Vogue Restaurant Bar
17:30-18:00 arasında gidin ve güneşin batışına şahit olun. Tam da bu saatte inanılmaz fotoğraflar yakalıyorsunuz. İlk kez deneyimlediğim füme ahtapot carpaccio tercih ettim. Carpaccio seven biri olarak ahtapotlusu da imza başlangıçları arasındaydı bence! Kesin deneyin.
Chalet / Swissotel The Bosphorus
İstanbul'da yurtdışını yaşamak istiyorsanız Chalet tam sizlik. İsviçre atmosferi ve mutfağı ile İstanbul'da Iglo konseptiyle enlerden. Truffle mantarı doğranan yanında haşlanmış sebze ve ekmek ile servis edilen peynir fondue kesinlikle tercih edin. Sıcak şaraplarından içmeden de ayrılmayın. Final olarak çikolata fondü de denemeniz gerekenlerden. Bahçedeki odun ateşinde de fotoğraf çekilmeyi unutmayın.
Kalbur Et Kebap Ataşehir
En niş et restoranı bence. Kalbur et kurucusu sevgili Metin Akdemir kendi gibi şahane bir restoran. Sıcacık puf ekmek - tereyağ- tulum' üçlüsü olmazsa olmazım. Meze önerisi olarak, hepsi şahane ama özellikle favori mezem, 'Ermeni Topik' Kuş üzümlü, tarçınlı, etli muazzam bir lezzet. Geçen gün meşhur
Eskiden "eşini elinde tut , bakımlı ol " derlerdi. Artık devir değişti, ne güzel ne bakımlı eşler bile aldatılıyor. Bu durumda erkeklerin çoğu hasta ve bağımlı olduğunu kabul edip, yakalanana kadar bunu devam ettiriyor. En çok klişe sözlerden biridir " eşimi çok seviyorum ama arada farklılık hoşuma gidiyor" bu duygusal bir hastalık mı, cinsel bir yetersizlik mi? Hatta çevremizde denk geldiği zaman, şaşırır ve inanamayız " eşine çok düşkündü , nasıl yaptı?" Evet işte olay bu aslında. Evdeki eş /sevgili beklesin, hep olsun, düzen bozulmasın ama aldatan taraf keyfine baksın, anı yaşasın. Bu durumu çoğu kadın kabul edip susarken çoğu kadın asla atlatamıyor. Genelde kadınlar erkekleri affediyor, ikinci bir şans veriyor. Aldatan taraf kadınsa aynı adalet terazisi işlemiyor tabi. Erkek affetmiyor hatta çok korkunç sonuçlarla bile sonuçlandığı oluyor. "Erkek aldatır" toplumumuza yapışmış bir klişe ne yazık ki.
Peki ilişkilerde çiftlerde yetmeyen şey ne? Aşk mı cinsellik mi yoksa hep daha fazlası mı? Neden engel olamıyoruz bu dürtülerimize. 'Ben aldatmıyorum'
“Ben onsuz yaşayamam”, “Karar alırken mutlaka yanımda o olmalı” gibi cümleler aslında bağlılıktan çok bağımlılık cümleleri. Psikolojide de okumalarıma ve araştırmalarıma istinaden , bağımlılığın bir çok çeşidi olduğunu gördüm. Eşe, sevgiliye, hayvana, aileye.. ve bunu yenmek için tedavi olan bir çok insan olduğunu okudum. Aslında bu durumda hangimiz bağımlı değiliz ki? Hepimiz bir şeyleri kaybetmekten korkarız, hepimiz biri için 'onsuz yaşayamam' deriz. Allah "kim için onsuz yaşayamam dersen onu senden alırım" dermiş. O gün bugün bu cümleyi kullanmamayı öğrendim.
Gel görelim ki bağımlılıktan en çok ilişkiler etkileniyor. Hem de ne etkilenme...Önce bir nedir ne değildir öğrenelim.
Bağlı bir ilişki nasıl olur?
Örnek bir ilişki biçimidir. Mutluluğun sırrını bulanlar bence. Kendi özgür alanlarıyla, özgüvenli hür duruşlarıyla baştan sona güzel bir biçimi.
Partnerler birbirlerinin zevklerine, sevdiği, hoşlandığı şeylere saygı duyar. Ortak bir hayatı paylaşan iki kişi olurlar. Kimse diğerinin
'Gülşen pozları' yanlış mı anlaşıldı yoksa kıskanıldı mı?
Günün mottosunda sevdiğim bir söz ile başlamak istiyorum: Fikrini dеğiştirеmеyеnlеr, hiçbir şеyi dеğiştirеmеz. Önyargılarından kurtulamayanlar, hiçbir insanı anlayamaz!
Güncel bir örnek verecek olursam; haftalardır Gülşen konuşuluyor. Gülşen'in giydiklerinden ziyade, eşi buna nasıl izin veriyor? Kıskanmıyor mu? diye konuşuluyor. Neden herkesin özeline karışıyoruz? Eşi sorun etmiyor, biz neden ediyoruz? Neden başkaları bizi bu kadar ilgilendiriyor? Kendimiz mutsuzuz diye, kıskançlık dolu bir ilişkideyiz diye neden herkesi mutsuz ediyoruz? O kişi giyiyor taşıyor diye onu mu kıskanıyoruz yoksa? Biz giyemiyoruz diye başkaları giyince neden rahatsız oluyoruz? Eşine güvenen, Gülşen ne giyse ne yapsa güvenen bir eş belki Ozan Çolakoğlu. Belki giyip giymediklerine göre değerlendirmiyor , bizlerin göremediği taraflarını seviyor ve takdir ediyor. Ne olursa olsun bu kadar hakareti hak etmedi Gülşen , her şeyden önce bir anne! "Ama o bir anne giyemez" diye eleştirdiğiniz kişiyi anneliği ile bile