Duygusal şiddet tazminatı evliliklerde kadına şiddeti bitirir mi?
İstanbul'da evliliğinin ikinci yılını yaşayan bir çift, kocasının karısına 'seni sevdiğimi sanıyordum ama sevmiyormuşum' demesi üzerine mahkeme tarafından duygusal şiddet gerekçesiyle boşandı.
Fakat bu davanın tek sonucu boşanma olmadı. Düğünde takılan 14 bin tl değerinde ziynet mağdureye verildi, evet bu da gayet normal; olması gereken.
Kocası tarafından sevildiğini sanan ama aslında sevilmediğini anlayan cefakar kadın mahkemenin verdiği kararla bir de 20 bin tl 'duygusal şiddet tazminatı' alacak.
Açıkçası ülkemizde kadınların haklarının bu denli korunduğuna çok fazla şahit olmuyoruz. Tazminat vermekle cezalandırılan koca, karısı için "Seviyorum sandım ama sevmiyormuşum. Bu evden gitsin daha ne duruyor? Hizmetçi mi aldık" gibi gerçekten ağır sözler etmiş ve kadının hem gururunu kırmış hem hayatını alt üst etmiş.
Duygusal değişimde Burhan Altıntop'tan hallice olan bu kararsız kocaya mahkeme ne ceza verse müstehak. Mağdurenin korunmasına ve kollanmasına kesinlikle destek çıkıyoruz.
Peki Türkiye'deki evliliklerde eşine şiddet uygulayan koca sayısı bu kadar fazlayken sadece duygusal şiddet sebebiyle ceza vermek yeterli mi? Eşine fiziksel şiddet uygulayan eşlere en fazla birkaç ay uzaklaştırma verilen, genellikle karakoldaki polisler tarafından barıştırılmaya çalışmakla geçiştirilen olaylara da bu denli hassas yaklaşmak gerekmez mi?
Bu kararı veren hakim her kimse aile hukuku dersi olarak okutulması gerekiyor. Duygusal şiddete yaptırım buysa fiziksel şiddete olan yaptırım daha ağır olmalı.