Geri Dön
Naim Süleymanoğlu'nun ardından...

Naim Süleymanoğlu'nun ardından...

1.47 boyuna rağmen neredeyse hiç zorlanmadan, hiç pes etmeden kilolarca ağırlığı arka arkaya kaldıran, milli gururumuz Naim Süleymanoğlu’nu kaybettik. Karaciğer yetmezliği çeken ve bir süredir bu kötü hastalığı yenmek için çabalayan Süleymanoğlu, bu sefer verdiği savaşı kaybetti. Bize halter sporunu tanıtan bu küçük dev adamı ne kadar sevsek de, çoğumuz yeteri kadar tanımıyorduk onu.

Lila Ceylan
Lila Ceylan

23 Ocak 1967’de Bulgaristan’da Kırcaali’de dünyaya geldi. Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi haltercisi, Türkiye’nin en büyük olimpik sporcusu olarak tanınıyor. Kariyeri boyunca hep daha fazlasını hedefleyen Süleymanoğlu, 147 boyunda olmasına rağmen kendisinden daha iri, daha güçlü gözüken herkesi gözünü kırpmadan yenmeyi başardı.

Çocukluk yıllarında arkadaşları Naim Süleymanoğlu’na “Kalamendo” lakabını taktı. Güçlü ve cesur anlamına geliyormuş Kalamendo. Daha küçükken gücünün onu büyük yerlere taşıyacağının sinyalleri verilmeye başlamış desek yeridir.

Haberin Devamı

Naim Süleymanoğlunun ardından...



1977’de yılında bir müsabaka organize edildi ve 150’ye yakın sporcu katıldı. İşte tam da bu müsabakada 22 kilo ağırlığında henüz bir çocuk olan Naim Süleymanoğlu ilk denemesinde 20, ikinci denemesinde 25 kilo kaldırarak halterdeki ilk birinciliğini aldı.

Gerek vücut yapısının düzgün gelişmesi istendiğinden, gerek ağırlıkların erken yaşlarda vücudu deforme edebilme olasılığından halter sporuna başlamanın yaşı 14-15 olarak kabul ediliyordu. Müsabakada gösterdiği şahane performanstan ötürü Naim Süleymanoğlu için özel izinler alındı ve o henüz 10 yaşındayken kendini bu sporun içinde buldu. Doğuştan gelen büyük yeteneğini göz ardı etmek olmazdı.

Naim Süleymanoğlunun ardından...



1982’de Brezilya’da düzenlenen Gençler Dünya Şampiyonasına katıldı. 52 kiloda iki altın madalya aldı ve şampiyon oldu. Bu şampiyonluğu sayesinde “En genç dünya rekoru kıran halterci” unvanına yükseldi.

Hızını hiç kesmeden, rekor üstüne rekor bindirerek, hiçbir rakibini tanımadı. Üst üste kazandığı 3 altın Olimpiyat madalyası var. Bir de Bulgaristan boykot ettiği için katılamadığı 1984 oyunları var. Oyunlardan 3 ay sonra düzenlenen bir başka yarışmada 1984 oyunlarını kazanan yarışmacıdan 30 kg daha fazla kaldırmış. Yani, herkese eğer gitseymiş dördüncü altını da kazanacağını kanıtlamış bir nevi.

Haberin Devamı

Naim Süleymanoğlunun ardından...



Bulgaristan’da yaşarken isminin zorla değiştirilmesinden ve o dönemlerde Bulgaristan’da dini ve kültürel öğelerin devamlı yok sayılmasından çok rahatsız olmuş. Ve bu duruma daha fazla katlanamayacağına karar verip herkesi şaşırtacak ama bir o kadar da gururlandıracak bir harekette bulunmuş. Filmlere konu olacak bir hareketten söz ediyoruz.

1986 senesinde düzenlenen Dünya Halter Şampiyonası'nda bir süre ortadan kayboldu ve ancak birkaç ay sonra Türk Büyükelçiliği’nde haberini alabildik. Türk Büyükelçiliği’ne Türkiye’de yaşamak istediğini ve Türk milli takımı adına karşılaşmalara çıkma talebinde bulundu.

Naim Süleymanoğlunun ardından...


Türkiye’ye getirilmesinde en büyük rolü oynayan isim dönemin başbakanı Turgut Özal’dı. Özal, Süleymanoğlu’nu 16 Aralık’ta basına ve Türk halkına tanıttı. Ayrıca atlamamak gerekir ki, o dönem Türkiye, Bulgaristan’a Naim Süleymanoğlu için 1 milyon 250 bin dolar ödedi.

Naim Süleymanoğlu’nun büyük başarılar getirdiği dönemlerde Türkiye spor bakımından çok zayıf bir konumdaydı. Milli sporumuz güreş dışında pek bir şeyle adımızın anılmıyor olması bir yana, güreş dalında dahi sporcu gönderemez durumdaydık. Üstümüzdeki bu eziklik algısını yok eden ise Türk asıllı, Bulgaristan’da yetişen Naim Süleymanoğlu’ydu. Türklerin spor konusunda cesaretlenmesini, bir şeyler yapabileceğine dair inancının gelişmesini sağladı.

Haberin Devamı

Naim Süleymanoğlunun ardından...



1987’de Cumhuriyet Halter Turnuvası’nda dünya rekoru kırdı. 1988 yılında Avrupa Halter Şampiyonası’na Türkiye adına katıldı ve 3 altın madalya kazandı. 1988 Seoul Olimpiyatları'nda herkesi kendine daha da hayran bıraktı. İnsan anatomisinin sınırlarını zorladı ve vücut ağırlığının 3 katının 10 kilo fazlasını (190 kg) kaldırdı. 1992 ve 1996 olimpiyatlarında halteri her kaldırışında bir rekora imza attı. Hatta daha ilk kaldırışında bir önceki rekorun kat ve kat üstünü deneyecek kadar özgüvenli ve bir o kadar da başarılı bir sporcuydu.

Milli sporcumuzun yepyeni lakapları vardı ve herkes onun hakkında konuşuyordu. Kimi ona Cep Herkül, Dünyayı Kaldıran Adam kimi Süpermen lakaplarını taktı. Sakatlığı onu tamamen etkileyip sporunu yapamayacak konumda bırakana kadar kariyeri boyunca birçok rekora imza attı. Toplam 47 dünya rekoru kıran bir adamdan bahsediyoruz düşünsenize!

Naim Süleymanoğlu’nun ismi hep yaşayacak, dünya çağında daima tanınacak. Sadece Türkiye’nin milli gururu olmakla kalmayacak ve dünya çapında tanınan, imrenilen ve hayranlık beslenen biri olarak hatırlanacak.

Naim Süleymanoğlu’nun özel hayatına dair çok bir bilgimiz yok. 4 çocuğu olduğu ve mutlu bir evlilik sürdürdüğü iddia ediliyor. Muhteşem halter performanslarının ve tüm ülkelerde spor için sağladığı yararların yanı sıra verdiği röportajlarda her zaman gülümsemesiyle ve sıcakkanlılığıyla hatırlayacağız biz onu. Tüm şampiyonluklarını, rekorlarını yaz yaz bitmez. Hayatını büyük başarılara imza atarak, kendinden hiç ödün vermeden, gururla yaladı Naim Süleymanoğlu. Geride kalanlarına sabır diliyorum, mekanı cennet olsun. Bu millete yaşattığınız her gurur için, kendinizden asla ödün vermeyerek başarılarınızın üstüne sürekli yeni başarılar eklediğiniz için, sadece halteri değil sporun her dalını sevmemizi sağladığınız için teşekkürler Naim Süleymanoğlu!

Benzer İçerikler