10’lar artık yok oluyor!
İnsanları bir tutkunun peşinde koşturan futbol zaman içerisinde değişime uğradı. Ekonomik olarak kat be kat artan değerine taktiksel ve oyun gelişimi eklenirken özünde yatan şov ve eğlence kısmının bazı noktaları eskiye göre biraz eksik kaldı gibi. Futbolun bir şov, hatta bir sanat olduğunu en iyi anlatan başroller belki de ’10 numara’lardır. Geçmişte birçok kaliteli ayağı söyleyebilirken maalesef günümüzde o yeteneklerden mahrum kaldığımızı fark ediyoruz.
Yıllar içinde küresel ölçüde değişikliklere uğrayan futbol, endüstriyel alanda olduğu kadar saha içinde taktik-teknik değişiklikleri de beraberinde getiriyordu. Takımlardaki kolektif anlayış gelişerek bir ismin ön plana çıktığı değil takımın birlikte yükseldiği oyun gücü kabul görmeye başladı. Taktiksel anlamda ciddi gelişmeler yaşanırken günümüz futbolunun üst seviyesinde istisnalar dışında sahadaki her futbolcunun yeteneğine bakmaksızın birçok sorumluluk aldığı yadsınamaz bir gerçek olarak ortaya çıkmış durumda.
Bir elin parmaklarını geçmiyor
Günümüzde 10 numara mevkisi için büyük heyecan uyandıran isimleri saymaya kalksak bir elin parmaklarını geçmiyor maalesef. Ancak geçmişte yapılan futbol sohbetlerinin en keyifli yanlarından biri en iyi 10 numaraları listelemek ve en iyisi kim diye düşünmekti sanki. Futboldan aldığın zevki doruklara çıkaran birçok yıldız geldi geçti bu sahneden.
Hagi, Figo, Del Piero, Baggio, Totti...
10 numara denilince: Maradona, Zidane, Ronaldinho, Hagi, Figo, Del Piero, Baggio, Totti, Juninho, Alex de Souza gibi sanatçıları direkt listeleyebiliyoruz ancak günümüze gelindiğinde en özel halkalar James Rodriguez, Mesut Özil, Hakim Ziyech, Talisca… gibi devam edebiliyor, ismi geçen oyuncuların hepsi çok kaliteli ancak işin ‘sanat’ kısmında Zidane’nın veya Hagi’nin yaptıkları, hatırlayanlar için şüphesiz çok daha başkaydı. Zidane'nın Bayern Leverkusen'e sol ayakla attığı efsane vole, Hagi’nin Galatasaray formasıyla Monaco kalesine gönderdiği olağanüstü şut ya da Ronaldinho’nun Chelsea maçında Petr Cech’i çaresiz bıraktığı anlar hala akıllarda şüphesiz. Günümüzde de her hafta fantastik goller oluyor ancak sözü edilen gollerin hikayesi hep farklıydı.
Değişen oyun 10’ları köreltiyor mu?
Tabiki de her jenerasyondan bir Ronaldinho çıkmasını bekleyemeyiz ancak günümüzün en özel kramponlarından rakibine baskı yapması, defansa yardımcı olması ve ikili mücadele kazanması gibi istekler talep edilince işin boyutu değişiyor. Bunu yapan birçok 10 numaranın çoktan 8’e yani merkez orta sahaya evrildiği aşikar. Real Madrid’li Modric, M.City’li Kevin De Bruyne ya da Tottenham’lı Eriksen… Futbol değiştikçe içinde yer alan yıldızlar mutasyona uğruyor desek abartmış olmayız, hücumcu orta sahaların merkez orta saha, santrforların kanat forvet olduğu varyasyonlar çok var.
Bu özel yetenekleri köreltiyor mu yoksa daha mı üst noktaya taşıyor ucu açık ve tartışılması gereken bir konu.
Zirvede artık 10’lara yer yok
Günümüz futbolunun en iyi orijin 10 numaraları maalesef en üst seviyede istediklerini bulamıyor ve orta klasmanda yer alan takımlarda vazgeçilmez oluyor. Bu seviyelerde takımın tamamı ’10 numarayı’ saha içerisinde taşırken onlar da yetenek ve oyun zekalarıyla kapalı kilitleri açmak için anahtar işlevi görüyor.
Sözün özü; artık futbolda 10 numara kıtlığı olduğu bir gerçek, duygusal yönden bakarsak güncel futbol anlayışı en özel yetenekleri biraz kısırlaştırıyor ve onları başka bir yöne çeviriyor. Takım oyunu çok güçlendi ve birçok taktiksel hamlenin sahaya yansıması ciddi derecede hissediliyor ancak bireysel oyunda aldığımız zevkin hazzı da başka bir boyuttu. Sahada hem takım oyununa hem de özel yeteneklerin kendisini tamamen göstermesine ihtiyacımız var şüphesiz.
10’ların nesli de umarım tükenmez ve biz de izlemeye devam ederiz.
