Sıla, herhangi bir erkekle sosyalleşemez mi?

Yanına gelip teselli ediyor

Sosyal medyayı sallayan bu yeni görüntüde, bahsi geçen 'gizemli' erkeğin Kerem Kanık olduğu ortaya atıldı. Ünlü bir reklam ajansının sahibi olan Kerem Kanık, yayınlanan görüntülerde Sıla ile bir kafede karşılıklı oturuyor. Bir başka karede ise Sıla'nın yanına gelip teselli ediyor. Hooop, en başa sarıyoruz bunları görünce... "Sıla, gizemli bir erkek arkadaşıyla görüntülendi" başlıkları eşliğinde, sanki konuya daha önce Molatik olmamışcasına yeni bir başlangıç yapıyoruz.

"Saçmalama hakkını kullanıyor"

Artık Sıla konusu gerçekten de kabak tadı vermeye başladı. Magazin basını tarafından hunharca, acımasızca bir popüler kültür figürüne indirgenmesi, Sıla'nın bu pozisyona düşmekte herhangi bir beis görmemesi ya da bir uyarananın olmaması oldukça üzücü ve düşündürücü. Molatik Genel Yayın Yönetmenimiz Gülüm Dağlı, geçtiğimiz günlerde Hazer Amani'yle görüntülenen Sıla için "Saçmalama hakkını kullanıyor" demişti. Yavaş yavaş ben de bu düşünceye geçiş yapıyorum.

'Konuşmadığımız Şeyler Var' diyen bir kadın o...

Sıla gerçekten de şu anda farklı bir dönemden geçiyor. Şöhretle, acıyla ya da herhangi bir 'büyük' hal ile mücadele etmeye çalışan insanların geçtiği bir virajda... Sancılı, yalnız, hatta yapayalnız bir kadın şu anda. Bilinçli ya da bilinçsiz, yaşadığı travmanın izlerini silme peşinde. En yakınlarıyla tek başına görüşüp kendisini ifade etme peşinde. Bugüne kadar röportajlarında samimiyetsizlikle büyük bir derdi olduğunu belirten, hatta üçüncü albümünün adını 'Konuşmadığımız Şeyler Var' yapan bir kadının susmak mecburiyetinde kalması emin olun en çok onun sinirine dokunuyordur.

Politik davranma mecburiyeti

Sıla kendisini her dakika ifade edemez. Gripin'in 'Sustukların Büyür İçinde' şarkısındaki gibi bir pozisyonda şu anda. Konuyu kendi elleriyle büyütmemek için susuyor, yakalandığı zaman politik davranma mecburiyeti yüzünden sadece gülümsüyor. Ve muhtemelen en yakınlarına, en güvendiklerine içini döküyor. Ancak magazin muhabirleri de haklı olarak iş yapma mecburiyetinde olduklarından, Sıla'nın bu özel anlarını saniye saniye görüntülemenin peşine düşünüyor.

"Evlat olsa sevilmez" denilen tipleri bile seven var

Sezen Aksu imzalı 'Herkes Haklı' şarkısındaki gibi bir durum var işte. Sezen Aksu boşuna dememiş, "Aslında biraz oturup düşününce herkes haklı" diye. En sevilmeyen insanın, "Evlat olsa sevilmez" denilen birinin bile seveni var şu hayatta. Ya annesi, ya babası, ya sevgilisi... Ama mutlaka birileri tarafından seviliyor. 'Haklılık' da böyle bir şey. En negatif, en çirkin düşünceli insanı bile bi' dinleseniz, "Aa evet, sen de kendini savunmak mecburiyetindeymişsin, e sen de haklısın be kardeş" diyeceksiniz mesela.

Sıla, bir erkekle sosyalleşemez mi?

Kişinin kendini savunması, savunma mekanizmasını devreye sokması bile "Sen de haklısın kendi açından" konusuna evrilebiliyorsa, evet, o zaman bu haklılık-haksızlık durumları göreceli... Haklılık konusunu çözdüğümüze göre, beni asıl üzen diğer konuya geçiş yapıyorum hızlıca: Sıla'nın bir erkekle görüntülenmesi, dışarda, bir mekanda yan yana oturması, ağlaması, ağlaşması neden hep bir yerlere bağlanıyor? Sıla'nın herhangi bir erkekle sosyalleşmeye hakkı yok mu? Neden ille de 'aşk'a çekiliyor?

Sıla, uçan kuşa da mı aşık?

Ahmet Kural olayının ikinci haftasında yaşananları hatırlayın. Yahu konu, Ziynet Salilere kadar uzandı. Sıla, uçan kuşa da mı aşık? Sıla, Avrupa Yakası'ndaki Burhan Altıntop gibi "Nefes alsın yeter" mentalitesinde mi? Kaldı ki olabilir, kime ne? Ama sürekli birilerine yakıştırmak, yan yana görüntülendiği kişilerle 'çekirdek' malzemesine dönüştürmek filan bana hem mantıksız, hem komik, hem de gerçekten oldukça zekasızca geliyor.

"Aaabi, Sıla'nın şarkıları çok iyi yaaa"cılar...

Sıla'nın şu anda kendisini ifade etmeye ihtiyacı var. Sosyalleşmeye, bir arkadaşıyla iki nefes almaya, iki sohbet etmeye, yalnız kalmaya, ordu gibi 35 kişiyle gezmemeye filan ihtiyacı var, bunu ne zaman kabulleneceğiz? "Aaabi, Sıla'nın şarkıları çok iyi yaaa" diye geziyorsunuz ortalıkta. Sıla'yı sevmeyenler bile onun herhangi bir şarkısını "Eğri oturup doğru konuşalım, şu şarkısı çok iyi yeğa" diyerek dinliyor, eşine dostuna yolluyor. E tamam. Böyle bir kadından bahsediyoruz. Onun geçtiği süreci illa anlayalım demiyorum, anlama isteği duyalım. O kadarı bile yeter...

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr