Hayalet toplama kampı: Gulag
Sovyetler Birliği'nin 25 Nisan 1930 tarihinde kurduğu Gulag toplama kampları, bugün bile gizemini koruyor.
GULAG toplama kamplarının iki amacı vardı: Suçluları cezalandırmak ve onlardan yararlanmak. Zamanla kampların asıl işlevi ekonomikti. Kimseyi şüphelendirmemek için gece yarısı sessizce tutuklanan/ kaçırılan insanlar, işlemedikleri suçlardan dolayı cezaya çarptırılıyor ve Sibirya'nın uçsuz bucaksız ormanlarında kurulan kamplara götürülüyor; burada ormancılık, kerestecilik, demiryolu yapımı, inşaat gibi ağır işlerde, bir kase yulaf çorbası karşılığında çalıştırılıyorlardı Hava koşulları ve yaşam şartları yüzünden milyonlarca insan Sibirya ormanlarında öldü.
Mahkumlara yapılan ağır işkenceler, kamplardan istenilen ekonomi temelli işlerin gerçekleşmemesine neden oldu. Öyle ki gardiyanlar için işkence, bir tür zevk haline gelmişti. Sıcacık odalarında oturan gardiyanlar, mahkumlardan buzlu yol kazmalarını istiyordu. (Aletlerin yetersizliği ve hava koşullarını düşünürsek, bunun ne kadar acımasızca olduğunu anlarız.) İşte bu buzlu yolu kazmaya çalışan mahkumlardan pek çoğu donarak ölmüştü.
Mahkûmların kamplara sevkiyatı da içler acısıydı. Günde bir, bazen iki kez gardiyanlar tarafından tuvalete götürülüyor ya da trenin durduğu zaman tuvalet ihtiyacını dışarıda karşılamaları söylenirdi. Bu durum mahkûmlar için oldukça utanç vericiydi. Yolculukta mahkûmlara bazen 300 gramlık ekmek verilirdi. Mahkûmları açlık ve susuzlukla zorlayan bu durum tuvaletten de kötüydü. Çünkü yolculuklar genellikle 34 gün sürüyordu. Gardiyanlar mahkûmlara bilerek salamura balık verirdi. Amaçları da onları aşırı derecede susatmak olurdu. Bu acınası duruma rağmen verilen su, günde bir bardaktan fazla olmazdı. Bazen 3 gün su verilmez; tutuklular demir parmaklıklar ardından sarkan buz sarkıtlarını yalamak zorunda kalırdı.
Ölüm oranlarını gizli tutmak kamp için önemliydi. Çünkü eğer ölüm oranları yüksekse yönetim ceza alırdı. Bu yüzden gizli tutuyor ya da kayıt altına almıyorlardı. Ölenler arasında intihar edenler özellikle gizlenirdi. Mahkûmlar da sistemi provoke etmek amacıyla intihar ederdi. Kamptan sağ kurtulanlar intiharı özgür irade uygulama fırsatı olarak gördüklerinden bunu zevkle yapardı. Cesetler de gece yarısı gömülürdü. Gardiyanlar kazmayla ölenlerin kafasına vururdu. Bunu yapmalarındaki amaç, içlerinden sağ çıkmalarına engel olmaktı.
GULAG toplama kampları Rus edebiyatı dışında dünya edebiyatına da konu oldu ve hakkında pek çok edebi, siyasi, tarihi roman yazıldı. Ancak bugün bile GULAG, pek çokları için bir bilinmezdir. Ne var ki Hitler'in toplama kamplarından bahsetsek pek çok kişi bu konu hakkında söz sahibi olur. Hitler ile Stalin’in kamplarının birbirinden ayrılması tamamen işlevsel olarak ortaya çıkmıştı. Hitler, kamplarında yok etme işlevini esas almıştı; Stalin ise ekonomi işlevini ve bu işlevin altında insanı sömürmeyi...