Bir sonbahar hastalığı olarak 'mevsimsel flört bozukluğu'
Sonbahar aylarında kendinizi kötü hissediyor, 'Keşke yanımda biri olsa' diyor ve bir ilişkinin özlemini hissediyorsanız belki siz de 'mevsimsel flört bozukluğu' yaşıyorsunuzdur!
Havalar gittikçe soğuyor, geceler uzuyor. Akşamüstü işten eve gelince yapılabilecek en güzel şey, iyi bir film bulup kanepeye uzanmak, yanına da şöyle en tazesinden bir çay demlemek. Ve üzerinizde tabii ki en pofuduk pijamalarınız olmalı. Modunuz hafiften yükselişe geçtiğinde bir-iki de mum yakarsınız, oldu bitti. Aralık ayı yaklaştıkça işin içine birazcık Noel baba, kar küresi filan da girecek; bilginiz olsun.
Bütün bu sonbahar ritüellerini dosdoğru yerine getirirken yanınızda sevgiliniz/eşiniz de varsa, hayat size güzel! Çünkü insan bu; komik bir sahne izlerken kafasını çevirip neşeli bir yüz görmek, espriyi onunla paylaşmak, "Bir çay daha içer misin hayatım?" filan diye sormak istiyor. Allah korusun eğer yalnızsanız, sonbahar aylarında hüznünüzün ikiye katlanması çok normal. Ben değil, bilim söylüyor bunu.
Mevsimsel flört bozukluğu hastalığına yakalandınız, tebrikler!
Mevsimsel flört bozukluğu, birçok psikolog tarafından meşru bir hastalık olarak görülüyor. Genellikle sonbahar-kış aylarını tek başına geçirmek zorunda kalan kişilerde görülüyor. Malum bu aylar hafiften 'oynaşmaların' başladığına da delalettir; zira soğuk iklim koşullarında bir araya gelmek her zamankinden daha kolaydır :)
İlişki psikolojisi uzmanı Madeleine Mason, "Mevsimsel flört bozukluğu yaşayanlar maalesef genellikle uzun ilişki ve romantik bağlar kuramayan insanlar oluyor. Yaz mevsimini arkadaşlarıyla eğlenerek geçirdikten sonra gerçeklerle, yani yalnızlıkla baş başa kalıyorlar. Onlara sorsanız canları ne zaman isterse bir düzen kurabileceklerini iddia ederler ama aslında bunu yapabilecek kabiliyetleri yoktur. Kalıcı bir ilişki istediklerini fark edene kadar onları sık sık ofisimde ağırlayacağım" diyor.
Mevsimsel flört bozukluğu yaşayanların 4 ortak özelliği
1- Yılbaşı yaklaştıkça yalnızlık korkuları büyür ve bu hissi ortadan kaldırmak için kasıtlı olarak sevgili arayışına girerler.
2- İlişkilerinde birkaç aydan sonra (genellikle Sevgililer Günü civarında) bunalmış hissederler, ayrılırlar. Ama Sevgililer Günü'nde tekrar barışırlar.
3- Bu üç ayın sonunda tekrar single olmak için güçlü bir istek duyarlar ve tekrar ayrılırlar. Ayrılık sonrası bir rahatlama hissi gelir.
4- Bu döngü en az 3 yıl tekrarlanır.
Mevsimsel flört bozukluğu yaşayan ve bunu itiraf eden hastalarla yapılan röportajlara bakalım:
25 yaşındaki Lucinda Burton-Thompson, "Soğuk aylar boyunca bir erkek arkadaşımın olması çok güzel geliyor ama bahar aylarında bunalıyorum" diyor.
24 yaşındaki Samantha Moore, "Her sonbaharda yeni bir erkek arkadaş arıyorum" diyor: "Kimse kış aylarında yalnız olmak istemiyor, çünkü baya iç karartıcı."
Şimdi soruyoruz; sizce uzun kış gecelerini paylaşacak birini istemek suç mu? Sığ ve biraz bencil bir bakış açısı gibi görünebilir ancak taraflar bundan memnunsa, sorun ne? Ayrıca belki sonunda uzun ilişkiye döner, kim bilir?