Serenay Sarıkaya'nın Cem Yılmaz'lı pozu neden olay oldu?
Cem Yılmaz ve Serenay Sarıkaya çifti aşklarına devam ediyor. İkili, bir pozla bu aşkı eşe dosta, düşmana duyurmuş. Ancak olay olmuş. Öyle acayip yorumlar yazılıp çizildi ki sosyal medyada şoke olmamak elde değil. Peki Serenay Sarıkaya ile Cem Yılmaz'ın pozu neden olay oldu?
En merak edilen çiftlerden biri
Cem Yılmaz ve Serenay Sarıkaya aşkı birçoğumuzu şaşırttı, kabul. Son dönemin en sürpriz aşklarından biri onlarınki. Corona sürecinde daha da meraklandık. "Gerçekten ilişkileri devam ediyor mu?" diye. Cevap verelim, ikili yoluna devam ediyor. Birlikte Bodrum'da tatil yapıyor çift. Serenay Sarıkaya, önce kelebeklerle çektirdiği makyajsız fotoğraflarını, hemen ardından da usta komedyenle ilk pozunu paylaşmış.
'Dede-torun' benzetmesi nedir yahu?
Siyah beyaz paylaşılan kare kısa sürede yorum ve beğeni yağmuruna tutulmuş. Twitter'da kısa sürede TT olan bu karelere çok acayip yorumlar da gelmiş tabii. Benim en çok dikkatimi çeken "Keşke benim de dedemle böyle bir fotoğrafım olsaydı" yorumu. Evet, Sarıkaya ile Yılmaz arasındaki yaş farkı 18. Aralarında yaş farkı var. Bir kuşak farkı var. Bu doğru. Peki biz neden bu kadar aşktaki yaş farkına Molatik oluyoruz? Derdimiz ne olabilir? Birbirini seven iki insan arasında belirli bir yaş standartı mı var da bizim haberimiz yok? Aralarında 18 yaş fark olan bir çift neden her daim 'yaş'a takılıyor bizim fantastik beyin hücrelerimizde? 'Dede-torun' benzetmesi yapmak en kibar tabirle biraz fazla ayıp olmuyor mu?
Kırıcı olduğumuzun farkında değil miyiz?
Bazı kalıplar var ve bu kalıpların dışına bir türlü çıkamıyoruz. Aşk üzerine söylenen bir sürü cümle, çekilen film, yazılan roman bir türlü bize şunu öğretemedi: "Aşk engel tanımaz!" Bu laf boşuna söylenmiyor. Artık içselleştirme vakti geldi de geçiyor. Aşkın ne kadar dönüştürücü bir durum ve duygu olduğunu kabullenmek zorundayız. Ünlüler her lafı kaldırabilir diye bir dünya da yok. Bazen çok kırıcı oluyoruz. Ve bu kırıcı yargılarımızı sosyal medyadan teker teker dağıtırken ne kadar çok kişiyi farkında olmadan negatif etkilediğimizin de farkında değiliz.
Korku saçmaya hakkımız var mı?
Devir artık sosyal medya devri. Orada edilen en ufak bir laf bile damlaya damlaya bir gölün oluşmasına sebebiyet veriyor. Yaşı çok küçük bir Twitter kullanıcısının bilinçaltına "Bak sakın baban/kızın yaşındaki birine aşık olma, dalga konusu olursun!" korkusu yerleştiriyoruz. Böyle bir şey yapmaya hakkımız var mı peki? Yaş farkı meselesine Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan çifti de sıklıkla takılıyor. Ama bir şey söyleyeyim mi? Kabul edeceğiz. İstesek de istemesek de kafamızdaki şablona uymayan çiftlerin aşklarına saygı duymayı, "Onlar da öyle" demeyi öğreneceğiz. Şu anda sancılarını yaşıyoruz. Kabullenememişiz hâlâ. Ama su akar yolunu bulur, biz de bir gün aşkın yaş, dil, din, ırk, yönelim, aklınıza gelecek tüm etiketlerden bağımsız, çok güçlü bir şey olduğunu elbet öğreneceğiz. Evet bu uğurda çok canlar yanacak belki ama her çekilen çilenin bir anlamı var. Yargılaya yargılaya yargılamanın ne denli yanlış olduğunu mutlaka öğreneceğiz, tecrübe edeceğiz.
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr