Vedat Okyar'ı anarken hatırladığımız 10 efsane cümlesi
Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor’da top koşturmayı bırakın, efsaneleri arasına girmek çok zor bir iştir! Bunlardan öte tüm kulüplerin sevgisini ve saygısını kazanmak o insanı daha büyük yapar... Dört büyüklerin bu karakterdeki oyuncularını parmakla sayarız. Herkes o kategoriye giremez. Beşiktaş'ın efsanelerindendir Vedat Okyar. Futbolculuğuna yetişemedim. Babam, Galatasaraylı olmasına rağmen Beşiktaşlı oğullarına hep Vedat Okyar anlatırdı.
Vedat abinin tüm yazılarını okudum. Her Beşiktaş maçından sonra analizini, yorumlarını ilk ondan duymayı; sanki yeni bir kitabı, bir diziyi, filmi bekler gibi sabırsızlıkla bekledim. Kendine has üslubu beni hep çekti, keyif almamı sağladı. Yorumlarını hayranlıkla izlememe yol açtı. Mesela ligde haftalar geçerken ve sona gelinirken o hep “Ligin boyu kısalıyor” derdi.
“Üzerimde Beşiktaş forması varken yalan söyleyemem” diyecek kadar seviyordu Beşiktaş’ı. Vedat abiyi kaybedişimizin 8'inci yılı... Ben de bu şahsına münhasır abimi, ilgimi çeken bazı sözleriyle anmak istedim.
Seni unutmayacağız kartal yürekli abim…
1-) “Sergen orta sahaya sandalye atıp otursa yine yararlı olur.”
2-) Uzaktan yenen gol sonrası: “Oradan mektup atsan kaleye 15 günde gider.”
3-) “Yarım sıfır olsun, bizim olsun.”
4-) “Biz Beşiktaş’ın sadece futbolcusu değil, idarecisi, taraftarı gibiydik. Mağlup oynadığımız bir maçta Sanlı Sarıalioğlu kaptanın taç atışı için topu almaya giderken ağladığını hatırlıyorum.”
5-) “Önce Müslümanım, sonra Elhamdulillah Beşiktaşlıyım.”
6-) “Hakem sana haksızlık yapıyorsa, öyle bir oynarsın ki hakemi çimlere gömersin. Golüne ofsayt mı verdi, 30 metreden gol atarsın, hakemi de topla beraber kaleye sokarsın.”
7-) “Dünkü maçta Beşiktaş’ın en iyi oyuncusu Baki’ydi (Baki savunma oyuncusu) Siz düşünün Beşiktaş’ın halini!”
8-) “Trabzonspor’la oynadığımız bir kupa maçıydı. İlk maçı 1-0 kaybetmiştik. Turu geçmemiz için burada 2-0 kazanmamız gerekiyordu. 1-0 öndeyken penaltı kaçırdım. Sonra Lütfü gol attı ve turu geçtik. Golü atınca sevinçten Lütfü’nün kulağını ısırdım. Maçtan sonra da hastaneye götürdüm.”
9-) “Bakıyorsun, spor yazarı kardeşlerimiz bir çay reklamına çıkıyorlar. Bana da teklif geldi. Hatta sakalını kes bile dediler, büyük de bir paraydı. Tenezzül edecek adam değilim. Ne işim var? Ben bir tek Çocuk Esirgeme Kurumu’na çıkarım. Futbolu bıraktığımda 'jübile yap' dediler. 'Jübileyi Çocuk Esirgeme Kurumu için yaparım' deyince, 'Sen böyle bir şey yaparsan bir daha biz yapamayız, yapma' dediler, ben de yapmadım.”
10-) “Ben matematik bilmem. 4-4-2’den 3-5-2’den anlamam. Beşiktaş çıksın, Beşiktaş gibi oynasın, kazanır.”