Yitip giden 8 canın ardından...
Birleşik Arap Emirlikleri'nden Türkiye'ye gelen bir özel jet, İran'ın başkenti Tahran'ın güneyinde düştü. 2'si kadın pilot, 1'i hostes, 8'i yolcu 11 kişi hayatını kaybetti. Başaran Holding'e ait olan jette, bekârlığa veda partisinden dönen Hüseyin Başaran'ın kızı Mina Başaran ve 7 kız arkadaşı vardı. Hayatını kaybeden 11 kişiyle ilgili ortaya çıkan yeni bilgi ve fotoğraflar yürek burktu. Hayatını kaybeden Burcu Gündoğar Urfalı ve Jasmin Baruh Siloni hamileydi.
Son iki gündür 8 genç kadının ölüm haberini konuşuyoruz. Pırıl pırıl hayatların yok olup gidişini seyrettik. Kimi anneydi, kimi anne adayı, kimi nişanlı, kimi iş kadını. Ama hepsinin ortak bir noktası vardı: Hayalleri, umutları, kırgınlıkları, kızgınlıkları... Çünkü her şeyden önce insanlardı. Bazıları bu gerçeği unutup, yitip gidişlerini değil, zenginliklerini konuştular. Ayıp oldu insanlığa. Vicdanlarımız bizlerden önce ölmüş meğerse. Boş bedenler dolaşır olmuş çevremizde.
Bu tip kayıplar her zaman çok sarsar toplumu. Çünkü bir kere daha hatırlatır, hayatın ne kadar kısa olduğunu. Anlık bir şeydir aslında hayat. Masalların başındaki bir varmış, bir yokmuş girizgahı gibi. Nasıl yakaladı 8 hayatı ansızın ölüm?! Onları yakaladı, bizlerde de 'ensendeyim' hissi uyandırdı.
Ders aldık mı? Sorguladık mı kendimizi?
Sorguladık tabii. Ama kendimizi değil, bu 8 canı sorguladık hadsizce. Maddiyatı koyduk ölümün önüne. Saygı nerede? Rahmet okumak nerede?
Hiç bizim başımıza gelmeyecekmiş gibi yaşamaya devam edeceğiz hayatı. Öyle de olmalı zaten. Yaşama sevinci denilen bir şey var işte. Budur bize umut olan, gelecek planları yaptıran. Ne yokoluşlar gördü de insanoğlu, gene de hayatına kaldığı yerden devam etti. Bilir; ama yakıştıramaz kimse kendine ölümü. Çünkü umuttur insanın ekmeği, lakin kılavuzu olmalıdır vicdanı.
Bugün biz geride kalanların payına sadece rahmet okumak, başsağlığı dilemek düşer. Her zaman geride kalacak olan biz olmayacağız. Hepimiz nihayetinde aynı sona ulaşacağız. Geride kalanlardan da vicdanları ölçüsünde merhamet bekleyeceğiz.
Son bir soru: Yaşanmış bir hayat mı zengindir, yaşanmaya devam eden bir hayat mı sizce?
Nurlar içinde uyusunlar …