Beyaz Saray'ın ilginç sırları
Dünyanın en önemli yerlerinden birisi hiç kuşkusuz Beyaz Saray'dır. Tarihi kararların alındı, birçok önemli gelişmeye tanık olan Beyaz Saray'ın az kişi tarafından bilinen özelliklerine Molatik olduk. Bakalım Beyaz Saray'ın 'sırları' nelermiş?
Beyaz Saray'ın teknolojisi
İnsansız hava araçlarının olduğu bir dünyada, hükümet liderlerine ev sahipliği yapan binaların da son teknoloji ile donatıldığını düşünebiliriz. Fakat 2015 yılına kadar bu durum Beyaz Saray için geçerli değildi. Kablosuz internet bağlantısı son derece zayıf olan Beyaz Saray'da sıradan bir video izlemek bile büyük işkenceye dönüşüyordu.
Beyaz Saray çalışanları ancak Nisan 2016'dan sonra eski teknolojiye hoşça kal diyebildi. Peki dünyanın sembol binalarından biri olan Beyaz Saray, teknolojide neden zamanının gerisinde kaldı? Bunun sebebi, çılgın derecede prosedürlü Amerikan bürokrasi. Beyaz Saray teknolojisini güncellemek için dört devlet kurumundan onay alınması gerekiyor.
2015'teki yenilemenin ardından Beyaz Saray'da toplamda 5 bin 900 kg kablo çöpe atıldı ve kablosuz internet olanakları getirildi.
Beyaz Saray'ın kendi polis gücü var
ABD başkanının güvenliğinden gizli servis sorumlu olsa da üniformalı kuvvetler, Beyaz Saray'ın tümünün güvenliğinden sorumlu. 1922 yılında dönemin ABD başkanı Warren G. Harding yönetiminde göreve başlayan üniformalı kuvvetler, 8 yıl sonra polis gücü ve gizli servis olarak birleştirildi. 1970'lerde ise üniformalı kuvvetler adını aldı. Bu departmanda görev yapan polisler ziyaretçileri, sokakları ve Beyaz Saray'ın tümünün güvenliğini kontrol ediyor.
Beyaz gömlek ve siyah pantolon giyen 1300'den fazla polis bu departmanda çalışıyor.
Çakma Beyaz Saray
Beyaz Saray'ı tasarlaması için 1792'de mimar James Hoban seçildi. İrlanda'nın başkenti Dublin'deki bir villadan esinlenerek hayata geçirilen Beyaz Saray projesinin inşası 1800'lü yıllarda sona erdi. Beyaz Saray'a taşınan ilk kişi ise, dönemin ABD başkanı John Adams oldu. Dünyanın en ünlü binalarından olan Beyaz Saray'ın da ilerleyen yıllarda çok sayıda çakması yapıldı. ABD'nin Georgia, Teksas ve Virginia eyaletlerinde ve Irak'ta Beyaz Saray'ın birebir kopyaları var. Çin'de ise Beyaz Saray otelleri, Beyaz Saray restoranları ve Beyaz Saray adliye binası yer alıyor.
Fakat Beyaz Saray'ın en ilginç kopya girişimi bu örnekler değil. Mart 2015'te gizli servis müdürü Joseph Clancy, Maryland'de Beyaz Saray'ın birebir kopyasının yapılmasını önerdi. 8 milyon dolara mal olması planlanan çakma Beyaz Saray projesi sayesinde, Beyaz Saray'da yaşanabilecek olası felaket senaryoları için tatbikatlar düzenlenecekti. Teklif kabul edilmedi.
Beyaz Saray'da düzenlenen çılgın parti
4 Mart 1829'da 61 yaşındaki Andrew Jackson, ABD'nin 7. başkanı oldu ve Beyaz Saray tarihindeki en çılgın partiyi düzenledi. Saraya 10 binden fazla kişi davet edildi.
Beyaz Saray çalışanları bu kadar kalabalık bir organizasyon için hazırlıklı değildi. Partiye katılanlar eşyaları oradan oraya savurdu ve çok değerli porselenleri kırdı. Kendini bir duvara yaslanmış halde bulan Jackson'ı, bir arkadaşı kalabalıktan çekip kurtardı ve otele gönderdi. Parti gecesinde çok sayıda insanın yaralandığı söylense de bazı modern tarihçiler hikayenin Jackson düşmanları tarafından abartılarak servis edildiğine inanıyor.
O gece gerçekleşen çılgın partinin yaralarını sarmak için ABD Kongresi'nden 50 bin dolar talep edildi.
Beyaz Saray'ı köleler inşa etti
2016 yılında dönemin ABD başkanı Barack Obama'nın eşi Michelle Obama, Beyaz Saray'ın köleler tarafından inşa edildiğini söyledi. Birçok kişi Michelle Obama'nın sözlerini üzücü buldu. 2005 yılında ABD Kongresi tarafından yürütülen araştırmada Beyaz Saray'ın inşası için 400'den fazla kölenin çalıştırıldığı bilgilerine ulaşıldı. Beyaz Saray'ın inşası için önce Avrupa'dan işçi getirilmesi düşünülse de, bu işçilerin sayısı Beyaz Saray gibi büyük bir yapıyı inşa etmek için yetersiz kaldı. Hükümet bu seçenek yerine başka alternatifler düşündü.
Beyaz Saray'ı inşa etmeleri için köle sahiplerine köle başına yılda 60 dolar ödeme yapıldı. Köleler bir kuruş bile ödeme almadı. Ağaçları kesiyor, taş taşıyor, tuğla üretiyor ve duvarları boyuyorlardı.
Beyaz Saray'da sinema salonu var
Bill Clinton'a başkan olmanın en güzel yanı sorulduğunda, Beyaz Saray'daki sinema salonunu göstermiş ve kendisine sürekli yeni filmler gönderildiğini söylemişti. Beyaz Saray'daki ilk film gösterimi 1915 yılında gerçekleşti. Sinema salonu ise 1942 yılında açıldı.
Günümüzde Beyaz Saray'daki sinema salonu 55 koltuk kapasiteli. On yıllar boyunca ABD başkanları, arkadaşlarını, politikacıları ve misafirlerini eğlendirmek için sinema salonunu kullandı.
En büyük sinema tutkunu başkan kimdi diye soracak olursanız cevap kuşkusuz Jimmy Carter olacak. Carter, görevi boyunca bu salonda tam 400 film izledi.
Beyaz Saray bir zamanlar dövüş okuluydu
1900'lü yılların başına kadar Beyaz Saray ayrıca dövüş okulu olarak da kullanılıyordu. Federal dövüş kulübünün hocası ise erkekliği ile nam salan Başkan Theodore Roosevelt'ti. Boks ve güreş tutkunu olan Roosevelt, Beyaz Saray'ı spor salonuna çevirdi ve ailesini ve yakın arkadaşlarını antrenman için çağırdı. Bazılarına göre Roosevelt, dönemin ünlü boks şampiyonlarından John L. Sullivan ile müsabakaya bile çıktı.
Roosevelt 1904 yılında da judoya merak saldı. Judo eğitmeni Profesör Yoshiaki Yamashita, Roosevelt'i haftada en az 3 kez çalıştırdı. Roosevelt, çocuklarla, Beyaz Saray'ı gezen turistlerle ve gelecekteki ABD başkanı William Howard Taft ile müsabaka yapmayı seviyordu.
Yamashita sayesinde Roosevelt, judoda kahverengi kuşak kazanan ilk Amerikalı oldu. Hatta Vladimir Putin karate ustası olana kadar dövüş sanatlarında en yetkin siyasi isimdi.
Beyaz Saray'a düzenlenen saldırılar
Beyaz Saray 1814 yılında İngilizler tarafından yakıldı. 1841 yılına kadar buraya çok sayıda saldırı düzenlendi. 1841'de dönemin başkanı John Tyler, ülkenin sallantıda olan ekonomisini canlandıracak yasa tasarısını anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle veto etti. Veto kararına sinirlenen ABD halkı Beyaz Saray etrafında toplandı. Ateş açıldı ve sarayın etrafını alevler sardı.
1994 yılında Beyaz Saray'a uçakla çarpan eski askeri teknik personeli Frank Corder'den birkaç hafta sonra Francisco Martin Duran, binaya ateş açtı. Dönemin başkanı Bill Clinton o sırada Beyaz Saray'daydı ve kaçmayı başardı. Duran hapishaneye atıldı.
11 Kasım 2011'de Oscar Ortega-Hernandez aracını Beyaz Saray'ın 600 metre yakınına park etti. Obama'nın deccal olduğunu ve kendisinin Hz. İsa'nın öğretileri izlediğini söyleyen bir komplo teorisyeni de olan Oscar Ortega-Hernandez,
Beyaz Saray'a yarı otomatik tüfekle ateş açtı. Daha sonra arabasına atlayan Hernandez kaçmaya çalışırken kaza yaptı. İlginç olan, kurşunlama vakasının 4 gün sonra ortaya çıkması oldu. Pencerede 4 gün sonra keşfedilen silah izleri, olayın açığa çıkmasını sağladı. Hernandez tutuklandı ve 25 yıl hapse mahkum edildi.
Beyaz Saray çöktü
Çok sayıda ABD başkanı görev süresi boyunca Beyaz Saray'a eklemeler yaptı. Fakat bu eklemelerin çoğu son derece hızlı inşa edildi ve binanın estetik görünümü hiçe sayıldı. Bu sebeple saray 1945 yılında eklemeleri taşıyamaz hale geldi ve yavaş yavaş yıkılmaya başladı. Örneğin dönemin ABD başkanı Truman duş alırken banyoya avize düştü.
Beyaz Saray'da inceleme yapan mühendisler Truman'a binanın çökmekte olduğunu raporladı. Truman, Lincoln Yatak Odası'nda uyumaya başladı çünkü kendi odasının çökme riski vardı. Beyaz Saray üç yıllık restorasyon sürecine girdi ve bu süre boyunca Truman, Beyaz Saray'ın karşısındaki caddede yaşadı. Ancak 1950'li yıllarda Beyaz Saray'ın güvenliği sağlanabildi.
Beyaz Saray'a kamuflaj
1941 yılında Japonya'nın Pearl Harbor Limanı'nı bombalamasının ardından gizli servis dönemin ABD başkanı Franklin D. Roosevelt'in güvenliğini sağlamak için seçenekleri masaya yatırdı. Beyaz Saray'ın kum torbaları ile çevrilmesi, çatının makineli tüfeklerle donatılması ve hava kilidi gibi öneriler sunuldu.
Bazı yetkililer Beyaz Saray'ı yıkıp başka bir yerde tekrar inşa etme fikrini önerdi. Bazılarına göre ise binanın duvarlarını siyaha boyayarak kamuflaj yapmak yeterliydi. Roosevelt bu tuhaf önerileri reddetti ve çalışanlara parmak izi taraması zorunluluğu, pencerelerin kurşun geçirmeyen camlarla değiştirilmesi ve bekçi kulübeleri inşası kararı aldı. Bu süre boyunca ziyaretçi girişi de yasaklandı.
Daha sonra bomba sığınağı ve kaçış tüneli de inşa edildi.