettir sözü çok doğrudur. Tabii bu tekerrür kimi zaman 19 yılda bir, kimi zaman 100 yılda bir farklı astrolojik döngülerin aynı konuma gelmesi ile oluyor. Mesela Jüpiter ve Satürn Vedik astrolojiye göre 2020 Mart sonrası bir ara-ya gelerek 2020 ve 2021 yılı içinde beraber olacaklar. Bu beraberlik en son 1960 ve 1961 yıllarında olduğundan dolayı o dönemde bütün Dünya’da olan konuları tekrar gündeme getirip, dersi tam olarak aldırana kadar, tekrar ve tekrar toplumlara yaşatır. Sizler de 26 Aralık 2019 ve 2020 yılında olacak tutulmaların sizi nasıl etkileyeceğini anlamak adına 19 yıl önceye bakarak ve o dönem hayatınızın hangi alanlarında değişim ve dönüşüm yaşadığınızı gözlemleyerek bu dönemi daha iyi yorumlayabilirsiniz. 26 Aralık tutulması olacak tüm tutulmalar ile beraber 2020 yılında Jüpiter ve Satürn’ün Vedik astrolojiye göre Oğlak burcunda yan yana olması demek. Bu da teknolojik alanda büyük gelişmeler, yeni keşifler, hastalıkları iyileştirmek üzerine yeni buluşlar, zamanda yolculuk üstüne araştırmalar, metafizik üstüne muazzam çalışmaların ortaya çıkmasını sağlayabilir. Ayrıca bilinç yükselişi in-sanları geçmişte tutup fanatik bir yapıdan dolayı ilerleyememelerini bitirecek ve bizleri ileri taşıyacaktır. Astrokartografik olarak tutulmaların etkisine baktığımız zaman, bu tutulmalardan en çok etkilenecek ve şok edici haberlerin ve büyük olayların ortaya çıkacağı ülkeler Arap birlikleri, Dubai, Umman, Yemen, İran, Hindistan, Çin, Endonezya, Malezya, Pakistan, Tayland, Vietnam, Filipinler gibi görünüyor. Bu ve çevresindeki ülkelerden gelen haberler dünya gündemini etkileyecek. Özellikle sıraladığım ülkelerde yönetimin şeklinin değişimi, halk ayaklanmaları, dinsel ve dogmatik yapıdan özgür yapılara geçiş başlangıcı olabilir. Amerika’nın astrolojik haritasına göre ise birçok gezegeninin üstünde olan bu tutulma-dan dolayı 2020 ve 2021 yıllarının Amerika için dış ilişkileri ve kendi yönetimi adına çok zorlayıcı bir dönem olmanın yanı sıra şok edici olaylar ve skandallar ortaya çıkartabilir. Tabii Amerika’da büyük değişimlerin olacağını da söylemek lazım. Türkiye’nin şu an yaşadığı süreç ise adeta bir doğum sancısı gibi; 2023 sonrası Türkiye muhteşem güzellikte hediyelerle Dünya’nın süper güçlerinden biri konumuna gelecek.

2020 yılı yeni bir çağın habercisi mi

Hakan Kırkoğlu: “Kapitalizm zorlu bir testten geçecek”

Güneş tutulmaları tarih boyunca her zaman ilgi ve biraz da endişe ile izlenmiştir. Astrolojik açıdan tutulmalar bir domino taşının devrilerek bir dizi olayı ardı ardına tetiklemesi biçiminde yorumlanırlar.

26 Aralık’ta gerçekleşen güneş tutulmasının etkisiyle uluslararası siyaset içinde büyük değişiklikler ve dalgalanmalar yoğunlaşarak devam edecek. Bu süreçte, Jüpiter de Oğlak bur-cunda tutulma ile birleştiği için özellikle uluslararası alanda büyük ekonomik stresler orta-ya çıkabilir. Jüpiter bundan önce Oğlak burcunda ilerlerken, 2007’de dünyada büyük bir ekonomik kriz yayılmaya başlamıştı. İflaslar gündeme gelebilir. Bir bakıma kapitalizm zor-lu bir testten geçecek.

“Uluslararası siyasette büyük güç savaşları”

20. yüzyılda Satürn-Plüton ilk kez 1914 yılında birleştiklerinde 1. Dünya Savaşı başlamıştı. 1947’de Aslan burcunda gerçekleşen birleşme dünya siyasetinde artan güç savaşlarına, özellikle Çin ve Rusya’da daha otoriter liderlere, bir yandan İsrail’in kuruluşuna, Hindistan’ın bağımsızlık kazanmasına, Pakistan’ın ortaya çıkışına ve Batı için artan komünizm tehlikesine işaret etti. 1982’de Terazi burcundaki birleşme, Ortadoğu’da yoğun diplomasi ve anlaşmalara, İsrail’in Lübnan’ı işgal etmesine, Filistin sorununa ve dünyada olası bir atomik savaş korkusuna denk gelmişti.

Satürn-Plüton birleşmesi 12 Ocak 2020’de gerçekleşiyor ve etkileri sadece bu ayla sınırlı kalmayacak. Nisan, Haziran-Temmuz ve Kasım aylarında gerçekleşecek bu birleşmeler, özellikle uluslararası siyasette büyük güç savaşları, devletlerin yönetimi, artan sertleşme ve kutuplaşmayı arttıran olaylara daha güçlü bir zemin yaratabilir.