Obradovic'ten Melih Mahmutoğlu'na Yılmaz Vural tarifesi
Zeljko Obradovic, Banvit-Fenerbahçe Doğuş maçında mola sırasında Melih Mahmutoğlu'na sert uyarılarla dolu bir konuşma yapıyordu. Daha önce de Obradovic'in o meşhur fırçalarını gördüğümüz için kimse bu durumu yadırgamadı. Obra yine kıpkırmızı ve hararetliydi. Fakat bu defa iş biraz değişti. Obradovic, Melih'e bir şeyler söyledikten sonra hafif bir tokatla oyuncusunu da bizleri de şaşırttı. Melih Mahmutoğlu da şaşkınlığını gizleyemezken herhangi bir tepki vermeden hocasını dinlemeye devam etti.
Obradovic hangi takımı çalıştırırsa çalıştırsın her zaman hararetli, başarıya aç ve hırs dolu oldu. Fenerbahçe'de de durum hep böyleydi. Zaten Eurolig başarısı da böyle böyle geldi.
Birçok kişi tarafından Avrupa'nın en iyi basketbol koçu olarak gösterilen Obradovic bize şunu gösterdi ki Obradovic de olsanız herkes biraz Yılmaz Vuraldır.
Kaldı ki bu Obradovic'in ilk olayı değil. Daha önce de Berk Uğurlu'yu kolundan iteleyip eline vurmuştu.
Yılmaz Hoca'nın bir oyuncusunu tokatlaması, bir oyuncusuna tekme atması, "Benim geri zekalı oğlum" şeklindeki sever-döver hitap şekli çok sert eleştirilmişti.
Obradovic yapınca bir şey yok, Yılmaz Hoca yapınca aaauv.
Bizden olanı hor görüp, yabancı olanı kayırmamak lazım. Bu yabancı dediğimiz her ne kadar kendi alanında en iyi olsa da adaletli davranmak gerekiyor.
"Obradovic'tir yapar" deyip olayı meşrulaştırmak yerine tutarlı tepkiler vermek gerekiyor.
"Hocayla oyuncusu arasına girilmez. Takım içine karışılmaz" derseniz o zaman aynısı Yılmaz Vural için de geçerli olmalı. Yılmaz Hoca'nın fazla medyatik olması bunu haklı kılmaz.
Kişiye göre değil; olaya göre yaklaşım belirlemek adalet için en gerekli bakış açısı.